``İslam ve demokrasi bir arada yaşayabilir``
Avustralya`nın Ankara Büyükelçisi Ian Biggs, "Türkiye, Müslümanların ağırlıkta olduğu bir ülke olarak, hukuk kurallarına göre yaşayabileceğini, azınlıkları ve muhalif unsurları koruyabileceğini ve aynı zamanda güçlü bir ekonomiye sahip, pek çok uluslararası kurumda liderlik rolünü üstlenebileceğini gösterdi.
Tüm bunlar da gösteriyor ki, İslam ve demokrasi, birbirine zıt değildir. Aslında ikisi beraber gayet iyi yürüyor.” dedi.
Avustralya`nın Ankara Büyükelçisi Ian Biggs, Sidney ve Melbourne şehirlerinde Affinity Kültürlerarası Diyalog Vakfı ve Avustralya Kültürlerarası Diyalog Merkezi (AIS) tarafından ayrı ayrı düzenlenen programlarda yaptığı konuşmada, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Sidney ve Melbourn`de faaliyet gösteren diyalog kurumlarından Affinity Kültürlerarası Diyalog Vakfı`nın merkez ofislerinde konuşan Büyükelçi Biggs, Türkiye`de yaşanan son olaylar hakkında görüşlerini açıkladı. Konuşmasında, iki ülke arasındaki ilişkilere değinen Biggs, söz konusu ilişkilerin çok uzun bir zamandan bu yana sağlıklı bir şekilde yürüdüğünü söyledi.
Taksim Gezi Park gösterilerinin ülke demokrasisini zedeleyip zedelemediği şeklindeki endişelere ise Büyükelçi Ian Biggs; “Türkiye, nüfusunun yüzde 99`u Müslüman olan, temsili demokrasi ile idare edilen ve serbest piyasa ekonomisini benimsemiş bir ülkedir.
Türkiye, Müslümanların ağırlıkta yaşadığı bir ülke olarak, hukuk kurallarına göre yaşanabileceğini, azınlıkları ve muhalif unsurlarını koruyabileceğini ve aynı zamanda güçlü bir ekonomiye sahip, pek çok uluslararası kurumda liderlik rolünü üstlenebileceğini gösterdi. Ayrıca, hemen hemen tüm komşullarıyla, iyi ilişkiler kurabileceğinin canlı bir örneğidir... Tüm bunlar da gösteriyor ki, İslam ve demokrasi birbirine zıt değildir. Aslında ikisi beraber gayet iyi yürüyor.” dedi.
Türkiye`de tartışılan konuların ileri demokrasilerde herkesin özlediği ve istediği tartışmalar olduğunun altını çizen Büyükelçi, Avustralya`da yaşayan Türk toplumunun da ülkeye kazandırdığı katkıları vurguladı. Büyükelçi Biggs, Türk toplumunun, politikadan akademiye, ekonomiden hukuka ve iş dünyasına kadar pek çok alanda, Avustralya`ya önemli katkılarda bulunduğunun altını çizdi.
ALKOL VE KUMARIN YASAKLANMAK İSTENMESİ HALKIN İSTEĞİDİR
Türkiye`de tartışma konusu olan alkol ve kumar gibi sosyal problemlere dikkat çeken Ian Biggs, gerek Avustralya, gerekse Türkiye`nin, vatandaşlarının dini inanç ve uygulamalarına saygı duyan ülkeler olduğunu hatırlattı.
Biggs, “Türkiye ile Avustralya arasındaki benzer noktalardan biri de, her iki ülkenin liberal değerlere inanıyor olmasıdır. Bu çerçevede, Türkiye örneğindeki alkol reklamlarının sınırlandırılması, yâ da Avustralya`da kumarhaneler ile ilgili sınırlandırmaların yapılmak istenmesi, toplumdan gelen bir istektir. Toplumdan gelen bu istek, parlamentoda alınan kararlar doğrultusunda uygulamaya konulmaktadır." dedi.
ORDUDA ATEİST OLMAK, İNANÇLI OLMAKTAN DAHA ÇOK PRİM YAPIYORDU
Türkiye`de, ulusal politik kültürde büyük bir değişimin yaşandığını, artık askerlerden oluşan Milli Güvenlik Konseyi`nin tamamen sivillerin kontrolü altında olduğuna dikkat çeken Büyükelçi; bunun orta sınıflar, ekonomi ve modern devlet anlayışının realize edilmesiyle ilişkisinin olduğunu söyledi.
Pek çok tarihçi, gazeteci ve değişik meslek sahipleriyle ilişki içinde olduğunu, onların da ifadeleri doğrultusunda, Türkiye`deki elit kesimin dini kesimlerin tamamını dışladıklarını kendisine ifade ettiklerini vurgulayan Büyükelçi; “Ordu böyleydi mesela. Ateist olmak, inançlı olmaktan daha fazla pirim yapıyordu. Ve bir çeşit ayrıcalık muamelesi görüyordu. Şu anda böyle bir durum yok. Türkiye üniversiteleri, sivil toplum örgütleri, düşünce kuruluşları ile çok gelişmiş bir topluma sahip. Çeşitlilik arz eden bir medya gücüne sahip. Reformlar kapsamında hazırlanan 4 önemli paket ile hukuk sistemi de, kendi kendini yeniliyor.” dedi.
Türkiye`nin, 2002`den bu yana ortalama yüzde 5`lik büyüme göstererek, gelişen bir ülke olduğunu vurgulayan Ian Biggs, işsizlik oranında Avrupa ortalamasının çok altında olduğunu kaydetti. Özellikle Türkiye`nin sağlam bir bankacılık sistemine sahip olduğunu belirten Biggs konuşmasını şöyle sürdürdü; “G20 üyesi ülkeler arasında, sadece Avustralya ve Türkiye, Küresel Ekonomik Kriz döneminde ekonomik durgunluğa girmeyen ülkeler oldular.
Küresel krize rağmen, Türk ekonomisi Avrupa`dakinden en iyi durumda. Ortalama gelir 10 yıl öncesine göre üç kat arttı. Hükümet önümüzdeki 10 yıllık dönem için devasa projeler açıkladı. 250 milyar dolar maliyetli İstanbul kanalı, dünyanın en büyük havaalanı, Boğaziçi`ne 3.köprü, Marmaray projesi, hızlı tren hattı, 3 nükleer enerji santrali gibi önemli gelişmeler bunlar arasında. Dahası uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye`nin notunu yatırım yapılabilir seviyesine yükseltti.” dedi.
ÜLKELERİMİZ ARASINDAKİ TİCARET HACMİ YETERSİZ
Türkiye ile Avustralya arasındaki ticaret hacminin 1,2 milyar dolar olduğunu, bunun ise; yeterli olmadığını hatırlatan Büyükelçi Biggs, konuşmasını şöyle noktaladı: “Türkiye ile aramızdaki ticari rakamların seviyesi yeterli değil. Sadece 1,2 milyar dolar civarında ve bu iyi değil. Avustralya daha çok kömür ve canlı hayvan satıyor. Avustralya, Türkiye`de altın ve mineral madenciliği konularında yatırım yapıyor.
Boru hattı hizmetleri veriyor. Bunun dışında 2015`te, 100. yıl kutlamaları için iki ülke ortak projeler hazırlıyor. Bu uzaklığı azaltmak için toplum diplomasisini yapmalıyız. Ortak programlar, akademik etkinlikler, spor karşılaşmaları ve diğer faaliyetler olabilir.” diye konuştu.
Türkiye ile Avustralya arasında eğitim anlaşmalarına da değinen Büyükelçi Biggs, 20 Avustralya üniversitesinin Türk üniversiteleri ile akademik öğrenci değişimi anlaşması olduğunu vurgulayarak, halen Avustralya`da eğitim alan yaklaşık 3 bin öğrencinin bulunduğunu sözlerine ekledi.
Kaynak: CİHAN