• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
Medreseler Topluma Öncülük İçin Atakta
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Medreseler yeniden ayağa kalkıyor

Türkiye’nin dört bir tarafından gelen Medrese Hocaları, Alimler ve Kanaat Önderleri Bitlis’in Mutki ilçesine bağlı Koyunlu beldesinde bulunan Oxin Medresesi`nde bir araya geldi.

Yüzyıllar boyunca İslam Dünyasının dinamik kurumları olarak misyon üstlenen ve günümüzde de bir çok ülkede varlığını etkin bir biçimde sürdüren Medreselerin gerçek kimliğine ve misyonuna kavuşması için çalışmalar hız kazandı.

Eğitimci-Yazar ve İnsan Hakları Savunucusu Mehmet Alkış’ın uzun yıllardan beri üzerinde çalıştığı projelerin hayata geçmesi için başlattığı girişimler sonuç vermeye başladı. Medrese ve İlahiyat çevrelerinin yakından tanıdığı Prof. M. Halil Çiçek’le birlikte İslam Eğitim-Öğretim Sistemi ve İslam Bilgi Teorisi ile ilgili ortaya koyduğu vizyon, bölgenin İlim Adamları tarafından büyük ilgiyle karşılandı.

İlki Mardin’de kimi düşünce adamları ve akademisyenlerin katılımı ile gerçekleştirilen Medrese Âlimleri Toplantısının ikincisi, geleneksel bir ilim merkezi olan Bitlis’e bağlı Oxin’de yapıldı.

Yüzlerce Alim Bir Araya Geldi

Norşin, Zokayd, Siirt, Bitlis, Bingöl, Şırnak, Antep, Muş, Van, Mardin ve Diyarbakır gibi önemli ilim merkezlerinden Medrese Âlimlerinin büyük ilgi gösterdikleri toplantıda birçok konu gündeme geldi ve önemli kararlar alındı.

Toplantıya ev sahipliği yapan Oxin Medresesi adına misafirlere ‘hoş geldiniz’ diyen Şeyh Fethullah Ayte’nin ardından bir açılış konuşması yapan Mehmet Alkış önemli konulara değindi.

Çıkmazları Aşma Girişimi

Alkış, “Tüm Dünyayı ve Müslüman Toplumları cendereye sokan modernleşmeyi bir ideoloji katılığında insanlara empoze eden modern okullar, aynı tornadan çıkmış tek tip insan yetiştirmeyi hedef edinerek aslında insanın gelişmesine büyük darbe vurmuştur. İnsan fıtratının gerektirdiği çoğulculuğu esas alan Medrese sistemini rekabetle değil de yasaklarla durdurması bu sistemin büyük bir zaaf içinde olduğunun kanıtıdır. Zaten neden olduğu sonuçlardan ve yol açtığı çıkmazlardan bunu kolayca anlayabiliriz. İnsan; üretmekten, iyiden, doğrudan, güzelden, dayanışmadan, sevgiden uzaklaşmış; egosonun, hazlarının, kininin, düşmanlığın, nefretin, ayrımcılığın esiri ve tüketimin kölesi haline gelmiştir” dedi.

Medreseler Yeniden Ayağa Kaldırılmalıdır

“Modernleşmenin ürettiği ve yaydığı eğitim sistemi, yani okullar, dünya toplumlarının birer sömürge olmasında etkili bir misyon yürütmüş, halen de yürütmeyi sürdürüyor” diyen Alkış, “ Bundan dolayı Müslümanların; tek alternatif eğitim-öğretim sistemi olarak geliştirdiği Medreseyi yeniden ayağa kaldırmaktan başka çare yoktur. Müslümanlar da İnsanlık da buna şiddetle ihtiyaç duymaktadır. Geçmişte olduğu gibi, toplumun doğal liderleri olan Âlimler yeniden aynı formasyonu kazanarak topluma önderlik yapma sorumluluğu altındadırlar” şeklinde konuştu.

Alkış sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Dünyanın karşı karşıya bulunduğu ayrımcılık, sömürgecilik, savaşlar, iç çatışmalar, göçler, yoksulluk, açlık, hastalıklar, uyuşturucu bağımlılığı, alkolizm, şiddet, cinsel sapmalar, ailenin çözülmesi, kentlerin yaşanmaz hale gelmesi, yardımlaşma ve dayanışma duygusunun kaybolması gibi dev sorunlarla baş etmek için Din’e dönüşten başka bir seçenek kalmamıştır. Müslümanlar buna öncülük etmekle yükümlüdürler.”

Birliktelik Çağrısı

Aynı zamanda bir Medrese alimi olan Bingöl İlahiyat Fakültesi Dekanı Halil Çiçek ise, toplantının amacı, hedefi, yapılması gereken çalışmalar ve alınması gereken kararlar konusunda açıklamalarda bulundu. Çiçek, Medrese sisteminin hayata geçirilmesi için kurumsal bir işleyişe kavuşturulması, bilgi ve tecrübelerin paylaşılması, ortak çalışmalar yapılması, finansal kaynak, ilimle uğraşanların maişet sıkıntısının giderilmesi ve benzeri sorunların aşılması için bir birliğe ihtiyaç olduğunu vurguladı. Çiçek, bunun için bir Dernek veya Vakıf kurulması ve ortak bir karar alınmasının zaruret olduğunu dile getirdi.

Âlimler Birleşiyor

Toplantıya katılanlar, genel konularda görüşlerini ve böyle bir kuruluş fikrine katıldıklarını dile getirdiler. Genel eğilim, birlikteliğin bir vakıf içinde gerçekleşmesi yönünde oldu. Bunun üzerine Merkezi Diyarbakır’da olan bir Vakıf kurulması ve herkesin bu vakıfta yer alması karara bağlandı.

Yapılacak genel toplantıların geleneksel ilim merkezlerinde yapılmasının sürdürülmesi ve bundan sonraki ilk toplantının Siirt’e bağlı Zokayd’da yapılması kararlaştırılarak toplantıya son verildi.

Bir şölen havasında ve sevinç ifadelerinin yüzleri aydınlattığı bir ortamda sona eren toplantı; katılanları rahatlatmış, özgüvene kavuşturmuş ve önemli bir iş yaptıklarının farkına varmalarını sağlamıştı.  

Bu haberler de ilginizi çekebilir