VAN- TİHV Mülteci Danışma Destek Ofisi, İnsan Hakları Derneği, İnsan Hakları ve Mazlumlar için Dayanışma Derneği, Toplum Sağlığı Araştırmaları Derneği ve Van Kadın Derneği ortak yaptıkları basın açıklamasında dünyada mültecilerin yaşadığı sıkıntılara dikkat çekerek, ilticanın bir insan hakkı olduğunu ifade ettiler.


STK'lar adına açıklamayı Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Mülteci Ofisi danışmanı Özge Çelebi okudu. STK'lar olarak "20 Haziran Dünya Mülteciler Günü" etkinliği kapsamında biraya gelerek sığınmacı ve mültecilerin sorunlarını görünür kılmayı hedeflediklerini belirten Çelebi, "2001 tarihinde ilan edilmesinden bu yana Dünya Mülteciler Gününde hayatta kalma mücadelesi veren milyonlarca mültecinin sorunları her yıl dünya genelinde kamu vicdanıyla paylaşılıyor. 'Dünya Mülteciler Günü' sebebiyle bir araya geldiğimiz bugün de tüm dünya mültecilerinin içinde bulunduğu belirsizlik, bilinmezlik ve istenmeme hali ana sorun olarak kendini ortaya koymaktadır" dedi.


"Türkiye'de 20 bin 976 mülteci ve 14 bin 688 sığınmacı bulunmaktadır"
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin 2012 Nisan ayı verilerine göre Türkiye'de 20 bin 976 mülteci ve 14 bin 688 sığınmacının bulunduğunu hatırlatan Çelebi, Ayrıca Suriye'deki iç savaştan dolayı Türkiye'de şuan 200 bin 91 uluslararası korumaya ihtiyaç duyan Suriyeli bulunduğunu aktardı.


"Vanlı mültecilerin en büyük problemi barınma"
Dünyada ve Türkiye'de mülteciler halen onurlu bir yaşam sürdürme konusunda endişe verici problemler yaşandığını ifade eden Çelebi, "Türkiye'de coğrafik konum sebebiyle mülteci ve sığınmacılar için önemli bir şehir olan Van ilinde de halen sığınma sistemine erişim ve sosyal haklara erişim konusunda ciddi sorunlar yaşanmaktadır. 2011 yılında meydan gelen iki büyük deprem sonrası iltica başvurularını doğrudan diğer uydu kentlere yönlendiren Van Valiliğinin 2013 yılı Nisan ayından sonra sığınmacı kabulü ile birlikte Van'da ikamet eden mülteci nüfusu 500'lü sayılara yaklaşmıştır. Her ne kadar Van Valiliğince iltica başvurularının kabulüne başlanılmışsa da, başvuru sahipleri için durum pek iç açıcı değildir. 2011 yılında yaşanılan iki büyük depremin etkileri sığınmacıları dolaylı olarak etkilemeye devam etmektedir. Kentte oluşan konut ihtiyacı sonrasında fahiş kira ücretleri sığınmacı ve mültecilerin eski, yıkık dökük yapılarda kalabalık aileler halinde yaşamaya mecbur bırakmaktadır" tespitinde bulundu.


Van'a yeni yerleşen sığınmacı ve mültecilerin çalışma izinleri önündeki engellerin neden olduğu emek sömürüsünün de büyük bir sorun teşkil ettiğini belirten Çelebi, Van ilinde bulunan mültecilerin Türkiye'de yaşayan tüm mülteciler gibi sığınma sistemi ile ilgili yaşadıkları problemlerden biri de BMMYK'nın uzun süren mülteci statüsü belirleme prosedürü olduğuna dikkat çekti. (Murat Dalgın-İLKHA)