`Cizre ve Diyarbakır Olayları Özel İmalat`
Başbakan Erdoğan`ın Siyasi Başdanışmanı Akdoğan, Cizre ve Diyarbakırdaki hadiselerin psikolojik harekatın parçası olduğunu belirterek BDP`ye "süreç için yapıcı katkı" çağrısında bulundu.
ANKARA - AK Parti Ankara Milletvekili ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Siyasi Başdanışmanı Yalçın Akdoğan, çözüm süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulunundu.
Sürecin herhangi bir tıkanma, aksama veya kesilme olmadan devam ettiğini belirten Akdoğan, şöyle konuştu:
“Farklı gelişmeleri hesaba katmak, muhtemel sıkıntıları düşünmek, ihtiyatlı ve uyanık olmak mutlak zorunluluktur. AK Parti bunları düşünebilecek tecrübe ve birikime sahiptir. Daha önceki süreçlerde bir kısım sabotajlar içine giren örgütün süreci akamete uğrattığını da biliyoruz. Buna karşı müteyakkız olan bir hükümet iş başındadır. Çözüm sürecinde PKK eylemsizlik kararı almış ve Türkiye’yi terk etme aşamasına gelmiştir. Düne kadar çözüm sürecine inanmayan bazı kesimler bunu da imkansız görüyorlardı. Toplumun büyük bir bölümü çözüme inanmaktadır ve pozitif düşünmektedir. Terörün son bulmasını isteyen herkese düşen, nihai çözüme ulaşılması için sürece tam destek vermek olmalıdır.”
“Manipülasyonlarla toplumsal algı yönetilmeye çalışılıyor”
Çözüm sürecinde bir enformasyon savaşı yaşandığına vurgu yapan Akdoğan, “Yalan yanlış bilgilerle, dezenformasyon ve manipülasyonlarla toplumsal algı yönetilmeye çalışılıyor” ifadelerini kullandı.
Son dönemde PKK’ya katılımların arttığı yönündeki iddialara tepki gösteren Akdoğan, şöyle devam etti:
“Örgüte çok büyük katılımların olduğu, 2 bin 3 bin kişinin örgüte katılarak Kandil’e gittiği söylentisi gerçeği yansıtmıyor. Örgüt her yıl kaybettiği elemanların yerine belli sayıda insanı geri koymaya çalışmaktadır. Örneğin geçen yıl bin 500’e yakın sayıda örgüt üyesi etkisiz hale getirilmiştir, ancak bunun yarısı bile geri kazanılamamıştır. Süreçte hükümet elbette gelişmeleri yakından izleyerek gereken tedbirleri hayata geçirmek durumundadır. Her zaman söylediğimiz gibi ihtiyat, dikkat, teenni, gözü açıklık önem taşıyor. Bu yönde kaygısı olan bazı kesimlerin iyi niyetli uyarılarını da dikkate alıyoruz. Ancak aşırı derecede karamsarlık pompalamak ve dezenformasyonla sürecin arkasındaki toplumsal desteği çökertmeye çalışmak kimseye bir fayda sağlamaz. Savaş duasına çıkarcasına felaket tellallığı yapmak akan kanın devamını istemek anlamına gelir.”
“Cizre ve Diyarbakır olayları özel imalat”
Cizre’de sözde asayiş timi görüntülerinin basına yansıtılmasının ardından Diyarbakır’da PKK’lılar için mezarlık düzenlemesine ilişkin organizasyonların da maksatlı olarak hazırlandığını kaydeden Akdoğan, iki olayın da psikolojik harekatın parçası, özel bir imalat olduğunu söyledi.
Akdoğan, "Örgüt, bu tür sembolik gösterilerle bölgede otorite tesis ettiği gibi bir görüntü vermek istiyor olabilir. Ancak kimsenin görmediği bir sokakta çok kısa süreli bu tür tiyatroların sergilenmesi, bir fotoğraf karesinin bütün bir bölgenin görüntüsü gibi sunulması maksatlı bir tertibe benziyor. Bu tür olaylar toplumda sürece yönelik desteği azaltmak ve halkta alerji oluşturmak için tezgahlanıyor olabilir" ifadelerini kullandı.
Güvenlik güçlerinin her saniye her yerde bulunamayabileceğini belirten Akdoğan, "Birileri bu tür görüntüleri imal edip, toplumu ajite edecek şekilde propaganda yapıyor. Bunlara müsamaha gösterilmesi söz konusu olamaz, nitekim inceleme ve soruşturmalarla da hemen üzerine gidilmiştir” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan`ın Siyasi Başdanışmanı Akdoğan, PKK`nin cenazelerinin istismar edilmesi ve bir şova dönüştürülmesinin de sürecin ruhuna uygun düşmeyen bir görüntü oluşturduğuna dikkati çekti.
Akdoğan, “Devletin bu tür hukuksuzluklara izin vermesi mümkün olmadığı gibi, BDP’nin de sürece zarar verecek bu tür görüntülerin oluşmasına engel olması gerekir. Habur’da yaşanan şımarıklık ve taşkınlık açılım sürecini zehirlemiş ve önemli bir girişimi sabote etmişti. Türkiye toplumunu tedirgin edecek görüntülere kesinlikle sebep olunmamalıdır” uyarısında bulundu.