Palu İlçe Müftüsü İbrahim Bor, üç ayların dinimizde çokça üzerinde durulan bir ibadet mevsimi olduğunu, Recep,  Şaban ve  Ramazan Ayı içerisinde en önemlilerinin Ramazan Ayı olduğunu, bunun nedeninin Ramazan Ayında Rabbimizi razı edebilmek için bir ay boyunca oruç tuttuğumuzu ve bin aydan hayırlı olan Kadir gecesinin bu ay içerisinde olduğunu belirterek, bu ayları hem ihya edip hem de bedenen ve ruhen arınmış olacağımızı söyledi.

"Ashab-ı Kiram ile birlikte Peygamber Efendimiz Recep Ayını ibadetle ve oruçla geçirirlerrdi"

Recep ayının önemine vurgu yapan Bor, "Recep ayı içinde Regaip ve Miraç gecelerini barındıran müstesna bir aydır. Recep ayında Peygamber Efendimiz çokça oruç tutardı. Ashab-ı Kiram ile birlikte Peygamber Efendimiz ibadeti, zikri, namazı, orucu, bolca olacak şekilde geçirirlerdi. Abdullah bin Abbas'tan rivayet ile ‘Peygamber Efendimiz aleyhissalatu vesselam Recep ayında o kadar çok oruç tutardı ki biz hiç iftar etmeyeceğini sanırdık. Bazen de oruç tutmazdı ve biz hiç oruç tutmayacak diye zannederdik.’ diyor." diye konuştu. 

"Regaip Gecesi, Peygamber Efendimizin Anne rahmine düştüğü gece diye geçmektedir"

Regaib ve Miraç Geceleri hakkında kaynaklarda geçen bilgileri aktaran Bor, "Bazı İslam kaynaklarında, Regaip Gecesi Peygamber Efendimizin Anne rahmine düştüğü gecedir diye geçmektedir. Bu geceyi melekler Regaip diye isimlendirmişlerdir. Miraç Gecesinde Mekkeli müşrikler Peygamber Efendimiz' (as)  ve ashabına büyük bir boykot düzenlediklerinde, Peygamber Efendimiz, zevceleri Hz Hatice annemiz ve Ebu Talib'in vefatı dolayısıyla hüzünlenmiş ve Allahu Teala İsra ve Miraç olayları ile kendi katında Efendimizi bizzat misafir etmiştir. Allah'ın Peygamber Efendimizin hüznünü paylaşmasıdır Miraç Gecesi." dedi.

"Beraat Gecesi Allah gök semasına iner ve isteyen kulların ihtiyaçlarını giderir"

Bor, Şaban ayının da Beraat Gecesini içinde barındırması dolayısıyla çok çok önemli olduğunu vurgulayarak Beraat Gecesinin faziletini şu sözlerle sürdürdü:

"Çünkü Beraat Gecesi tam bir af ve mağfiret gecesidir. Yüce Allah o gece gök semasına iner ve şöyle buyurur: 'Ey kullarım Hastası olan yok mu Şifa vereyim, dertli olan yok mu derdine deva olayım, borçları olan yok mu borçlarını vermede kendisine ihsanda bulunayım' Kullarının bütün ihtiyaçlarını karşılamak için ve günahkarların tövbelerini kabul etmek için tam bir af ve mağfiret gecesidir."

Recep ve Şaban aylarının  11 ayın sultanı olan Ramazan'a hazırlık ayları olduğunu aktaran Bor, "Çünkü Ramazan ayı bambaşka bir aydır. Çünkü bu ayda tutulan oruçları ayrı bir mükafat ile Allahu Teala mükafatlandıracak ve oruçluları Reyyan denen kapıdan cennetine koyacağını müjdeliyor. Ramazan ayı içerisinde bulunan Kadir Gecesi, Allah'ın Kadir suresinde belirttiği gibi bin aydan daha hayırlıdır. Ramazan ayını orucumuzla ibadetlerimizle ihya ettikten sonra bunu Kadir Gecesi ile eğer taçlandırabilirsek inşallah Rabbimizin rahmetine, mağfiretine gark olmuş oluruz." diye kaydetti.

"Kur'an-ı Kerim'in mealini veya tefsirini okuyarak anlama gayretine girebiliriz."

Üç aylarda yapılması gereken ibadetlerden bahseden Bor, "Örneğimiz Peygamber Efendimiz Aleykümselatu vesselam ve ashabıdır. Onlar Üç aylara girdikleri zaman normal hayatlarının seyrindeki ibadetlerden daha fazla ibadet ediyorlardı. Bu aylarda her gün birer cüz Kur'an-ı Kerim okuyabiliriz. Gücümüzün yettiği kadarıyla Kur'an-ı Kerim'in mealini veya tefsirini okuyarak anlama gayretine girebiliriz. 5 vakit namazımızdan taviz vermeksizin, nafile namazlarla teheccüdlerle namazları ile bu üç aylarda Rabbimize yalvarıp yakarabiliriz. Dedik ya af ve mağfiret ayı olan bu aylarda sadakalarımızla, ihsanlarımızla yakın akrabalarımız ve komşularımızdan başlayarak fakirlere ve yoksullara infakta bulunabiliriz. İnfaklarımızı artırırken özellikle vermiş olduğumuz zekatları bu aylara  denk gelecek şekilde verebilir ve hayır hasenata erişebiliriz. Peygamber Efendimiz Recep ve Şaban aylarında çokça oruç tutardı. Hatta annemiz Hazreti Aişe ‘Peygamber Efendimizin Ramazan'dan sonra en çok oruç tuttuğu ay Şaban ayıdırı’ diye buyurmuşlardır. Hem dinimizde var olan hem de büyüklerimizden gelen bir gelenekte üç ayların tamamı oruç olarak tutuluyordu. Tabii Peygamber Efendimiz'in (as) bu üç ayların tamamında oruç tuttuğuna dair bir rivayet yoktur. Ancak çoğunu bu aylarda oruç tutarak geçirirdi. Hatta bu konuda Hazreti Davut Aleyhisselam'ın orucu bizlere örnek olabilir. Davut Aleyhisselam bir gün oruç tutar bir gün iftar ederdi. Bizler de Recep ve Şaban aylarında bu şekilde oruç tutabiliriz" dedi. (İLKHA)