Kur'an ve İslam düşmanları Ankara'da tel'in edildi
İsveçli sözde bir siyasetçinin, Türkiye Başkonsolosluğunun önünde, İsveç hükümetinden izin alarak Kur'an-ı Kerim'i yakmasına, Genç Memur-Sen tarafından düzenlenen basın açıklamasıyla tepki gösterildi. Açıklamanın ardından ise İsveç Ankara Büyükelçiliği önüne siyah çelenk konuldu.
Siyasi parti temsilcilerinden STK'lara, kanaat önderlerinden akademisyenlere, yazarlardan halka varınca dek her kesimden, İsveç'te Kur'an-ı Kerim'in küstahça yakılmasına tepkiler gelmeye devam ediyor.
Ankara'da Genç Memur-Sen tarafından İsveç Ankara Büyükelçiliği önünde basın açıklaması yapıldı. Sık sık tekbirlerin getirildiği basın açıklaması öncesi "Kur'an'a uzanan eller kırılsın" ve "Zalimler için yaşasın cehennem" gibi sloganlar atıldı. Büyük Ankara Camii İmam Hatibi Abdullah Yurdakul Hoca'nın okuduğu Kur'an-ı Kerimin ardından basın açıklamasını Genç Memur-Sen Başkanı Mesut Emre Balcı okudu.
"Kur'an-ı Kerim'e yapılacak hiçbir edepsizliğe karşı sessiz kalmayacağız"
"İnsanlık tarihi boyunca karanlığın temsilcisi olan cahiller sürüsü hep olmuştur. Ancak onlar hiçbir zaman muvaffak olamamıştır." diyen Balcı, "Şüphesiz olamayacaklardır da. Karanlığın ve cehaletin panzehiri de hiç şüphesiz insanlığı aydınlığa çıkaran yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'dir. Allah'ın kelamı olan Kur'an-ı Kerim'in hiçbir faniye ihtiyacı yoktur. Nitekim Allah-u Teâlâ yüce kitabında buyurduğu üzere; 'Hiç şüphe yok ki o Kur'an-ı biz indirdik, onu koruyacak olan da biziz.' ifadesiyle Kur'an'ın ilelebet hakim olacağını bildirmiştir. Dolayısıyla İslam düşmanları ne dinimize ne de kitabımıza hiçbir zarar veremezler. Allah'a iman eden kullar olarak; her şeyden önce bilinmesini isteriz ki, asla ve kat'a yüce kitabımız, en büyük kutsalımız olan Kur'an-ı Kerim'e yapılacak hiçbir edepsizliğe karşı sessiz kalmayacağız." dedi.
"Kur'an'ın kainatı aydınlatan ruhunun önüne geçemezsiniz"
Açıklamanın devamında Balcı, şu ifadelere yer verdi:
"Toplumsal yaşamın gereği olarak herkesin ve her kurumun özgürlük alanını belirlerken, ötekinin hukukunu koruma zaruriyeti vardır. Ancak gelin görün ki kendisini sözde demokrasi ve özgürlük havarisi olarak gören Avrupa ülkeleri, Müslümanlara karşı yapılan saldırılarda hiçbir hassasiyet gözetmemektedir. Aslında biz sizin neden rahatsız olduğunuzu çok iyi biliyoruz. Endülüs'te İslam'ın ve Müslümanların kıtanıza getirdiği aydınlık ve saadet sizi korkutuyor. Siz, İslam'ın kuşatıcı ve kucaklayıcı gücünden korkuyorsunuz. İyiliğin ve merhametin öncüsü olan, adil olmayı emreden İslam'ın adaleti, sizin terazinizin dengesini bozduğu için ürküyorsunuz. Biz sizin kimlerin mirasçısı olduğunuzu, açık denizlerde savaştan kaçan göçmenlerin çoluk, çocuk, yaşlı demeden batırdığınız botlarından biliyoruz. Lakin ne yaparsanız yapın, hakikatin nurunu söndüremezsiniz. Kur'an'ın kainatı aydınlatan ruhunun önüne geçemezsiniz. Müslümanların birliğini engelleyemezsiniz."
"Kur'an-ı Kerim'e yapılacak her türlü saldırıya karşı mücadele edeceğiz"
Balcı, "Allah’ın ipine sıkı sıkı sarılan inanmışları yoldan çeviremeyenlerin provokasyonları her gün başka bir şekilde tezahür ediyor. Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakılmasına izin verilmesini de bu provokasyonların bir parçası olarak görüyoruz. Kutsal olana saldırmanın hiçbir şekilde düşünce ve ifade özgürlüğü kisvesiyle örtülemeyeceğini, aksine bunun bir nefret suçu olduğunu biliyoruz. Ancak her nedense Müslümanların kutsalı söz konusu olduğunda bütün dünyanın, bilhassa batının nasıl üç maymunu oynadığını da görüyoruz. Geldiğimiz aşamada İsveç’in Müslümanların en büyük kutsalı olan yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'e karşı yapılacak bir saldırıya izin vermesiyle suçu himaye ettiğine de tanıklık ediyoruz. Biz Müslüman gençler olarak bu tanıklığın gereğini yerine getirmek suretiyle, nereden ve kimden geldiği fark etmeksizin Kur'an-ı Kerim'e yapılacak her türlü saldırıya karşı mücadele edeceğiz." ifadelerini kullandı.
"Sözlerin en güzeli Allah'ın kitabıdır. Yolların en doğrusu Peygamberimizin yoludur…"
Basın açıklamasının sonunda Balcı, "İsveç'in, Müslümanlara ve ülkemize karşı düşmanca tutumu bununla da sınırlı değildir. Son zamanlarda benzer şekilde başka hadiseler de yaşanmıştır. Bir takım terör örgütlerinin hücresine dönüşen Stockholm'de, Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı haddi aşan eylemler gerçekleştirilmiş ve İsveçli yetkililer bu olaya da akıl almaz bir şekilde sessiz kalmışlardır. Şimdi buradan size soruyoruz, bu topraklarda gözlerini açamayan teröristler neden sizin ülkenizi seçiyorlar? Burada kendisine alan bulamayan terör seviciler neden sizin topraklarınıza koşuyorlar? Sizin onlarla bir ortaklığınız mı var, yoksa onlardan korkunuz mu var? Bu vesileyle tekrar Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde İsveç makamlarınca yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'i yakma girişimine izin verilmesini lanetliyor, şiddetle kınıyoruz. Bilinmesini istiyoruz ki bizim için 'Sözlerin en güzeli Allah'ın kitabıdır. Yolların en doğrusu Peygamberimizin yoludur…' Biz, değerlerimize karşı yapılacak hiçbir saldırıya karşı sessiz kalmayacağız ve mücadelemizi de insanlığın izzet ve şerefine yakışır şekilde vereceğiz. Mananın maddeye hükmettiği bir medeniyetin varisleri olarak, İslam’ın aydınlığında geleceği ihya edeceğiz." diye konuştu.
Basın açıklamasının ardından üstünde "SAY STOP TO ISLAMOPHOBIA" yazılı siyah çelenk İsveç Ankara Büyükelçiliği kapısına bırakıldı. (İLKHA)