Son yıllarda örgün öğretimden açık öğretime geçişlerde yaşanan artışlarla ilgili İLKHA muhabirine değerlendirmede bulunan Eğitimci-Yazar Erkan Haras, üniversite sınavında 12'nci sınıf müfredatından soru çıkmaması sebebiyle öğrencilerin son sınıfta okullarını açığa aldırdığını, bu sürecin 11'nci sınıflara da sirayet ettiğini, okula yeni kaydolan kimi öğrencilerin de okuldan bir beklentilerinin olmaması sebebiyle örgün öğretim yerine açık liseyi tercih edip çalışma hayatına atıldığını ifade etti.

"12'nci sınıf müfredatı güncellenmeli"

Haras, "12'nci sınıf öğrencilerinin örgün öğretimi bırakıp açık lisede devam etmeleri son zamanlarda bir moda halini aldı. Yaklaşık 1 milyon 500 bin kişinin açık lisede devam ettiğini biliyoruz. 12'nci sınıfa giden bir öğrenci örgün öğretimi bırakıp açık liseye geçtiğinde kendisine müthiş bir zaman kalıyor. Eğer bu zaman dilimini etkili ve verimli kullanabilirse kendisi için bir avantajdır. Ancak bunca insanın okulunu bırakıp açık liseye geçmesi açıkçası bende soru işaretleri bıraktı. Bunların hepsi tabiki zamanı verimli kullanmak için açık liseye geçmiyor. Burada rahatlıkla alakalı bir durum var. Daha rahat etmek, kendisine ait farklı işleri halletmek mantığıyla hareket edildi. Şimdi buna 11'nci sınıflar eklendi. Onlar da açık liseye geçip eğitimlerine devam etmek gibi bir düşünce içerisine girdiler. Burada biraz da problemin okullarda olduğunu düşünüyorum. 12'nci sınıf müfredatı güncellenmeli. 12'nci sınıf müfredatından üniversite sınavında soru gelmeli. Yapısal bir reform yapılmalı. 12'nci sınıftaki müfredat ile üniversite sınavındaki soruları örtüştürmeliyiz." dedi.

"Korkuyorum ki yakın bir gelecekte okullar öğrenci bulamayacak"

Örgün öğretime başlayan öğrencilerin 9 sınıftan itibaren okulun kendisine fayda vermeyeceği şeklinde bir algıya kapıldığını hatırlatan Haras, "Bu işin görünen yüzü. Görünmeyen yüzü de bu çocukların çalışma hayatına katılmasıdır. Dışarıda çalışan çok sayıda öğrenci var. Bu da onlara bir kapı aralıyor. 'Açık öğretime geçersem tüm zamanım bana kalır. Bu zaman diliminde gider bir yerde çalışır, maddi kazanç elde eder bununla hem kendime hem de aileme katkı sağlarım' düşüncesinde olan ve bu yolu benimseyen çok sayıda kişi var. Bu yaşta çocukların okulda olması, temel eğitimleri alması ve lise son sınıfta da güzel bir üniversite kazanmak yerine lise sürecinde dışarıda çalışıp o süreçte hem kazanç elde ediyor hem de liseyi bitirmiş oluyor. Korkuyorum ki yakın bir gelecekte okullar öğrenci bulamayacak. Özellikle 12'nci sınıflarda belki de okullar kampanya başlatacak. Çünkü bu sınıfta olup okula gidenleri sayısı çok az. 11'nci sınıflar da okula gelmemeye, okulu açığa aldırmaya başladı. Yakın zamanda 9'uncu sınıflar da başlayacak." diye konuştu.

"Çoğu öğrenci para kazanıp özel üniversiteye gitme hayali kuruyor"

Örgün öğretimden açık öğretime geçmekle eğitim kalitesinin de düşeceğini vurgulayan Haras, "Her mahallede bir üniversite açılmasıyla nasıl ki eğitim kalitesi düştüyse öğrencilerin mahallesindeki okula gitmeyip açık liseye gitmeleri eğitim kalitesini düşürecektir. Okulda öğretmen ile öğrenci buluşmadığı müddetçe, öğretmen öğrencinin ruhuna dokunmadığı, öğrenci öğretmenin şemsiyesi altına girmediği müddetçe uzaktan, arada bir sınavlara girerek olmaz. Çoğu kişinin kitapları dahi karıştırmadığına, başka yerlerde çalıştığına eminim. Bu şekilde eğitime bir katkı sunacaklarını düşünmüyorum. Çoğu öğrencinin zihninde 4 yıl çalışıp bir miktar para biriktirdikten sonra özel üniversiteye gitmek gibi bir hedef var. Zaten şu anda bir devlet üniversitesi kazanmak için uğraşan kişi çok az. Herkesin mahallesinde üniversite var. Öyle bir zaman gelecek ki insanlar, 'bu mahallede üniversite yok, burada oturmam' diyecek. Her yerde özel üniversiteler çoğaldı. Lisede okuyan öğrencilerin de liseyi bırakıp açık öğretime gitmelerinin temel sebeplerinden birisi de bu." şeklinde konuştu. (İLKHA)