İstanbul'daki Regaib Kandili'nde Kur'an-ı Kerim'e sahip çıkılması çağrıları yapıldı
İstanbul'da Ortaköy Büyük Mecidiye Camii'nde düzenlenen Regaib Kandili programında, Kur'an-ı Kerim'in yakılmasına karşılık Müslümanlara, Kur'an'ı hayatlarına tatbik etmeleri çağrısında bulunuldu.
İstanbul Müftülüğü, Regaib Kandili dolayısıyla Ortaköy Büyük Mecidiye Camii'nde program düzenledi.
Akşam namazına müteakip Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda mevlithanların okuduğu Mevlid-i Şerif ile kalpler mest olurken, semaya açılan eller dua ve niyazlara bulundu.
Düzenlenen programda İstanbul İl Müftü Yardımcısı İsa Aktaş bir konuşma gerçekleştirdi.
"Cennete girebilmemiz için muttaki olmamız lazım, takva sahibi olmamız lazım"
Allah'ın kendisine yeryüzünde halife olarak insan seçtiğini belirten Aktaş, " Allah, bildiğiniz, bilmediğiniz nimetleri de insanın hizmetine, emrine verdi. Bunun karşılığında Rabbimiz bizden kulluk etmemizi istiyor, kendisine ibadet etmemizi istiyor, kendisini tanımamızı ve bilmemizi istiyor. Karşılığında da elhamdülillah cennetini vaat ediyor. Kardeşlerim! Cenneti kazanmak öyle sanıldığı gibi çok zor da değil bazı şartları yerine getirmemiz lazım. Cennete girebilmemiz için muttaki olmamız lazım, takva sahibi olmamız lazım. Din-i Mübin-i İslam'ı iyi öğrenmemiz, iyi anlamamız ve yaşamamız lazım. Kur'an'a ve Hazreti Muhammed'e tabi olmamız lazım." şeklinde konuştu.
"Kuran'a sahip çıkacağız, Kuran'ı okuyacağız, Kuran'ı anlayacağız ve hayatımızda yaşayacağız"
İsveç'te Kur'an-ı Kerim'in yakılmasına tepki gösteren Aktaş, "Maalesef son zamanlarda, son günlerde bizim ilahi kitabımız; ki insanlığa gönderilen bir kitaptır Kur'an, maalesef birileri tarafından yakıldı, yakılmaya çalışılıyor. bu hadise bana şunu hatırlattı; Allah Resulü hicretin yedinci yılında çevre krallara mektuplar gönderdi onları İslam'a davet etti. Onlardan bir tanesi de İran kisrasıdır, Allah'ın Resulünün davetini, mektubunu alınca Allah'ın Resulünün isminin kendi isminden önce yazıldığını görüyor bir de daveti beğenmiyor ve Allah Resulünün göndermiş olduğu mektubu paramparça ediyor. Bir de elçiye hakaret ediyor ve gönderiyor. Bunu duyan Allah'ın Resulü Efendimiz üzülüyor ve diyor ki; 'Ya Rabbi! O nasıl benim mektubumu parçaladıysa, sen de onun ülkesini, varını yoğunu paramparça eyle.' Allah'ın Resulünün müjdesi gerçekleşiyor. Hulefa-i Raşidin devrinde İran devleti yıkılıyor, Müslümanlar tarafından fethediliyor. Şimdi onlar bir şeyler yapmaya çalışıyorlar ama bize düşen şudur, Kur'an'a sahip çıkacağız, Kur'an'ı okuyacağız, Kur'an'ı anlayacağız ve hayatımızda yaşayacağız. Allah'ın Resulü hayatı zaten canlı Kur'an idi. Biz de öyle olmaya gayret edeceğiz. Dinimize sahip çıkacağız, ibadetlerimizi sahip çıkacağız." ifadelerini kullandı.
Kandil programı, yapılan duaların ardından sona erdi. (İLKHA)