Birkaç aydır yazı yazamadım. Tabi buraya yazamadım. Yoksa başka konularda yazı çalışmamız devam ediyor. Allah nasip eder ve aksaklık da olmazsa buradaki yazılarımız da eskiden olduğu gibi devam edecektir inşallah.

Lillahilhamd, Kur`an iklimindeyiz. Birçok açıdan sıkıntılar devam ediyor olsa bile ümmet olarak hayrı bol bir iklimin içine girmiş bulunmaktayız. Sıkıntıları hafifletecek, musibetleri azaltacak, mânevî rahatsızlıklarımıza şifa olacak; evet tüm bunlara ilaç ve şifa olacak vahiy ve nübüvvet iklimindeyiz. Her kardeşimiz de iyi bilir ki taat ve ibadet, dua ve yakarış, tövbe ve istiğfar zamanında, mekânında ve de divanındayız. Bu mübarek iklime ulaşmış olanlara ne mutlu! Bu mübarek iklimden şuurla istifade edenlere ne mutlu!

Aynı zamanda cemaat mevsimindeyiz. Cemaatsel ruhun en fazla hareketli ve zinde olduğu bir dönemdeyiz. Aylar içinde Ramazan ayı, mevsimler içinde bahara benzer. Canlanma, hareketlenme ve ayağa kalkma açısından bahara benzer. Belki farkındayız, belki değiliz ama ümmet coğrafyasında cemaat ruhunun, birlik ve beraberlik teşebbüslerinin en çok konuşulduğu ve öne çıktığı bir zaman koridorundayız. Menfi tüm hâdiselere rağmen müspet gelişmeler ve Kur’ânî inkişaflar ümmeti ümitlendirmekte ve istikbale ilişkin büyük müjdeler içermektedir.

Ramazan ayı, Kur`an ayıdır. Bu ay bütünüyle ve her yönüyle vahiy ve hidayet ayıdır. Cahiliye döneminin merkezi ve sembolü olan Mekke şehir devletine, onun karanlık ev ve sokaklarına İslâm güneşinin doğduğu ve gittikçe yükseldiği lahutî ve irfanî bir aydır. Uzun bir fetret döneminden sonra insanlığın, Rableriyle rabıta kurmaya kavuştuğu Rabbanî ve Rahmanî bir aydır. Kur`an bu ayda indirilmiştir. Allah Resulü bu mübarek ayda yola çıkmış ve bu ayın Rabbanî merdivenlerinden hareketle İslâmî-imanî davasını başlatmış, ilk İslam cemaatinin nuranî saflarını teşkil etmiştir. Kur`an, bu ayda "insanlara doğru yolu göstermek" ve "hak ile batılın arasını ayırmak için" yani Furkan olarak indirilmiştir.

"Kur`an, ya tam olarak bu ayda nazil olmuş yahut da ekserisi Ramazanda nazil olmuştur. Kur`an bu ümmetin ebedî kitabıdır. Bu ümmeti zulmetten nura çıkaran ve yeniden canlandıran bir ziyadır. Bu ümmetin korkusunu emniyete çevirerek ona hakiki bir yer temin eden ve bu ümmeti ümmet yapan kaideleri ihtiva eder. Bu kaideler olmadan ümmet, ümmet olamaz. Kur`an onun hayat kitabıdır. Aksi takdirde ne yeryüzünde bir mekânı ne de gökyüzünde bir hatırası olabilir."

Ramazan ayında biz insanlara "doğru yolu göstermek ve hak ile batılın arasını ayırmak için" nazil olan bu mukaddes kitabı tanıyalım biraz:

"Kur`an; şu koca kâinat kitabının ezelî bir tercümesi, gayb ve şehadet âlemi kitabının bir müfessiri, canlı-cansız bütün varlıkların Cenab-ı Hakk`ın varlık ve birliğine delil oluşlarını çeşitli dillerde okuyan ebedi bir tercümanı, zeminde ve gökte gizli ilahî isimlerin manevi hazinelerinin keşşafı ve şu içinde bulunduğumuz şehadet âleminde gayb âleminin bir lisanıdır.

Kur`an; İslâm âleminin mânevî güneşi, temeli… Ve ahiret âlemlerinin muazzam ve mukaddes bir haritası ve zat ve sıfat ve esma ve şuun-u ilahînin kavl-i şarihi, tefsir-i vazıhı, bürhan-ı katıı, tercüman-ı satıı, yani Cenab-ı Hakk`ın zat, sıfat ve isimlerinin ve de Cenab-ı Hakk`a ait iş, faaliyet, olay ve hadiselerin şerh edicisi, açıkça yorumlayanı, kesin delili ve nur saçan parlak bir tercümanıdır.

Aynı şekilde Kur`an; insaniyet âleminin mürebbisi (terbiye edicisi), insaniyet-i kübra olan İslâmiyet`in (hayat) suyu ve nuru, insanoğlunun hakikî hikmeti ve insaniyeti ebedî saadete sevk edip yönlendiren hakikî mürşid ve hâdisî(hidayete erdireni)dir.

— Bütün âlemlerin Rabbi itibariyle Kur`an, Allah`ın kitabıdır.

—Bütün mevcudatın ilahı unvanıyla Kur`an, Allah`ın fermanıdır.

—Bütün semavat ve arzın Hâlıkı namına Kur`an, bir hitaptır.

—Allah`ın mutlak rububiyeti ciheti ile Kur`an, bir mükâleme bir konuşmadır.

—Her şeyi kuşatan ve her şeye hükmeden Sûbhan olan Allah`ın saltanatı hesabına Kur`an, bir hutbe-i ezeliyedir.

Evet, Kur`an:

—Asırları muhtelif bütün enbiyanın kitaplarını,

—Meşrebleri muhtelif bütün evliyanın risalelerini,

—Meslekleri muhtelif bütün asfiyanın eserlerini özetle içeren ve:

—Evliya, Sıddıkîn, arifler ve muhakkiki(hakikat arayıcıları)nin muhtelif meşreblerine ve ayrı ayrı mesleklerine, her birindeki meşrebin mezakına (zevk ve lezzetine) lâyık ve o meşrebi aydınlatıp nurlandıracak olan ve her bir mesleğin mesakına (sevk edilecek yere) uygun ve onu tasvir edecek birer risale gösteren mukaddes bir kütüphane hükmünde BİR KİTAB-I SEMAVİDİR.

Her yönüyle, vehim, kuruntu ve şüphelerin zulümatından arındırılmış bu parlak Kur`an`ın;

—İçi, apaçık hâlis bir hidayettir.

—Üstü, zaruri olarak imanî nurlardır.

—Altı, ilmelyakin olarak delil ve bürhandır.

—Sağı, tecrübî olarak teslim-i kalb ve vicdandır.

—Solu, aynelyakin olarak teshir-i akıl ve iz`andır (akıl ve iz`anı emri altına alma, itaat ettirme).

—Meyvesi, hakkelyakin olarak rahmet-i Rahman ve dar-ı Cinandır (Cennet yurtlarıdır)

Kısacası bu Kur`an, insanlara;

—Bir kitab-ı Şeriat,

—Hem bir kitab-ı dua,

—Hem bir kitab-ı hikmet,

—Hem bir kitab-ı ubudiyet,

—Hem bir kitab-ı emir ve davet,

—Hem bir kitab-ı zikir,

—Hem bir kitab-ı fikir,

—Ve hem insanın bütün mânevi ihtiyaçlarına merci olacak çok kitapları tazammun eden tek, Cami Bir KİTAB-I MUKADDESTİR."

Evet, Ramazan ayı, Kur`an`ın nazil olduğu çok bereketli bir aydır. Şu halde Allah`tan yardım dileyerek:

—Ramazan`da Kur`an`a yeniden yönelelim.

—Ramazan`da Kur`an`la yeniden tanışalım.

—Ramazan`da Kur`an`a yeniden iman edelim.

—Ramazan`da Kur`an`a yeniden teslim olalım.

—Ramazan`da Kur`an`ı yeniden anlayalım.

—Ramazan`da Kur`an`ı yeniden yaşayalım.

—Ramazan`da Kur`anî cemaatin saflarına yeniden hayat verelim ve

—Ramazan`da Allah için, sadece O`nun rızasına kavuşmak için "hayırda yarış" dairesinde bir kez daha seferber olup yollara düşelim.

Ha gayret!

Muhammed Şakir / İnzar Dergisi – Temmuz 2013