Kur`an Eğitimine Rağbet Artıyor
Kur`an eğitimine rağbet artarken, 12 yaş yasağı devam ediyor
İlahi kelamı öğrenmek için yaz tatilini değerlendiren çocuklar Kur’an kurslarına akın ediyorlar. Kurslara olan rağbetin sevindirici olduğunu söyleyen Van Şabaniye Kur’an Kursu Hocası Abdullatif Selçuk Hoca, Kur’an eğitiminin çocuklar için olmazsa olmaz bir eğitim olduğunu söyledi
Fikret Özkan / Doğruhaber
Okulların kapanmasıyla yaz Kur’an kursları da başladı. Camiler çocukların okudukları Kur’an nidalarıyla cıvıl cıvıl şenlenirken, aileler çocuklarını camilere göndermek için adeta yarış ediyor. Ancak 28 Şubat mahsulü olan 12 yaş sınırı Kur’an öğrenmek isteyen ilkokul çağındaki öğrenciler için hala büyük bir engel. Bu yaş sınırına rağmen yüzbinlerce öğrenci ilahi kelamı öğrenmek için birbirleriyle yarış ediyor. Biz de kurslarda yaşanan bu güzel havayı, öğrencilerin kurslara olan rağbetini Van Şabaniye Kur’an Kursu Hocası Abdullatif Selçuk Hoca ile konuştuk. Kur’an kurslarının başladığı ilk günden bu yana yoğun ilginin olduğunu söyleyen Abdullatif hoca, her geçen gün sayının arttığını belirtti. 100’den fazla öğrencilerinin bulunduğunu ifade eden Abdullatif hoca, Kur’an eğitimine yoğun bir yönelişin olduğunu, bu noktada velilerin duyarlılığının kendilerini sevindirdiğini dile getirdi.
YAŞ SINIRI BİZİ ZORA SOKUYOR
Yaşadıkları en büyük sıkıntının Kur’an eğitimi önündeki 12 yaş sınırı olduğunu söyleyen Abdullatif hoca, ilkokulu bitirmiş öğrencilerin kaydını yapamadıklarını anlattı. “Kur’an öğrenmek için gelen çocukları geri çevirmeye gönlüm el vermiyor” diyen Abdullatif Hoca, “Şimdi ilköğretimi bitirmemiş olan öğrencilerimizi resmi olarak kaydedemiyoruz. Dolayısıyla bu çocukları ancak misafir öğrenci olarak alabiliyoruz. Çünkü bu çocukları eğer bizler bu kurslarımıza almasak düşünebiliyor musunuz bu çocuklar nereye gidecek ve hangi insanlar ile arkadaşlık kuracaklar? Buraya gelip de ‘Hocam! Ben Kur`an dersi almaya geldim’ diyen bir çocuğa senin daha yaşın tutmuyor deyip onu göndermek bana çok ağır geliyor. Dolayısıyla büyüklerimizden, yetkili mercilerden, bu yaş sınırı sorununu çözmeleri ve bu sıkıntıyı gidermelerini bekliyoruz” dedi.
GÜZEL AHLAKIN KAYNAĞI KUR’AN’DIR
Çocuklara Kur’an ahlakının verilmesi gerektiğini belirten Abdullatif hoca, Kur’an ahlakı almamış gençlerin topluma da faydasının olmayacağını anlattı. Abdullatif hoca şunları söyledi: “Güzel ahlakın kaynağı Kur’an’dır. Kur’an hayatımızın ölçüsüdür. Hal böyle iken, bir çocuk Kur’an eğitimi ile Kur’an ahlakı ile eğitilirse bu çocuktan, faydadan başka bir şey hâsıl olabilir mi? Kur’an’dan nasibini almamış olan çocukların güzel bir ahlak sergilemesi mümkün olmuyor. Evet, Kur’an ahlakıyla ahlaklanan bir insan sadece kendisi için değil aynı zamanda insanlık için bir örnektir ve selamettir”
ÇOCUKLARINIZI BU MİRASTAN MAHRUM ETMEYİN
Çocuklarının maddi geleceği için harıl harıl çalışan ailelere seslenen Abdullatif hoca, Hz. Peygamberin, “Bir anne baba evladına güzel ahlaktan daha güzel bir miras bırakmamıştır ve bırakmayacaktır” hadisini hatırlatarak şunları söyledi: “En büyük miras, Kur’an eğitimi almış ve Kur’an ahlakıyla yetişmiş evlattır. En büyük eğitim ve en güzel terbiye Kur’an eğitiminden geçer. Bu vesileyle bütün velilerimize sesleniyorum. Sakın ola ki çocuklarınızı bu büyük ve değerli mirastan mahrum bırakmayın.”
TOPLUMLARIN KURTULUŞU KUR’AN’LA OLUR
Kur’an’ın terbiyesinden mahrum olan bir çocuğun hem anne ve baba hem de toplum için bir hasaret olduğunun altını çizen Abdullatif hoca, “Bir çocuk akıl edebilecek bir dönemde iken kendisine Kur’an eğitimi verilmezse, o çocuk o boşluğunu başka şeylerle doldurur. Ve temelini Kur’an’dan almayan bu genç, mutlaka kötülüklerden ya da nefsinden alacağı bu kötü emirlerle gerek ailesine, gerekse topluma zarardan başka ne verebilir? İşte bu noktada şunu açıkça diyebiliriz ki; eğitim sisteminde Kur’an olmayan bir aile, bir vilayet, bir devlet huzur bulamaz, felaha kavuşamaz. Toplumların kurtuluşu ancak ve ancak Kur’an’a yönelişle ve Kur’an’i bir eğitim ile mümkündür” dedi.
Toplumdaki huzursuzluğun temelinde Kur’an ve Sünnetten uzaklaşma olduğunun altını çizen Abdullatif hoca, bu durumu şöyle anlattı: “Şu anda toplumda bir huzursuzluk varsa bu huzursuzluğun temelinde yatan asıl sebep Kur`an’dan ve Sünneti Seniyye’den uzaklaşmamızdır. Bugün İslam ülkelerinin içerisinde bu kadar huzursuzluk var ise ve bu sıkıntılardan ümmet kurtulamıyorsa bu, Kur’an’i bir ahlakın olmayışından ve Kur’an eğitiminin eksikliğindendir. Allah Resulü’nün hadisinden hatırlayacaksınız, bizim iflahımız için bize bırakılan kurtuluş vesilelerinden biri Kur’an diğeri ise Sünneti Seniyye idi. Kur’an’dan nasibini almış bir aile bir toplum ve hatta bir devlette dahi hayırdan başka bir şeyin hâsıl olması düşünülemez”
BU YASAĞA BİR SON VERİLMELİ
Kur’an Kursuna gelen kız çocukların eğitimiyle ilgilenen Kur’an eğitimcisi Leyla Yazçiçek ise kursun başlamasından bu yana 80’e yakın kız çocuğunun bu kursa kayıt yaptırdığını ve yaptırmaya devam ettiklerini belirterek, “Ancak bizi üzen ve sıkıntıya sokan en büyük dert ise 5. Sınıfı bitirememiş çocuklarımızın henüz resmi olarak kurslarımıza kayıt yaptıramıyor olması. Bir çocuk buraya Kur’an okumaya geldiğinde biz onu nasıl almamazlık yapabiliriz ki? Bu yasağın ne kadar anlamsız bir yasak olduğunu umarım yetkililer bir an önce görür de buna bir son verirler” temennisinde bulundu.
BU HAVAYI TENEFFÜS ETMEK BİLE BİR KAZANÇTIR
Yaz kurslarının iki ay gibi bir süre olmasına rağmen çocukların bu zaman diliminde çok şey öğrendiklerini belirten Yazçiçek, “Bir diğer sıkıntımız ise kursun iki ay gibi bir süre olması. Bu kısa süre aileleri kurslara karşı biraz kayıtsız bırakıyor. ‘Hani iki aydır ne öğrenebilir ki diyorlar’. Kesinlikle ben buna karşıyım. Yıllardır Kur’an kursu hocalığı yapıyorum ve iki ay içerisinde Kur’an okumayı sökmüş birçok öğrencim oldu. Kesinlikle böyle düşünmesinler en azından buraya gelip bu havayı teneffüs etmeleri bile bir kazançtır. Bu yıl yapamazsa bile gelecek yıl için bir temel atılmış olur. Ama dediğim gibi boşa gitmiş bir emek olmaz inşallah” dedi.