BİTLİS - Aralarında siyasi parti yöneticileri İslami sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve gazetecilerin bulunduğu 15 kişi hakkında verilen 113 yıl hapis cezası ve Adana’da 5 STK yöneticisine verilen cezaların Yargıtay tarafından onanması, Umut Der Tatvan şubesi tarafından basın açıklamasıyla kınandı.

 

Basın açıklamasını Umut Der Şube Başkanı Fesih Ulugöl okudu.

 

Verilen cezalara ve gerekçelerine tepki gösteren Ulugöl, ‘’Bu cezayı verenlere soruyoruz;  ‘Cezaevinden çıkan babasını karşılamak suç mu?  Fakir ve yardıma muhtaç insanların ihtiyaçlarını karşılamak ve bunun için kermes düzenlemek, programlar düzenlemek yasal yayın yapan dergi ve gazetede çalışmak suç mu? Bu faaliyetlerde bulunmak silahlı örgüt üyesi ve yöneticisi olmakla eşdeğer mi?’ Toplumda gün geçtikçe manevi olarak iflas eden gençlerin elinden tutarak dindar bir gençlik yetiştirmeye çalışmak, Kutlu Doğum etkinliği düzenlemek, başta Filistin, Çeçenistan ve dünya genelinde zülüm gören tüm mazlum ve mustazaflara yardım eli uzatmaktan ve hayırlı işlerden geri durmayan insanlara verilen bu cezalar vicdanı olan herkesi derinden yaralamıştır’’ dedi.

 

STK yetkilileri ve gazeteciler hakkında suç unsuru olabilecek ne doküman ne suç aleti ne de bir eylem bulunmadığına dikkat çeken Ulugöl, ‘’STK ve siyasi parti temsilcilerine verilen bu cezalar 28 Şubat süreci zihniyetli insanların vermiş olduğu bir karar olmuş olsaydı, kısmen de olsa normal karşılanırdı. Ama bu karar her seferinde ‘’Dindar Gençlik İstiyoruz’’ diyen başbakanın iktidar olduğu dönemde olması, bizleri fazlasıyla üzmüş ve endişelendirmiştir’’ ifadelerini kullandı.

 

Bu cezayı veren mahkemelere ve hazırladıkları fezlekelerle bu suça ortak olan kolluk kuvvetlerine seslenen Ulugöl, ‘’Kararlarınız vicdanları sızlatmakta ve yürekleri kanatmaktadır. Mütedeyyin insanları karalamak ve onlara ceza vermek için önyargılı fezleke, iddianame ve kararlarınıza son verin. Unutmayalım ki, yarın mahşerde toplanacak Mahkeme-i Kübra’da hesap vereceğiz” dedi.

 

Hükümete çağrıda bulunan Ulugöl, ‘Bu hukuk tanımayan kararlar, sizin yönetmiş olduğu ülkede ve sizin iktidar olduğunuz dönemde verilmektedir. Bu kararlara direk müdahaleniz olmayabilir, fakat şu anda yasama, yargı ve yürütmenin başındasınız istediğiniz zaman bu haksızlıkları giderecek yasaları çıkaracak güçtesiniz. Dün yargı ayağımıza kurşun sıkıyor diyordunuz, ama bu gün öyle bir mazeretiniz yoktur. Eğer haberim yok diyorsanız, özrünüz kabahatinizden büyüktür. Yok, eğer toplumsal barış ve hukuk Müslümanlar için geçerli değil ve birileriyle pazarlığa girmiş iseniz, bunu açıkça ifade edindi ki, biz de halk da anlayalım’’ şeklinde konuştu. (Menderes Beysülen-İLKHA)