• DOLAR 32.474
  • EURO 34.899
  • ALTIN 2419.736
  • ...
Olayların Arkasında 28 Şubatçılar mı Var?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
ADANA - Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Gaziantep Şube Başkanı Hayri Ünal, Taksim Gezi Parkı`nda yaşanan olaylarda, Türkiye`nin büyük değişim ve dönüşümünün önünü kesmek isteyen güçlerin parmağı olduğunu belirterek "Bazı güçler bu olaylarla aslında Türkiye`yi bir teste tabi tuttular, Türkiye`nin gücünü test ettiler. Başbakan da kendisine mesaj vermek isteyen güçlere, mesajı getirenler üzerinden sahibine geri iade etti" dedi. Ünal, yaptığı basın açıklamasında kamuoyunu provokatif girişimlere karşı uyararak sağduyuya davet etti.
 
Polisin ilk müdahalesi araştırılmalı
Hayri Ünal, Gezi Parkı`nda iyi niyetle yeşili korumak amacıyla eylem yapan gruplara destek verenlerin bazılarının tehlikeyi gördüğü için evine çekildiğini, sadece sokakta marjinal grupların kaldığına dikkat çekerek "Olaylar ilk başladığında polisin sert müdahalesi normal bir müdahale değil. Bu çok iyi araştırılmalı" dedi.
 
28 Şubat ile bağlantılı işler
Gezi Parkı olaylarının başladığı tarihe de dikkat çeken Ünal, "Olaylar başladığında 28 Şubat soruşturmasının iddianamesini inceleyen mahkeme karar aşamasındaydı. Ancak bu kararı mahkeme, 15 günlük inceleme süresinin son gününde (dün) verebildi. Ve iddianame kabul edildi, mahkeme süreci başladı. Acaba bu süreçte etkin rol alan iş dünyası, medya ve yabancı ülkeler, iddianamenin kabulünü engellemek için mi kaosu tırmandırdı? Birileri 28 Şubat soruşturmasının sivil ayağa doğru yol aldığını fısıldadı da panikle Gezi Parkı`na mı sarıldılar?" diye sordu.
 
Sözde çevrecilerin derin çelişkisi
Hükümetin getirdiği alkolle ilgili yeni düzenlemenin de son günlerde bahane edilerek halkın sokağa çıkmasına yol açtığı yönündeki iddialara da cevap veren Hayri Ünal, "Bu eylemlere içki düzenlemesini eklediler. İnsanların özgürlüğü, bir diğer insanların özgürlüğüne geldiğinde sınır biter. Hiç kimse sınırsız özgür olamaz. Sizin özgürlüğünüz benim hakkıma müdahale edecek noktaya geldiğinde sınır biter. Toplum içinde yaşarken de bir diğerini rahatsız edecek özgürlüğün orada durması gerekiyor. İçki yasağı diye bir şey söz konusu değil. İçki içip, sarhoş olup bir başka insanın ölümüne neden oluyor. Keyif için sarhoş olacaksınız başka hayatı karartacaksınız. Sonra da savunma yaparak; `kendimde değildim` diyeceksiniz. Yada bağırıp çağırarak gürültü kirliliği meydana getirecek, çevreyi rahatsız edeceksiniz. Bir de eylemlerde biz çevreciyiz diyeceksiniz. Sonra Avrupa ülkelerinin birçoğunda bizdeki düzenlemenin çok daha ilerisi söz konusu. Ama bizde her konu ideolojik tartışmalara çekiliyor" diye konuştu. (Ayhan Kaya - İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir