• DOLAR 32.205
  • EURO 35.116
  • ALTIN 2500.695
  • ...
Darbe Anayasasından kurtulamadık YENİ ANAYASA BAŞKA  BİR BAHARA MI KALDI?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

ENES DURMAZ - DOĞRUHABER Yeni sivil anayasa söylemleri sık sık dillendirilse de şu ana kadar elle tutulur bir adım atılmış görünmüyor. İktidar partisi ve muhalefet partileri de yeni bir anayasa taleplerini dile getirse de her partinin çizdiği kırmızı çizgilerden olsa gerek şu ana kadar anayasa konusunda bir adım atılamadı. Uzun yıllardır darbe anayasalarıyla yönetilen Türkiye’de yeni ve sivil bir anayasaya ihtiyaç olduğunu ifade eden siyasi parti ve STK temsilcileri, seçime girilmeden bu sorunun çözülmesi gerektiğini dile getirdi.

ANAYASAYI YAPMA İRADESİ KONUSUNDA BİR SIKINTI VAR

Tüm kesimlerin sivil bir anayasa talebi olduğunu dile getiren HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz, “Türkiye’deki tüm partilerin ortak gündemi, ortak talebi, yeni bir anayasanın yapılmasıdır. Hem iktidar hem muhalefet bunu dile getiriyor. Önümüzde bir seçim var ve seçim beyannamelerinin büyük bir bölümü yeni ve sivil bir anayasa oluşturacak. Yeni ve sivil anayasayı şu anda iktidar istiyor, muhalefet istiyor, vatandaş istiyor… Peki, bu anayasa neden yapılmıyor? Anayasayı yapma iradesi konusunda bir sıkıntı var. Anayasada çözülmesi gerek çok önemli sorunlar var. Yüzyıl öncesinin ideolojik bakış açısı, fikirleri üzerinden kurulu olan ve darbelerle oluşturulmuş bir anayasamız var. 1921 hariç Türkiye’nin bütün anayasaları darbeciler tarafından yapılmış darbe anayasalarıdır. Bu açıdan vatandaşın temel hak ve hürriyetlerini önceleyen, vatandaşın ihtiyaçlarını, toplumun ihtiyaçlarını önceleyen değil, o anda darbecilerin dayatmalarını ve toplum mühendisliğini içeren bir anayasa ile karşı karşıyayız. Bugüne kadar 1982 darbe anayasası 26 defa değiştirilmiş ve bu değişikliğe rağmen hala darbecilerin izleri anayasada fazlasıyla kendini gösteriyor, varlığını devam ettiriyor” ifadelerini kullandı.

YENİ ANAYASA YAPILIRKEN, ESKİ ANAYASANIN ÜZERİNE BİNA EDİLECEK TEK BİR MADDESİ OLMAMALI

“Yeni ve sivil bir anayasaya acilen ihtiyaç vardır” diyen Yılmaz, “Şu anda anayasanın iki maddesine yönelik kısmi bir değişiklik durumu var. Din ve vicdan hürriyeti ile ilgili, başörtüsüne anayasal bir güvence gelmesi var ve aile ile ilgili bir değişiklik yapılacak. Bu maddelerin meclise getirilmesi iyi ama bütün partilerin bir araya gelerek bir anayasa yapması gerekiyor. Bu yeni anayasa yapılırken de olması veya olmaması gereken hususlar konusunda HÜDA PAR olarak daha önce de beyanatlarımız oldu. Yeni anayasa yapılırken, eski anayasanın üzerine bina edilecek tek bir maddesi olmamalı ve sıfırdan bir anayasa şeklinde olmalıdır.” dedi.

YENİ YÜZYILDA YENİ BİR ANAYASAYA İHTİYAÇ VAR

Yeni bir anayasaya ve yeni bir sisteme acil olarak ihtiyaç duyulduğuna dikkat çeken Yılmaz, “Meclisteki partilerin yeni anayasa ile ilgili kendine göre kırmızı çizgileri var. Şimdi bakıyorsunuz bir parti diyor ki ‘ben milliyetçiliğe dokundurtmam’, bir diğeri diyor ki ‘ben laikliğe dokundurtmam’, bir diğeri ‘ben Kemalist ideolojiye dokundurtmam.’  O zaman tüm bu kırmızı çizgiler olursa yeni bir anayasa yapılması zorlaşacak. Herkesin kırmızı çizgilerini bir tarafa bırakarak, vatandaşın taleplerini önceleyecek bir noktada buluşması gerekiyor. Türkiye olarak yeni bir yüzyıla giriyoruz ve hatalarıyla veya yanlışlarıyla bir yüzyıl geride bırakıldı. Yeni bir yüzyılda da bir arada yaşanacaksa, Türkiye’de yaşayan 80 milyonu aşkın vatandaş ‘bu benim devletim, bu benim anayasam’ diyebilecekse belki bu yüzyıla sağlıklı bir şekilde girilmiş olur. Yoksa eski tas eski hamam devam edecek, sistem sorunları, hak ve özgürlükler sorunları yaşanmaya devam edecek. Kürt meselesini yine konuşuyor olacağız. Veya laiklik, başörtüsü meselesini, din ve vicdan hürriyeti konusunu yeniden konuşuyor olacağız. Devleti şekillendiren anayasadır ve bu yeni yüzyılda yeni bir anayasaya, yeni bir sisteme ihtiyaç vardır. O yüzden meclisteki partilerin bir araya gelerek bir konsensüse varması gerekiyor. Daha önce yüz kadar maddenin üzerinde anlaşmıştılar. Bunu devam ettirebilirler. Halkın talepleri de göz önünde bulundurularak yeniden gündeme gelmesi lazım.” şeklinde konuştu.

ANAYASAYI YAPMANIN VEBALİ MECLİSTE BULUNAN SİYASİ PARTİLERİN BOYNUNDADIR

Seçimden önce anayasa sorununun ortadan kalkması gerektiğine dikkat çeken Yılmaz, son olarak şöyle konuştu; “Seçime girilmeden yeni bir anayasa ile Türkiye seçime girmelidir. Biz iktidarın veyahut mecliste bulunan muhalefet partilerinin seçim vaatleri içerisinde yeni bir anayasa yazma vaatlerini değil, ‘birlikte yeni bir anayasa yaptık’ diye yazmalarını bekliyoruz. O yüzden mecliste bulunan partilerin sorumluluğu büyük bu konuda. Seçim beyannamesinde yeni bir anayasa vaadi sadece seçimi kazanmaya yönelik, belki de vaat olmanın ötesine geçemeyecek bir söylem olarak kalacaktır. Türkiye’nin acilen yeni bir anayasaya; toplumsal yapımıza uygun, insanların temel hak ve hürriyetlerini koruyan, insanı önceleyen, değiştirilemez hiçbir maddesi olmayan, ideoloji barındırmayan, yaşam tarzı dayatmayan, etnik ayrımcılık yapmayan, bir anayasaya ihtiyaç var. Bu anayasayı yapmanın sorumluluğu da mecliste bulunan siyasi partilere aittir. Yapılmamasının vebali de onların boynundadır.”

BAŞKA BAHARA MI KALDI?

Mazlum Der Genel Başkanı Av. Kaya Kartal ise, “Yeni anayasa sadece bugünün konusu değil. Yaklaşık yirmi yıldır hatta 90’lardan beri her böyle seçim dönemleri öncesinde gündeme gelen bir konu. Ama gördüğümüz o ki şu anda sanki herkes mevcut anayasadan memnun. Özellikle iktidar ve muhalif çevrelere baktığımızda böyle bir şey oluşmaya başladı artık bizim zihnimizde. Çünkü birçok değişiklik yapılmış olmasına rağmen aslında darbe anayasasının bütün mantığı, ideolojik yapısı korundu ve korunmaya da devam ediyor. Türkiye’nin mevcut iç gündemi içerisinde yeni sivil bir anayasa yapılması konusu gündeme geldi ama gördük ki bu talepler, gündemler, başka birtakım gündemlerin içerisinde eriyip gitti bugüne kadar. Başka bahara mı kaldı? Veya bu konuda keşke başka bahara kalmış olsa diyebileceğimiz bir umutsuzluk hakim.” ifadelerini kullandı.

MEVCUT ANAYASANIN İNSANA BAKIŞI HEP PROBLEMLİ

Yeni anayasanın toplumsal konsensüs ile oluşturulması gerektiğine dikkat çeken Kartal, “Matematiksel olarak baktığımızda iktidar kanadının şu anda yeni anayasa yapabilecekleri bir güçleri de yok. Ama şu anda mevcut iktidarın da oluşturduğu bir ittifak var, örtülü bir koalisyon var. Şu anda oluşturulacak anayasa bizim ihtiyaçlarımızı ne kadar karşılar ne kadar sivil olur o da tamamen bir soru işareti olarak önümüzde duruyor. Onun için bu anayasa tartışmalarını iktidar veya siyasi partiler üzerinden değil, toplumdan siyasete yönelik olarak gündeme gelmesi lazım. Yeni sivil bir anaysa yapılacaksa, gündeme gelecekse öncelikle sivil toplum örgütlerinin, baroların, üniversitelerin, hukukçuların bir tartışma yürütmesi lazım. Ve bu tartışmanın sonuçlarının siyasete ve meclise yönelmesi lazım. Aksi halde siyasi partiler veya bürokratlar birtakım metinler hazırlayıp önümüze koyacaksa ve bunun üzerinden sivil bir anayasa yaptık diyeceklerse bu tamamen bir kandırmacadan ibaret olacaktır. Günün sonunda aslında yine hiçbir şey değişmemiş olacak. Halbuki anayasanın ruhundan itibaren payanda ideolojik yapı, devlet algısı, toplum algısı, insana bakışı hepsi problemli. Bunların tamamını ele alan sivil bir tartışma gerekiyor ki hakikaten orada sivil bir anayasa olsun. Öteki türlü darbe anayasası gider yerine bürokratik bir anayasa gelir. Bürokratların oluşturduğu, bürokratik oligarşiyi bir şekilde tahkim eden yeni bir anayasa gelir. Yeni olur sadece sivil veya toplum ihtiyaçlarını gideren bir anayasa olmaz” şeklinde konuştu.

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir