Yazıcıoğlu'nun yaptığı basın açıklaması şu şekilde;

Mesleki hayatı boyunca Milli Eğitim'de çeşitli görevlerde bulunmuş, çalıştığı tüm kurumlarda başarılı çalışmaları ile öne çıkmış, devletine ve milletine kutsal meslek olan öğretmen ve yönetici olarak hizmet etmiş, amirleri tarafından başarılar taltif edilmiş, tek derdi eğitim-öğretim ve öğrencileri olan Mithatpaşa Ortaokulu müdürümüz Haydar Akın'ın görevden alınmasını kabul etmiyor, yapılan uygulamayı kınıyoruz.

9 yıldır bu okulda öğrencisiyle, öğretmeniyle, öğrenci velileri ile eğitimin paydaşı olan mahalle sakinleriyle huzurlu bir eğitim ortamı oluşturarak çalışmış başarılı bir okul müdürüdür.

9 yıldır bu okulda müdür olarak başarılı hizmet yapan arkadaşımızı tüm öğrenci, öğretmen, veliler ve mahalle sakinlerinin bu başarıda şahitliği vardır.

900 öğrencisi 47 öğretmeni ile başarılı ve huzurlu bir eğitim ortamı oluşturmuştur. Ortaokul düzeyinde LGS sınavında ki başarılarında her yıl Bursa ilimizin ilk sıralarında yer alan bir okulumuzdur.

Eğitimin bir paydaşı olan velilerin istek ve talepleri doğrultusunda genel bir uygulama olan öğrenci oturma düzeni yapılması istenmiştir. Velilerin böyle bir talepte bulunması gayet normaldir. Yapılmak istenen fiilde herhangi bir suç unsuru yoktur. Mevzuata aykırı bir durum söz konusu değildir.

Bizler eğitimciyiz. Eğitim Yönetimine de bilimsel bakmak gerekiyor. Olayı kargaşaya manipülasyona sokarak algı oluşturmak isteyen kendilerini eğitimcilerin sendikası diye lanse eden kesiminde şunları bilmesi gerekirdi:

Devlet yetkililerimiz ve Eğitim felsefesine kafa yoranlar da Japon modeli olan ve batı da uygulanan kız erkek ayrı üniversite projesi de gündemde olduğu bir dönemde, bazı STK'lar tarafından okul müdürüne yapılan düşmanca tavrı kabul etmiyoruz.

Haydar Akın müdürümüzün şahsında, asli unsura yapılan hayasız akınların adresi ve tertip nedenlerini biliyor ve kınıyoruz.

Millet iradesine karşı, "millet seçer ama biz yönetiriz" diyen oligarşik ve vesayetçi zihniyet ehlinin, eylem ve söylemlerini yineleyeceklerine, tertip, entrika ve algılar
oluşturmada sınır tanımayacaklarına dair hafızamız çok şükür ki zindeliğini koruyor.

Milletin değerlerinden kopuk bu jakoben ve totaliter zihniyetin tüm stepnelerini, emellerini, içlerinde gizledikleri kin ve nefretlerini, 28 Şubat karanlığında gördük, bir daha da aynı zulüm ve cürümleri işlemelerine izin vermemeliyiz.

Olayı köpürten anlayış ve kafa yapısının geçmişteki icraatlarını çok iyi biliyoruz, öküzün altında buzağı arıyorlar. Kendi tabanlarını zinde tutmak ve Laiklik tamtamcılığı yapmak istiyorlar, işin içine birde Atatürk düşmanlığı iftirası ekleyerek hedeflerine ulaşbileceklerini zannediyorlar.

Müdürümüze sahip çıkmalıyız. Bu olayda en ufak bir suç unsuru yoktur. Okul müdürü bir suç işlememiştir. Hiç bir uygulamaya ve fiiliyata dökülmemiş bir yazıdan yola çıkarak görevden alma yanlış bir uygulamadır.
Yanlış bir uygulamadan ceza verilemez.

Olay insani bir talep neticesinde gerçekleşmiştir. Okul müdürü üzerinden düşmanca bir tavra ve art niyete gerek yoktur. Ve bu uygulamalar geçmişten günümüze olagelmiş uygulamalardır. Yeni bir uygulama da değildir.

Eğitim öğretim süreci içinde eğitimin bir paydaşı olan velilerin, öğrencisi hakkında haklı ve makul olan bu istek ve taleplerini okul Müdürü yerine getirmek istemiştir. Olay bundan ibarettir.

Meydanı birkaç şarlatana bırakacak değiliz.

Milli Eğitim Bakanlığından öğretmenine ve yöneticisine sahip çıkmasını bekliyoruz.

HAYDAR AKIN MÜDÜRÜMÜZ YALNIZ DEĞİLDİR,

YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ.