• DOLAR 32.455
  • EURO 34.829
  • ALTIN 2438.673
  • ...
Alimlerden Önemli Ramazan tavsiyeleri
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
BATMAN - İslam`ın rükünlerinden bir rükün olan ve Allah nezdinde en sevilen, mükâfatını sadece Allah`u Teâlâ tarafından verildiği bir ibadet olan Ramazan orucu, 9 Temmuz Salı günü başlıyor. Bölgenin tanınmış âlimlerinden Molla Beşir Şimşek ve Molla Osman Teyfur, Ramazan ayı ile ilgili önemli tavsiyelerde bulundu.

Mümin için Ramazan bir rahmettir
Lügatta Ramazan`ın yakıcı ateş anlamına gelen "Ramda" kelimesinden türeme olduğunu, günahları ve hataları yakıp yok eden anlamına geldiğini söylediklerini ifade eden Molla Osman Teyfur, "Başka âlimler ise, Ramazan kelimesinin yağan yağmur anlamına geldiğini beyan etmişlerdir. Hangi anlama gelirse gelsin mümin için Ramazan, bir rahmettir. Ramazan, müminlerin günahlarını yakıp yok eder ve Ramazan`da Allah`ın (c.c) rahmeti üzerlerine yağmur gibi yağar" dedi.

Mümin bir insanın en büyük düşmanı şeytandır
Ramazan ayının müminleri için her açıdan rahmet ve bereket ayı olduğuna işret eden Molla Teyfur, "Ramazan ayı şeytanların zincirlere, prangalara vurulduğu aydır. Mümin bir insanın en büyük düşmanı şeytandır. Dolayısıyla mümin, her zaman şeytanla savaş halindedir. Düşmanı zincirlenmiş bir insanın muzaffer olması muhakkaktır. Öyleyse mümin, Ramazan`da şeytana karşı zafer kazanmıştır. Öyleyse Müslümanlar, bu mübarek ayda nefsini ve ruhunu kötülüklerden arındırması gerekir. Müslümanlar, takva ve ihsanı en üst noktaya çıkarması ve bu şekilde teçhizat ve donanımını tedarik etmesi lazımdır. Müslümanlar böyle yaptığı takdirde diğer 11 ayda düşmanı olan şeytan ve nefsine karşı yıkılmadan mücadele ve savaş verip, daima Allah`a karşı sorumluluklarını yerine getirir" ifadelerini kullandı.

Müslümanların asıl gayesi Kur`an-ı Kerim olması lazım
Ramazan`ın Kur`an ayı olduğunu hatırlatan Teyfur, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ramazan kıymet ve değerini Kur`an`dan alır. Çünkü Kur`an Ramazan`da nazil olduğu için Ramazan diğer aylara sultan olmuştur. Öyleyse Müslümanların asıl gayesi Kur`an-ı Kerim olması lazım. Çünkü Kur`an-ı Kerim Allah`ın kullarına mesajı ve hitabıdır. Onurdur ve hidayete götüren imamdır. Öyleyse Müslüman, bu mübarek ayda gönlünü, ruhunu ve hayatını Kur`an-ı Kerime ve onun mübarek mesajına açmalı, onun okumalı ve tefekkür etmelidir. Onun gölgesine sığınıp gölgesinde bir hayatı yaşamalıdır. Kur`an-ı çok hızlı okumaktan çok tane tane ve anlamaya çalışarak okunmalı ki, onun sırlarına ulaşılabilinsin."

Ramazan mücadele ayıdır, hantallık ve uyku ayı değil
Ramazan ayının kardeşlik ve mağfiret ayı olduğunu vurgulayan Teyfur, "Mümin insan oruç tutarak açlığın ve fakirliğin ne olduğunu anlar ve fakirlerle empati kurar. Onlara rahmet elini uzatır. Bunu yaparken fakiri incitmez. Bu şekilde sevgi ve kardeşlik tahakkuk eder. Mümin insan, Ramazan`ı tövbe, istiğfar ve ibadetle geçirmesi gerekir. Böyle yaparsa Allah`ın mağfiretine ulaşır. Allah`u Teâlâ da onları mağfiretiyle af eder. Ramazan ayı teravih ayıdır. Müslümanlar, bu ayda bolca camilere gidip namazlarını eda etsinler. Ramazan mücadele ayıdır, hantallık ve uyku ayı değildir. Biz Müslümanlar, bu yıl ki Ramazan`ı kendimiz için son Ramazan bilerek hareket edelim ve onunla arınıp takva ve ihsanımızı artıralım. Bu Ramazan`ın insanlığın hidayetine, kurtuluşuna ve kardeşliğine vesile kılsın. Ramazan başta Mısırlı Firavunlar olmak üzere tüm diktatör ve emperyalist zalimlerin yıkılışına vesile olur inşallah" dedi.

Ramazan, günah kirini temizler
Ramazan`ın Müslümanları günah kirlerinden temizlediğini kaydeden Molla Beşir Şimşek, Peygamberimizden bir örnek vererek, "Peygamberimiz, `Bu aya Ramazan isminin verilmesinin sebebi günahları yaktığı içindir` dedi. Şu halde mübarek Ramazan ayında oruç tutan ve ihlâsla tövbe eden müminlerin günahları yanar ve böylece günah kirlerinden aşınıp tertemiz olurlar" dedi.

Ramazan`ın fazileti ve kutsiyeti
Ramazan ayının dinimizde kutsal kabul edilmiş bir ay olduğunu dile getiren Molla Şimşek, "Ramazan`ın fazileti ve kutsiyeti Kur`an-ı Kerimde şöyle izah edilmiştir: `Ey insanlar, yüce ve mübarek bir ayın gölgesi üzerinize bastı. O ayda bir gece var ki, bin aydan daha hayırlıdır. Allah o ayda oruç tutmayı farz kıldı. Geceleyin ibadet yapmayı (Teravih namazını kılmayı) nafile kıldı. O ayda bir hayır işleyen kimse diğer aylardaki bir farzı işlemiş gibi olur. O ayda bir farz işleyen diğer aylarda yetmiş farz işlemiş gibi olur. O sabır ayıdır. Sabrın karşılığı da cennettir. O yardımlaşma ayıdır. O ayda müminin rızkı bollaştırılır. O ayda kim bir oruçluyu iftar ettirirse, bu onun günahlarının bağışlanmasına ve cehennemden kurtulmasına vesile olur. Aynı zamanda oruçlunun sevabı kadar sevap verilir. O öyle bir aydır ki evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennem ateşinden kurtuluştur. O ayda hizmetçisinin, işçisinin yükünü hafifleten kimseyi Allah bağışlar ve cehennem ateşinden korur` diyerek Allah bizlere açıkça açıklıyor" şeklinde konuştu.

Sadece midemizle değil, bütün organlarımızla oruç tutmalıyız
"Bu ayı faziletli kılan insanlara doğru yolu gösteren, hidayeti ve hakkı batıldan ayırmayı açıklayan Kur`an`ın bu ayda indirilmiş olmasıdır" diyen Molla Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dolayısıyla eğer Kur`an bir zaman dilimine bu kadar değer ve kutsiyet kazandırdıysa ona iman eden, onu okuyan, onunla amel eden ve onu hakim kılmak için çalışan insanlar da çok yüce mukaddes olurlar. Dolayısıyla Ramazan`a girerken öncelikle Kur`an ile haşir neşir olmak, onunla yücelmek ve oruçla da bedeni zayıflatıp maneviyatı güçlendirmeye odaklanmalıyız. Bununla beraber zekât, fitre ve sadakalarla da toplumsal huzur ve kardeşliği tesis edip, nefsin cimriliğinden kurtulmalı ve nafile namazlarla nefsi tamamen terbiye etmeli, onu ibadet ve kulluğa alıştırmalıyız. Sadece midemizle değil, bütün organlarımızla oruç tutmalıyız. Zira orucun gerçek manası da kişinin bütün organlarını yapacakları günahlardan men etmesidir."

Bol bol sadaka ve zekât vermeliyiz
Ramazan ayını büyük bir fırsat ve nimet bilerek onun her dakikasını dolu dolu hayır ve hasenatla geçirmek gerektiğini söyleyen Şimşek, "Öncelikle çokça tövbe etmeli, orucu kusursuz tutmalı ve oruca zarar veren her söz ve davranıştan uzaklaşmalıyız. Bolca Kur`an okumalı, mukabele yapıp namazları camide ve cemaatle kılmalıyız. Kur`an`ın manasını anlayıp ona göre okumalıyız. Peygamberimizin hayatını okumalıyız. Açlık ve susuzlukla fakirlerin halini daha iyi anlamalı, iftar yemekleri, mevlitler vermeli, bol bol sadaka ve zekât vermeli, dargınlar barışmalı, İslam âlemi ve kendimiz için dua etmeli ve özellikle israftan kaçmalıyız" diyerek tavsiyelerde bulundu. (M. Fatih Akgül-İLKHA)
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir