Anavatan Partisi Genel Başkanı İbrahim Çelebi, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nu HÜDA PAR Genel Merkezinde ziyaret etti.

Basına kapalı şekilde gerçekleşen görüşmenin ardından kameraların karşısına geçen iki lider, seçim kanunu, seçim barajı ve seçim ittifakı konularındaki görüşlerini paylaştı.

Siyasi partiler arasında diyalog kanallarının açık olması gerektiğini öteden beri söyleyegeldiklerini belirten Yapıcıoğlu, memleket meseleleri ile ilgili söyleyecek sözü olan herkesi dinledikleri gibi özellikle siyasi parti yönetimleriyle bir araya gelip memleket meseleleriyle ilgili karşılıklı görüş alışverişinde bulunmayı sürdürdüklerini kaydetti.

"Ülkeye ve millete çözüm arayışında HÜDA PAR önemli bir mihenk taşıdır"

HÜDA PAR Genel Merkezini ziyaret etmekten dolayı son derece mutlu olduğunu dile getirerek sözlerine başlayan ANAP Genel Başkanı İbrahim Çelebi, HÜDA PAR'ı Türkiye siyaseti adına ülkeye ve millete çözüm arayışlarında önemli bir mihenk taşı olarak gördüklerini söyledi.

Türkiye'nin 2 yıldır ciddi bir salgınla mücadele ettiğini kaydeden Çelebi, "Türkiye hakikaten devletiyle, milletiyle bu sınavı başarıyla atlattı. Dünyada emsal gösterilecek bir mücadele örneği ortaya koydu. Tabi bu pandeminin bize getirdiği sosyal sıkıntılar oldu, ekonomik sıkıntılar oldu. Tam pandemideki mücadeleyi başarıyla tamamlıyoruz, ekonomik mücadeleye giriyoruz derken yanımızda bir Rusya Ukrayna savaşı çıktı. Savaşın bizi etkilememesi mümkün değil. Bu savaş tüm dünyayı etkilediği gibi yakın iki stratejik komşumuzun bir savaşa girmesi de bizi derinden etkilemiştir. Türkiye'ye bir ekonomik sıkıntının içerisinde. Hükümetin de aldığı ciddi tedbirler var ama insanlar yaşanılan sıkıntıyı biliyorlar. Bir an evvel bu sıkıntıların ortadan kaldırılması, vatandaşımızın huzura ve refaha kavuşması, iktidarın olduğu kadar bizim gibi sorumlu siyaset yapan siyasi partilerin de birinci önceliği bu olmalı." dedi.

ANAP Genel Başkanı İbrahim Çelebi

"Toplumun 2 ittifakın içerisinde sıkıştırılmasını doğru bulmuyoruz"

Sıkıntıların üstesinden gelebilmenin yolunun birbirini anlama, birbirini dinleme, birbirine hoşgörü ile yaklaşma, birlik ve beraberlik olduğunun altını çizen Çelebi, ittifak tartışmaları hakkındaki görüşlerini şöyle aktardı:

Birlik beraberliğin aşamayacağı hiçbir sorun yok. Biz de HÜDA PAR Genel Başkanı ve ekibi gibi toplumun karpuz gibi ikiye bölünmesini istemiyoruz. Toplumun 2 ittifakın içerisinde sıkıştırılmasını doğru bulmuyoruz. Diğer siyasi partilerle de görüşüyoruz, milletimizi bu sıkışmışlıktan nasıl kurtarabiliriz, onun için çözüm arayışlarımız var bu anlamda HÜDA PAR ile yapıcı, güzel bir istişare görüşmesi yaptık. Umarım bu zorlukları, bu sıkıntıları elbirliğiyle aşarız. İktidarın doğru yaptığı her şeyin arkasındayız. Yanlış yaptığı şeyleri de abartılı, iftiraya varacak şekilde bir felaket tellallığı yapmadan sorunun tespiti, sorunun eleştirisi ve akabinde de çözümünden yanayız. Biz muhalefet kanadını da biliyoruz, iktidar tarafını da biliyoruz. Muhalefetin sorumluluğunu da biliyoruz, iktidarın zorluğunu da biliyoruz ve ona göre siyasetimizi sürdürüyoruz.

"Yeni Seçim Kanunu partileri ikili yapıya doğru mecbur bırakıyor"

Yeni Seçim Kanunu'nun aslında siyasi partiler arasında yeni bir arayışı da tetiklediğini belirten HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Meclis'te kabul edilerek yasalaşan yeni siyasi partiler kanununda ve Seçim Kanunu'na göre siyasi partilerin ittifak kurması halinde bile birbirleriyle ittifak kurmuş partilerin kendi müttefiklerinin artık oylarından istifade edebilmesinin önünün kapandığını söyledi.

İttifak içerisinde ittifak arayışları söz konusu olduğu gibi yeni bazı ittifakların da söz konusu olabileceğine işaret eden Yapıcıoğlu, "Şu anda her iki ittifak içerisinde birkaç parti var ama seçime katılma yeterliliğine sahip en azından an itibariyle Yüksek Seçim Kurulunun açıklamış olduğu 24 parti var. Bu 24 Partinin büyük bir çoğunluğu herhangi bir ittifak içerisinde yer alan partiler değil ya da şu an itibarıyla herhangi bir ittifak içerisinde yer aldıklarına dair bir bilgi yok elimizde. Bu partilerin yeni bir ittifak kurma ihtimalinin de söz konusu olduğunu dile getirdik, halen de aynı görüşteyiz. Başka ittifaklar da çıkabilir. Ama görebildiğimiz kadarıyla özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminden sonra ve bu yeni Seçim Kanunu'yla bir anlamda ikili bir yapıya doğru memleket gidiyor. Bu konuda siyasi partiler adeta icbar ediliyor. İkili yapı bize göre Türkiye'deki siyasi duruşa veya siyasi yelpazeye göre çok uygun bir yapı değil. Bu nedenle de daha fazla sayıda ittifakların oluşabileceği kanaati vardır ama bu Seçim Kanunu, belki bu ihtimali biraz daha zayıflatmak için ya da bu yolu biraz daha tıkamak için adeta tasarlanmış bir siyasi mühendislik…" ifadelerini kullandı.

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu

Siyasete ilgi duyduğu son 40 yılda seçim kanunlarında yapılan değişikliklerin hiçbirinin "temsilde adaleti sağlar" düşüncesi ile yapılmadığını belirten Yapıcıoğlu, yapılan bütün kanunların, iktidarın ya da gücü elinde bulunduranların; "Nasıl bir seçim kanunu yaparsak bizim için daha iyi bir sonuç doğar." düşüncesi ile hareket edildiğini söyledi.

Anayasal tariflere göre her ne kadar mevcut sistem Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi de olsa, bu sistemin doğrudan doğruya Başkanlık Sistemi olduğunu kaydeden Yapıcıoğlu, seçim barajına ilişkin düşüncelerini şöyle aktardı:

Başkanlık sisteminde yürütme ile yasama birbirinden keskin çizgilerle ayrıldığı için artık yönetimde istikrar ilkesi için temsilde adaletin feda edilmesini açıklayacak hiçbir hukuki ve ahlaki gerekçe yoktur. Ama buna rağmen seçim barajı muhafaza edilmiştir. Keşke hiç baraj olmasaydı ya da en azından baraj sembolik bir seviyeye inebilseydi.

Seçim Kanunu'nun getirdiği yeniliklerin partileri ikili yapıya zorladığına vurgu yapan Yapıcıoğlu, yeni seçim kanununun açmazlarını şu örnekle açıkladı:

Bir seçim bölgesinde milletvekili seçilebilmek için 80 bin oy ihtiyacı varsa, 20'şer bin oy alabilme kapasitesine sahip 8 parti bir araya gelse 160 bin oyu alsa normal şartlarda bununla o partilerin arasından en yüksek oyu almış iki parti birer tane milletvekili çıkarma hakkına sahip olacakken; şu anda yeni sistemde iki milletvekili alacak kadar oy almalarına rağmen milletvekili çıkaramayacaklar. Bu da aslında bir yönüyle ittifakları bir anlamda anlamsız hale getiriyor ve biraz önce söylediğim gibi ikili yapıya doğru partileri zorluyor.

Yapıcıoğlu, partileri ikili yapıya zorlayan bu Seçim Kanunu'nun Türkiye'deki siyasi yapıya uygun olmadığını söyledi.

Siyasi partiler arasında diyalog kanallarının açık olması gerektiğinin altını çizen Yapıcıoğlu, "Bugün Sayın Çelebi bizi ziyaret ettiler. Bu yeni seçim sistemi ile ilgili ve başka ittifakların mümkün olup olmadığı ile ilgili görüşlerini bizimle paylaştılar. Biz de inşallah bunu arkadaşlarımızla, partideki yetkili kurullarımızda oturup konuşacağız, değerlendireceğiz. Görüşmelerimiz devam edecek, diğer siyasi partilerle de görüşmelerimiz olacak. Takip edenler bilirler, biz hem iktidar partisiyle hem de muhalefet partileriyle görüşüyoruz, memleket meselelerine dair görüşlerimizi ortaya koyuyoruz. İnşallah bundan sonra da bizim görüşmelerimiz devam edecek, diğer partilerle de görüşeceğiz. Önemli olan milletin menfaati, önemli olan memleketin selametidir. İnşallah bunun için elimizden ne geliyorsa, üzerimize düşen sorumluluğu da yerine getirmeye gayret sarf edeceğiz." şeklinde konuştu.

"HÜDA PAR kendi ilkelerini çiğneme pahasına sadece mecliste bulunmak için bir ittifak içerisinde yer almayacaktır"

HÜDA PAR, Deva, Saadet, Gelecek ve Yeniden Refah partilerinin üçüncü bir ittifak oluşturacaklarına dair söylentilerin bulunduğuna ilişkin soruya yanıt veren Yapıcıoğlu, şöyle konuştu:

"Tabi çok farklı ihtimaller, özellikle gazeteciler veya yorumcular tarafından dile getiriliyor. HÜDA PAR olarak şu anda herhangi bir parti ile veya herhangi bir blokla, herhangi bir ittifakla anlaşmış değiliz, bir ittifak içerisinde yer almaya karar vermiş değiliz. Fakat şunu söylüyoruz, mevcut sistem, partileri ittifak yapmaya zorluyor… ama biz ittifak yapmaya zorlandığımız için, ne pahasına olursa olsun bir ittifak yapacağız demiyoruz. Bizim ilkelerimiz var, bizim bir çizgimiz var, bizim bir kimliğimiz var. HÜDA PAR kendi çizgisine uygun, kendi ilkelerine uygun, kendi kimliğine uygun bir ittifak içerisinde yer alabilir ama HÜDA PAR kendi ilkelerini çiğneme pahasına sadece mecliste bulunmak için bir ittifak içerisinde yer almayacaktır. Bu, dediğiniz şekilde olur, başka bir şekilde olur, mevcut ittifaklar veya üçüncü bir ittifak ya da 4 'üncü bir ittifak… bütün seçenekler masadadır. Ama o ismini zikrettiğiniz partilerle oturup varmış olduğumuz bir anlaşma yoktur." (İLKHA)