Deniz yaşamı, 250 milyon yılın en büyük yok oluş tehlikesiyle karşı karşıya
Bilim insanları, küresel ısınma nedeniyle deniz yaşamının yaklaşık 250 milyon yılın en büyük yok oluş tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulundu.
The Guardian Gazetesinin haberine göre, bilim insanları, küresel ısınmanın etkilerini, yaklaşık 250 yıl önce yaşanan canlı türlerinin yüzde 97'sinin yok olmasıyla sonuçlanan "büyük kitlesel felaketle" kıyasladı.
Bilim insanları, küresel ısınmanın, okyanuslarda büyük bir değişikliğe yol açarak buralardaki canlı türlerini yaklaşık 250 milyon yıl önceki büyük felaketle kıyaslanabilir kitlesel yok oluş riskiyle karşı karşıya bıraktığını ileri sürdü.
Bu kapsamda yapılan araştırmada, bilim insanları, okyanustaki oksijen seviyelerinin düştüğü, suyun atmosferdeki karbondioksitin emilmesi sebebiyle asitleştiği ve fosil yakıtların kullanımı kaynaklı ısı artışı nedeniyle deniz suyu sıcaklığının istikrarlı bir şekilde yükseldiğini ifade etti.
Bilim insanları, oksijeni tamamen tükenmiş okyanus sularının 1960'lardan bu yana dört katına çıktığı ve bunun canlı yaşamını tehdit ettiğini öne sürdü.
Ayrıca, bilim insanları, dünya liderleri tarafından yapılan mevcut iklim taahhütlerine uyulması halinde dahi okyanuslardaki yaklaşık iki milyon türün yüz yılın sonuna kadar yaklaşık yüzde 4'ünün yok olacağını öne sürdü.
Araştırmanın yazarlarından Princeton Üniversitesinden iklim bilimcisi Justin Penn, okyanusların karşı karşıya kaldığı tehlikeye vurgu yaparak "Canlı türü kaybının büyüklüğü bununla (büyük kitlesel felaket) aynı seviyede olmasa bile, canlı türü kaybının yapısı aynı olurdu." dedi.
Uzmanlar, istiridye, midye ve karides gibi suda yaşayan canlıların deniz suyunun asitlenmesi nedeniyle uygun şekilde kabuk oluşturamadığına işaret etti.
İklim değişikliği tehdidi, aşırı avlanma ve kirlilik gibi su yaşamının karşılaştığı diğer büyük tehlikeleri artırırken Uluslararası Doğa Koruma Birliği verilerine göre deniz türlerinin yüzde 10 ila 15'i bu tehditler nedeniyle halihazırda yok olma riskiyle karşı karşıya bulunuyor.
Araştırmanın sonuçları, Science dergisinde yayımlandı.