Mescid-i Aksa'dan asla vazgeçmeyeceğiz
İzmit Umut-Der, Kudüs ve Mescidi Aksa'ya sahip çıkmak amacıyla her yıl dünya genelinde düzenlenen Dünya Kudüs Yürüyüşü'ne destek açıklamasında, Mescidi Aksa'dan asla vazgeçmeyeceklerini belirtildi.
KOCAELİ - İzmit Özgürlük Meydanı'nda bir basın açıklaması yapan İzmit umut-Der, 65 yıllık işgal süreci boyunca on binlerce Filistinli'nin yok edilmesini, 800 binden fazlasının tutuklanmasını, çok sayıda Filistinli'nin çevre ülkelerde en sefil koşullarda, en temel haklardan yoksun bir şekilde mülteci hayatı yaşamalarını ve buna zorlanmalarını protesto etti.
Akan Müslüman kanı yürek dağlıyor
İzmit Umut-Der adına İzzet Kazak'ın yaptığı açıklamada, "Gün geçmiyor ki, yeni bir katliam, yeni bir saldırı, yeni bir zulüm haberiyle uyanılmasın. Filistin'de, İsrail; Irak ve Afganistan'da, Amerika; Çeçenistan'da, Rusya; Doğu Türkistan'da, Çin; Keşmir'de, Hindistan; Patani'de, Tayland; Arakan'da, Budistler ve Suriye'de, Esed zulmü gün geçtikçe artarak devam ediyor. Irkçı emperyalizmin ağa babası Siyonist terör örgütü İsrail'in öncülüğünde, Müslüman coğrafyalarında akıtılan kan, hepimizin yüreğini dağlamaktadır. İnsanlığın huzur ve barışı üzerine adeta bir kanser virüsü gibi oturan Siyonist terör örgütü İsrail'e, 60 küsür yıldır Filistinli kardeşlerimize çektirilen bu acıların hesabını soracak bir güç ve irade maalesef bulunmamaktadır. Ve tüm dünya adeta bir film gibi izlemekte ve üç maymunu oynamaktadır.
Bugün, Amerika Birleşik Devletleri'nin Filistin'e getirmeye çalıştığı sözde "barış" ve "iki devletli çözüm" planı, Filistinlileri, başta topraklarına geri dönüş hakkı olmak üzere en temel haklarından vazgeçmiş bir şekilde, ülkelerinin dörtte üçünün işgal edilmesini kabul etmeye zorlamaya çalışıyor." ifadelerine yer verildi.
"Özür" ABD zoruyla dilendi
Kazak açıklamanın devamında, "ABD, kendi bölgesel planları doğrultusunda, Mavi Marmara katliamından bu yana diplomatik düzeyde ilişkileri bozulan Türkiye ve İsrail'in de ilişkilerini hızla normalleştirmesini istiyor. Obama'nın zorlamasıyla, Netanyahu'nun istemeye istemeye de olsa Türkiye'den sözde "özür" dilemesi, bu doğrultuda atılan bir adımdı. Ne var ki telefon yoluyla gelen bu "özür", hiçbir resmi anlam taşımadığı gibi; Mavi Marmara saldırısının bedelini ödeyenin Türkiye devleti değil, Türkiye halkı ve Gazze ablukasını delmek üzere yola çıkan onlarca farklı milletten Filistin dostu olduğu düşünüldüğünde, bu "özrün" herhangi bir anlam taşımadığı anlaşılacaktır.
Sahte "özür"le birlikte başlayan Türkiye-İsrail ilişkilerinin normalleşmesi süreci her bakımdan tehlikelidir. Zaten ikili ekonomik bağlar hiçbir zaman kesilmediği gibi, diplomatik ilişkilerin de yeniden başlaması, İsrail'in Filistin halkına ve tüm bölge halklarına karşı işlediği suçlara ortaklık etmek anlamını taşıyacaktır. Obama'nın da tam desteğini arkasına alan İsrail'in son süreçte bölge çapındaki saldırganlığı arttırmaya başladığı aşikârdır." dedi.
Mübarek mescidimize el uzatanlara izin vermeyeceğiz
Kazak açıklamanın sonunda, "Çevresini mübarek kılan Rabbimiz şahit olsun ki; Mescid-i Aksa' dan asla vazgeçmeyeceğiz. Aksa, mukaddesimiz, tarihimiz ve geleceğimizdir bizim. Peygamberlerin emaneti, onurumuz, kanımız, canımızdır bizim.
Onu kuşatan gök ve yer şahit olsun ki tek bir vücut olarak dikileceğiz. Ve kurşunla kaynatılmış binalar gibi saf saf dizileceğiz. Mübarek mescidimize, tarihimize ve geleceğimize el uzatanlara asla izin vermeyeceğiz.
Aksa ve Kudüs şimdi boynu bükük ve yorgun, karanlıklarla kuşatılmış ve üzgündür. Ancak Kuran'ın aydınlığı karanlıklara doğacak ve aziz şehit kanları işgalcileri boğacaktır. Bu hedefe ulaşana kadar yüreğimiz Aksa için atacaktır. Ve ümmet olarak hep birlikte hakkı haykıracak, direnişe omuz vereceğiz" diye konuştu. (Medeni Topaloğlu- İLKHA)