Evlerde ve işyerlerinde hayatı kolaylaştıran ne varsa hepsi elektrikle çalışıyor. Birçok aletin elektrikle çalışması sonucunda kabarık elektrik faturaları vatandaşın cebine yansıyor.

Kış aylarının yaklaşmasıyla elektrik maliyetinin yanında bir de doğalgaz maliyeti ekleniyor. Uzmanlar, aslında küçük önlemlerle enerjide tasarrufu sağlamanın mümkün olduğunu belirtiyor.

Enerji Analisti Bahadır Girgin, konuyla ilgili İLKHA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Evlerde enerji tasarrufu için ne yapmak gerekiyor?

Ailelerin enerji tasarrufu noktasında dikkat etmesi gereken hususları dile getiren Girgin, "Birinci öncelik olarak doğalgazlarda kombi bakımının rutin olarak yapılması gerekiyor. İkincisi, petek bakımlarını düzenli bir şekilde yaptırmak gerekiyor. Üçüncü olarak daire içindeki camların çift cam ve yalıtımlı olması gerekiyor. Son olarak binaların dış cephelerinin yalıtımının yapılmış olması gerekiyor. Bunlara dikkat edilirse en azından doğalgazlarda yüzde 10-20 civarında tasarruf edilir. Elektrik ve su içinde… Elektrikte; özelikle beyaz eşyaların A++ denilen enerjiyi az tüketen cihazları tercih etmemiz gerekiyor. Televizyon, telefon şarj aleti gibi cihazları sürekli prizde bırakmamız gerekiyor çünkü kapalı dahi olsa prizde olduğu müddetçe enerji çekiyor. Hanımlar evlerde fırında bir şeyler pişirirken sürekli fırının kapağını açarak acaba pişmiş mi diye bakmak yerine fırının dış camından kapağı açmadan bakması elektrik sarfiyatını etkileyecektir. Çamaşır makinalarında çamaşır yıkarken yüksek derecelerde değil minimum olması gereken derecede elbiseleri yıkamamız lazım ki makine çalışırken daha fazla su ısıtmak için daha çok elektrik harcamak zorunda kalmasın. Ev içerisindeki bütün aydınlatmalarımızda led lambaları tercih etmek gerekiyor. Askerliği yapan herkes 'lüzumsuz ise söndür' etiketlerini biliyordur. Mümkün mertebe eğer lüzumsuz ise odalarımızın ve diğer kullanmadığımız alanların elektriğini kapatmamız gerekir." dedi.

"Nihayetinde enerji, bizden sonraki nesiller içinde gerekli olan bir şeydir"

Birçok ülke gibi Türkiye'nin de enerjide dışa bağımlılığının söz konusu olduğunu belirten Girgin, "Ne zaman ülke içerisinde elektriğimizi üretmeye başlarsak belki bu noktada biraz daha öne geçmiş olabiliriz ama ürettikten sonra da har vurup harman savurmamamız gerekir. Nihayetinde enerji, bizden sonraki nesiller için de gerekli olan bir şeydir. Tasarrufa İslami olarak da baktığımızda 'israf haramıdır' denilmiş Kur'an-ı Kerim'de. Bu ayeti örnek alarak buna göre yaşamak gerekiyor. Tasarruf her noktada iyidir. Nasıl ki para biriktirirken bir şey almak için başka bir şeyden kısarak bir noktaya gelebiliyorsak enerjimizde de tasarruf etmeliyiz." diye belirtti.

"Sanayilerde enerji kalitesini analiz etmek gerekiyor"

Sanayilerde tasarruf için yapılması gereken hususlara değinen Girgin, "Sanayilerde bulunan fabrikaların, mutlaka enerjilerini ölçtürmesi gerekiyor. Enerji kalitelerini analiz etmeleri gerekiyor. Bu işi yapan firmalar var, bu firmalardan destek alınması gerekiyor. Alınan destek neticesinde doğru elektrik kullandıkları, fazladan ve gereksiz çalışan makinalarını, haybeden (çaba harcamadan) elektrik tüketen makinalarını değiştirebilirler. Fabrikalarda kompresör, ısıtıcılı cihazlar gibi bazı cihazlar miadını doldurmuş ürünlerdir. Bunların değiştirilmesi belki maliyetlidir ama uzun vadeye bakıldığında da elektrik tasarrufuna sebebiyet verir." şeklinde konuştu.

Değeri bilinmeyen sistem: Güneş Enerjisi

Güneş enerjisi sisteminin Türkiye'de kullanılması gereken bir sistem olduğunu ve sisteme yatırım yapmakta çok geç kalındığını aktaran Girgin, "Geçmiş yıllarda mevcut fabrikalarımız kapatıldı, şu anda güneş paneli üreten sayılı fabrikalarımız var. Bu fabrikalar da panelleri üreterek istihdam sağlayabilmek için tam kapasite çalışıyorlar. Güneş paneli normal bir ev için ülkemizde çok kolay bir şey değildir. Neden kolay değildir? Mevcut durum biliniyor, ülkemizde çarpık kentleşme var. Binalar yapılırken çatılar yeterli seviyede değil, üst katlara teras vesaire çıkıldığı için çatıların ufalması o binalarda bulunan dairelerin kendisine yetecek elektrik üretme gücünü minimize ediyor. Bu sebeplerden dolayı daha büyük ölçekli yerlerde daha çok kullanılıyor. Mevcut durumda elektrik analizini yaptığımız birçok fabrikanın elektriğinin yüzde 60'ını güneş panellerinden karşılamaya geldiğini görüyoruz, alanı ve çatısı büyük olan çatıların yüzde 80'e varan noktalarda elektriğini kendisini üretmeye başlamış. Bir ev hanesi için ortalama maliyet 2019-2021 yılları arasında, dövizin çok oynak olmadığı dönemlerde 22 ile 25 bin lira arasında bir bantta geziyordu. Şu an dövizin bu kadar çok yükselmesi ile bu rakam 75-80 bin liralara kadar geldi. Bir defaya mahsus verilen para ortalama 6 ile 7 yıl içerisinde amorti ediyor. Eskiden 8 ile 12 yıl arasındaydı. Şu anda elektrik birim fiyatı arttığından dolayı maliyetler yüksekte olsa geri dönüşüm yılı aşağıya doğru geldi. Güneş enerjisi genel olarak 5 ile 8 yıl arasında geri dönüşüyor. 8 yıl sonra sistem tamamen size çalışmaya başlıyor." ifadelerini kullandı. (İLKHA)