Sina Sorunu
Mısırın ulusal güvenliği doğu sınırından başlar, Sinadan geçer ve Filistine dayanır.
Mısır’ın ulusal güvenliği doğu sınırından başlar, Sina’dan geçer ve Filistin’e dayanır. Filistinliler olarak bizim Sina’nın Mısırlılar için ne denli önemli olduğunu bilmemiz gerekir. Tarihte Mısır’a yapılan saldırıların çoğu Sina’dan yapılmıştır. Konuyu değerlendiren Cemal Hamdan, Mısır’ın tarihi ve coğrafi yönden eskiye dayalı bir gerçeğine işaret ediyor. Hamdan, Mısır’daki deltanın doğu tarafından açık olduğunu ve bunun tarih boyunca bölgeyi işgal etmek isteyen düşmanların gözünden kaçmadığını, Sina’yı hızlı bir şekilde aşan birilerinin deltaya ulaşmasının zor olmayacağını söylüyor. Bu, Mısır için büyük bir tehdit oluşturuyor. Hamdan, Sina’nın özellikle kuzey kesimindeki yolların tarih boyunca düşman ordularının kullandığı güzergah olduğunu da ifade ediyor.
Hamdan’ın bölgeyi tarihi ve coğrafi yönden ele alışı, Mısır’da 25 Ocak tarihinde başlayan devrim süreciyle birlikte Kuzey Sina bölgesinde meydana gelen olaylar üzerinde iyice düşünmeye itiyor. Geçen yıl Ramazan ayında iftar yapmak isteyen 16 askerin öldürülmesinden, bölgedeki polis, asker ve sınır muhafızlarının merkezlerinin basılmasına; Mısır ordusuna bağlı araçlara ateş açılmasından, askerlerin kaçırılmasına ve en son birkaç gün önce de yedi askerin kaçırılmasına kadar doğrudan ve dolaylı olarak Mısır ordusunu hedef alan saldırılar, özünde Mısır ordusunu ve onun maneviyatını hedef almaktadır. Can alıcı soru ise şudur: Sina’daki kargaşa ve kaosun arkasında kim var? Neden Sina? Cam kavanozun içinden çıkma yolu nedir?
Savaşların en kolay ve en hafifi vekaletle yürütülen savaşlardır. Yani bir devletin başka bir devlete karşı beslediği emellere ulaşmak için kiralık kişi veya kişileri kullanmasıdır. Bunun için dini, enformatik, siyasi ve ekonomist şahsiyetleri kullanır. Bu yola başvuran ülkenin istihbaratı, kullandığı kişilere mal, silah ve danışmanlık hizmetleri verir. Kullanılan bu kişiler üstlendikleri misyonu yerine getirmek için gruplar oluşturmaya yönlendirilirler. Sina’da bazı sert görüşlü dini grupların varlığını görüyoruz. Bunların liderlerini kimse tanımıyor, nasıl finanse edildikleri hakkında da kimsenin bilgisi yok. Genellikle yolunu şaşırmış gençlerden oluşuyor. Bunlar kendilerine verilen emirleri uygularken, bununla Allah’a yakınlaştıklarını onun rızasına muvafık ameller ortaya koyduklarını düşünüyorlar. Neden Sina? Sorusunu irdelediğimizde burada İsrail’in çıkarları olduğunu söyleyebiliriz. Neden mi? Çünkü:
*Sina, Gazze’ye en yakın noktadır. İsrail, güdümlü Mısır basınını alabildiğince Gazze ve tünellere karşı kullanıyor ve kışkırtıyor. Bununla direnişe silah ulaşmasını engellemeyi amaçlıyor. Aynı şekilde Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve Müslüman Kardeşler Cemaatini de zora sokmak istiyor.
**Mısır askerinin bölgede sayı ve kuvvetçe zayıf bir şekilde bulunması, mevcut anlaşmanın yürürlükte kalması ve Mısır’ın Amerika ve Batının yapacağı yardımlara bağlanması amaçlanıyor.
***Devrimden önce İsrail’in en güvenli sınırı Mısır ile olan sınırıydı. İsrail bu güvenli havada bütün havaalanlarını, fabrikalarını, askeri üslerini, nükleer merkezlerini inşa etti hem de Mısır sınırına. İsrail’in Sina’yı yeniden işgal etme tehditleri, bölgenin kendisi açısından stratejik öneme sahip olmasından dolayıdır.
****Devrik Mübarek yönetimi tarafından Sina’nın ihmal edilmesi, bölgedeki insanların umutsuz bir yaşama sürüklenmelerine, fakirleşmelerine sebep oldu. Bu durum bölgede şiddet, kargaşa ve başıboşluğun yayılmasına katkı sağladı. Bu ortam ise İsrail’in bölgeyi istediği şekilde değerlendirmesine yardımcı oluyor.
Girilen bu cam kavanozdan çıkmak için Mısır’ın üç konuda cesur davranması ve önemli kararlar alması gerekir. Bunlar;
1. Sina’da kalkınma projelerini hızlandırmak, bölgedeki cihad hareketleri ve aşiret liderleriyle derhal diyalog kurmak.
2. Mısır’ın ve Filistin’in ortaklığıyla Rafah bölgesinde serbest ticari bölge oluşturmak için Mısır’ın Filistinlilerle uzlaşması, Filistin hükümetiyle işbirliği yaparak bölgedeki tünellerin kapatılması.
3. İsrail’den Camp David Anlaşmasını yeniden görüşme talebinde bulunup, Sina’da en kısa zamanda güvenliği sağlamaya çalışması.
Husam Ed-Ducni / filistinhaber