Münir Aydın / haber-yorum 

Zalim Esed’in üç yıla yakın bir zamandır mazlum halkın kanını akıtmaktan bir gün bile geri durmadığı bu savaş, bütün çirkefliği ile devam ediyor. Üç yıl içerisinde neredeyse Suriye’de ayakta duracak bir tek bina kalmazken; kadın-çocuk, yaşlı-genç demeden bütün insanlar katliamdan geçiriliyor.

“İslam Baharı” diye adlandırılan ve özellikle Arap ülkelerinde gerçekleştirilen bu ayaklanmaların sonuncusu konumunda olan Suriye rejimi diğer ülkeler gibi kısa sürede devrilmedi. Uzun süren devrim beraberinde kan ve gözyaşı da getirdi.

Suriye’de yaşanan vahşetin boyut değiştirmesi için mücadele eden İslami rejim karşıtı devletler, kısmen de olsa başarılı oldu. Suriye’de yaşanan savaş adeta zalim Esed ile Muhalifler arasında değil de Muhalifler ile İran ve Hizbullah arasında gerçekleşiyormuş gibi bir imaj kazandırıldı. Özellikle Türkiye’de İslami hassasiyeti ile bilinen medya kuruluşları neredeyse “zalim oğlu zalim” Esed’i unutuverdi.

Batılı devletlerin başından beri Suriye’de yaşananlara zahiren müdahil olmayıp, batinen mezhep savaşlarını destekleyen tavır takındığı herkesin malumudur. Daha önce ABD’nin Irak’a girip bu mezhep savaşlarını başlattıktan sonra Irak’tan çekilmesi tüm kamuoyunun bildiği bir gerçektir. Bütün bunlara rağmen Müslümanların aynı hataya düşüp batı destekli mezhep savaşlarına alet olması üzücüdür.

Bugün İslami çizgide olduğunu iddia eden basın-yayın kuruluşlarının birçoğu neredeyse Esed’den bahsetmez oldu. İran ve Hizbullah’ın takınmış olduğu bu yanlış tavrı daha çok dillendirerek mezhep savaşlarının adeta destekçisi oldu. Özellikle İran ve Hizbullah ile ilgili yapılan haberlerde kullanılan dil ve bu haberlere yapılan yorumlar bir kez daha gösterdi ki, birileri bu fitne ateşine körükle gitmeye dünden razı…

Bugüne kadar vasat çizgiden zerre kadar taviz vermeyip ümmetin maslahatına göre hareket eden bir camiayı töhmet altında bırakmaya çalışanlar, doksanlı yıllarda kaybettikleri gibi bugünde kaybedeceklerdir. Doğru Haber Gazetesini okuyan ve sitesini takip eden tüm kardeşlerimize âcizane bir tavsiye, Suriye konusunda bugüne kadar edinen z vasat çizgiye halel getirecek her türlü yorumdan uzak durmak. Bugün ifrat ve tefritten uzak bir şekilde Suriye’de yaşananların ümmetin lehine sonuçlanması için dua edip elimizden gelen her şeyi yapmaya özen göstermektir.

Yaptıkları haberler ve yorumlarla haktan uzaklaşanlara en büyük cevabımız takınmış olduğumuz vasat çizgimiz olmalıdır. Özellikle takınmış olduğumuz tavır neticesinde hem aşırı şii taraftarları hem de aşırı Sünni taraftarları tarafından eleştirilmemiz bir daha takınmış olduğumuz tavrın ifrat ve tefritten uzak olduğunu gözler önüne sermiştir. Bizler laftan çok yaptığımız icraatlarla öne çıkmalıyız. Bu nedenle her türlü yararsız eleştiri ve yorumlardan uzak durmalıyız.

Dua ile…