Bir öğretmende olması gereken ideal davranışlar nelerdir?
Bir öğretmende olması gereken ideal davranışları İLKHA’ya değerlendiren ÖĞ-DER Genel Başkanı Hamdi Sürücü, öğretmen, öğrenciye örnek olan ve öğrencinin geleceğini inşa eden kişi olduğunu söyledi.
Öğretmenlerin bir idealinin olması gerektiğinin altını çizen Sürücü, idealini kaybetmiş insanlardan öğretmen olamayacağını vurguladı.
Öğretmenin kendisinin örnek olması gereken kişi olduğunun altını çizen Sürücü, “Biz de eskiden öğretmen değil de muallim vardı. İlmin taşıyıcısı, ilmi öğreten, ilimde rehber olan, örnek olan kişi, öğretmen de örnek olması gereken kişidir. Günümüzde öğretmen dendiği zaman genelde bilgi aktaran, bilgiyi taşıyan, öğrenciye bilgi öğreten, öğrencinin zihnine bilgiyi yığan kişi olarak görülüyor. Aslında öğretmen bu değil. Bizim anlayışımızda öğretmen, öğrenciye örnek olan kişidir. Öğrencinin geleceğini inşa eden kişidir. Yani insanın ruhunu ören insan olmalıdır öğretmen. Öğretmen her şeyden önce adaletli olması gerekir. Adil bir insan olmalıdır ve adalette örnek olmalıdır. Sadece kendisinin adil olması değil, öğrenciye adalette örnek olup onun hayatına yön vermesi gerekir.” dedi.
“Öğretmen öğrencisinin hem dünyada hem ahirette geleceğini nasıl kurtulacağını öğreten insan olması gerekir”
Öğretmenlerin merhametli olması gerektiğini belirten Sürücü, “Merhametli bir insan acıyan insan değildir. Sadece acıma duygusuna sahip olan insan değildir. Merhametli olan insan, geniş gönüllü olan insandır. Hem acıması gereken yerde acımasını bilen hem de insanın yanlışlara düşmesine engel olan insan demektir. Çünkü yanlışa düşen insan, günaha düşen insan, geleceğini kaybeden insandır, ahiretini kaybeden insandır. O zaman bizim merhamet anlayışımızda insanın geleceğini kurtarmak var, ahiretini kurtarmak var. O zaman öğretmen öğrencisinin hem dünyada hem ahirette geleceğini nasıl kurtulacağını öğreten insan olması gerekir. Onun dışında öğretmen idealist insandır, ideal sahibi insandır. Hem kendisini hem toplumu hem öğrenciyi dönüştürme konusunda bir ideale sahip olan insan olması gerekir. Ve öğretmen sürekli kendini yenileyen insandır. Sürekli yenilik içerisinde olan. Yani şöyle düşünelim, bir öğretmen üniversiteden mezun olduğu zaman öğretmenlik mesleğine başladığı zamanki bilgisiyle, kültürüyle 20-30 yıl öğretmenlik yapıp da emekli olan insan değildir.” şeklinde belirtti.
Devamında Sürücü, “Öğretmen her gün kendini yenileyen, her gün bilgisine yeni şeyler ekleyen ve her gün öğrencisini karşısına yeni ilim yenilenmiş olarak çıkan insandır. Hem kendisini yenileyecek hem de karşısındakini yenileyecek. Öğretmen her şeyden önce öğrencisinin fıtratını bozmadan, onun hayat yolundaki gelişimini ve değişimini kontrol edebilen, yönlendirebilen insandır. Ve burada asıl kilit nokta fıtrattır, insanın fıtratını bozmamak. İnsan yaratılışındaki güzel hasleti, hasletlerini bozmadan onları geliştirmesini sağlamaktır.” ifadelerini kullandı.
“Öğretmen dediğimiz insan da ömrünün sonuna kadar yorulduğunu düşünmemesi gereken insandır”
Öğretmenin olması gereken en temel özellikleri bıkmaz, usanmaz ve yorulmaz olduğunu söyleyen Sürücü, şu ifadelere yer verdi:
“Çünkü öğretmen yorulduğu zaman öğrencisi durur. Öğretmen yavaş giderse öğrenci durur. O zaman öğrenci öğretmenin önünde sürekli koşan gibidir. Öğretmen bir nevi maraton koşusu yapan insan gibidir. Niye? Çünkü maraton koşan insan öyle 300-500 metre ya da 3-5 kilometre koşan insan değildir. 40 kilometrenin üzerinde yol koşacak ki, 40 kilometrelik koşuyu tamamlamak için çok iyi hazırlık yapması gerekir. Kondisyonunu iyi kullanması gerekir ve o 40 kilometreyi tamamlayana kadar yorulmaması gerekir. Yorulduğunu düşünmemesi gerekir. O zaman öğretmen dediğimiz insan da ömrünün sonuna kadar yorulduğunu düşünmemesi gereken insandır. Böyle olunca öğretmenlik mesleğini seçen insanlarımızın daha mesleği seçerken bunları düşünerek seçmesi gerekir. Kendilerini bir ideale adamış insanlar olarak bu mesleği seçmelidir. Öğretmenlik mesleğini para kazanma mesleği olarak görmemeli kimse. İnsan öğretmenlik yapıyorsa, zamanını bunu ayırıyor ise bunu dışında uğraşı yoksa geçimini sağlamak için başka bir uğraşı, başka bir işi yoksa mutlaka bunun karşılığını alması gerekir. Adil bir şekilde ona karşılığının verilmesi gerekir.”
“Öğretmenler göreve başlarken hedefi iyi insan yetiştirme olması gerekir”
Öğretmen, öğretmeye ve öğretmenliğe başlarken karşılığını düşünerek başlamaması gerektiğini belirten Sürücü, “Öğretmenliğinin karşılığı, muallimin ilim taşıyıcılığı karşılığı yetiştirdiği insanlardır. Ne kadar iyi insan yetiştirdiğine bakması gerekir. Öğretmenlikte iyi insan yetiştirmek hedefi olması gerekir. O zaman göreve başlarken de hedefi iyi insan yetiştirme olması gerekir. Ve kendisinin ücretinin yetiştirdiği iyi insanlar olduğunu bilmesi gerekir bir öğretmenin. Yoksa köfte ekmek hesabı yapmamalı. Bu öğretmenlikte olmaması gereken bir şeydir. Yani en son olması gereken değil, hiç olmaması gereken bir şeydir. Dünyevi hesap olmamalı. Öğretmendeki hesap sadece iyi insan, insan-ı kamil yetiştirme hedefi olması gerekir. Ama bunun yanında toplum için, toplumun geleceği için gençler için kendisini feda eden öğretmenin de bu toplumda asgari geçim şartlarının altına düşmeden yaşayabilmesinin sağlanması gerekir. Hatta ortalamanın üzerinde bir hayat sunulması gerekir öğretmene ki kendisini sürekli yenileyebilsin. Sürekli ileriye doğru yeni çözümler üretebilecek çalışmalar yapabilsin. Bunları yapmadığı zaman öğretmenlik mesleği eksik kalır. Toplumun geleceğini şekillendirmek eksik kalır.” ifadelerine yer verdi.
“Öğretmene kendini yenileme fırsatı vermemiz gerekir”
Son olarak Sürücü, “Öğretmenlik sadece bilgileri tekrar eden, ettiren bir meslek değil, gençlerin geleceğe yönelik düşünme sanatını öğrenmesini de sağlamaktır. Yani bir toplumun dünya düzeni içerisinde yönetilen bir toplum olmaması için, yöneten ve üreten toplum olması için öğretmen sürekli öğrencinin kafasında yenilikler üreten, yenilikleri düşündüren insan olacak ama bunları yapabilmesi için kendisini yenilemesi lazım. Bizim öğretmene kendini yenileme fırsatı vermemiz gerekir. Kendini yenileme fırsatı derken bugün milli eğitimin yaptığı gibi işte 180 saatlik ortalama bazı bilgileri tekrar ettirerek uzman öğretmenlik sıfatı verilmeye çalışıldığı gibi değil. Uzmanlığın, baş öğretmenliğin ve öğretmenliğin değerini ve içeriğini dolduracak bir tanımlama yapıp ondan sonra ona göre öğretmen yetiştirilmeli, ona göre öğretmen seçilmeli, ona göre öğretmen öğrencinin karşısına çıkmalı. Öğrencinin karşısına çıkan öğretmen de kendisini idealin savaşçısı olarak görmesi gerekir. İdealini kaybetmiş insanlardan öğretmen olmaz.” şeklinde konuştu. (İLKHA)