Doğruhaber – Mesut TUNCE

“İslami Dayanışma Oyunları”.

İsim olarak gayet güzel ve tatmin edici. Peki, bu isim gerekli mi?

Bu sorunun cevabı da “tabi ki evet” olmalı. Zira Müslümanlar arasında oyunlar ve müsabakalar düzenlemek sünnettir ve sosyolojik yapının sağlıklı işlemesi için de gereklidir. O halde sorun ne? Bu soruya da hemen cevap verelim. İslami Dayanışma Oyunları adı gibi İslami mi? Soruyu daha vurucu bir tabirle ifade edecek olursak: Bu ismin hakkı veriliyor mu?

Bir etkinliğe isim verdiğinizde, o ismin, etkinliğin ruhunu yansıtmasını amaçlarsınız. Mesela din, dil, ırk ayrımı yapılmadan her kesimin iştirakiyle düzenlenen bir yarışmaya, “Arap Spor Oyunları” ismini takamazsınız. Zira bu isim, düzenlenecek olan oyunların demografisini doğru yansıtmayacaktır.

“Düzenlenen bu oyunlara sadece Müslüman ülkeler katılıyor, dolayısıyla etkinliğin isminde bir sorun yok” denilecek olursa, bu durumda cevabımız şu olurdu herhalde: Eğer sadece Müslüman ülkelerin katıldığı oyunlar düzenliyorsanız, bu etkinliğin adını “Halkı Müslüman Olan Ülkeler Arası Dayanışma Oyunları” olarak belirleyebilirsiniz. Zira bu isim hem etkinliğin sosyal çerçevesini çizer, hem de oyunların ruhuna dair yanlış bir anlaşılmaya mahal vermez.

Peki, “İslami Dayanışma Oyunları” ismiyle, önerdiğimiz bu isim arasındaki fark nedir?

Herhangi bir şeyin İslami olması demek, İslam dininin kurallarına uygun olmasını gerektirmektedir. Mesela İslami giyim kuşam deyince aklınıza mini etek ya da dar pantolonlar gelmez. İslami müzik deyince, sahnede tepinen popçuları aklımızdan bile geçirmeyiz. İslami kitaplarda İslam’a uygun konular işlenir. Cinsel konuların işlendiği bir aşk romanına İslami kitap diyemeyiz. Örnekleri çoğaltabiliriz… Bir oyunun İslami olabilmesi için “O oyunlarda İslami kurallara uyulması gerekmez mi?

Durum bu kadar açık ve netken, İslami hiçbir kurala uyulmayan bu oyunlara İslami oyunlar deme hakkını nereden alıyoruz. Dinimiz gereği, haram işleyen kişinin İslami literatürü kullanması yasaktır. Hatta içki içen bir insanın, bu haram fiiline besmeleyle başlaması küfür ile eşdeğer tutulmuştur. Mevzubahis oyunlarda, İslami kurallar tümüyle hiçe sayılmaktadır. Bu tespitimizi burada ispatlamaya çalışmayacağız bile, zira oyunlara göz ucuyla bir bakış atan herkes, oyunların İslami bir görüntü vermediğini tüm açıklığıyla müşahede edecektir.

Sorun bu oyunların düzenlenmesi değil, oyunlara verilen isimle, kamuoyunun yanıltılmasıdır. İslam’dan habersiz insanlar oyunların ismine baktığından, bu oyunların İslami kurallara uygun olduğunu düşünerek, “İslami” kavramının içini yanlış dolduracaklardır. Zira bu oyunlar sadece halkı Müslüman olan ülke halklarınca takip edilmemekte, tüm dünyadan izleyici bulmaktadır.

İslam’ın herhangi bir kavramının içini böyle fütursuzca boşaltmak ise büyük bir vebaldir.