Orhan Yazıcı / Haber-yorum

Haddizatında; Srebrenitsa, işine geldiği zaman demokrasi havariliğine soyunan batının iki yüzlülüğünün ve genlerine işleyen İslam düşmanlığının klasik bir versiyonu ve tekrarı olmuştur.

Düşünün; 1995`te Srebrenitsa Sırp milliyetçiler tarafından işgal ediliyor, bunun üzerine canını kurtarmak için
sözde barış ve özgürlük gücü olarak bölgede koğuşlanan Hollanda askerine sığınan müslüman Boşnak halk, kuzunun kurda teslimi misali, bu askerler tarafından gözü dönmüş Sırp katillere teslim ediliyor.

Nihayetinde otobüs ve kamyonlara doldurularak; ormanlık alanlara, fabrikalara, depolara götürülen müslüman Boşnaklardan 8 bin 372`si hunharca katlediliyor.

Acısı ilk günkü gibi hafızalarda tazeliğini ve diriliğini koruyan bu olay üzerinden 18 yıl geçmişken bile; hala tam olarak aydınlatılıp faillerine hesap sorulmadığı gibi, küçük bir özürle geçiştirildi.

Unutulmamalı ki; Bosna`daki kardeşlerimizin acısı acımız, sevinci sevincimiz olmuştur. Srebrenitsa`da yaşananları unutmayacağız, unutturmayacağız.