ERDEMLİ -Mersin Valiliği, Mersin Üniversitesi (MEÜ) ve Ayaş Belde Belediyesinin işbirliğinde yürütülen "Kanlıdivane Çevre Düzeni Planı Projesi"nin, 2013 Akdeniz Oyunları öncesinde tamamlanması planlanıyor.

Mersin Vali Yardımcısı Mehmet Suphi Olcay, yaklaşık 600 dekar alana yayılan ören yerinin ziyarete açık olmasına rağmen yeterince ilgiyi görmediğini, bunda da tanıtım eksikliğinin önemli rolü bulunduğunu söyledi.

Ziyaretçi sayısını artırmak amacıyla turizm sezonu açılışının ören yerinde yapıldığına işaret eden Olcay, MEÜ Arkeoloji Bölümü öğrencilerinin dönemin yaşayışını simgeleyen giysilerle konukları karşıladığını anımsatarak, "Görsel ve tarihi açıdan önemli potansiyele sahip olmasına karşın yeterli ilgiyi görmeyen ören yeri ile ilgili önemli projeler hayata geçireceğiz" dedi.

Olcay, öncelikle yapılacak çevre düzenlemesi ile sağlıklı bir gezi güzergahı oluşturulacağını belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
"Proje kapsamında yaklaşık 60 metre derinliğindeki obruğun çevresi tehlikeden korunmak için ahşap korkulukla çevrilecek. Yaz döneminde ziyarete açık kalması için ışıklandırma yapılacak. Belirlenen alanlardaki kazı çalışmaları da sürecek. Uzun vadeli planladığımız projenin ilk etabına başladık. Hedefimiz Kanlıdivane ile ilgili projeyi kentimizde yapılacak 2013 Akdeniz Oyunları öncesinde tamamlamak. Çünkü bu oyunları izlemek üzere değişik ülkelerden binlerce kişi kente gelecek. Biz de bu insanları Kanlıdivane Antik Kentine getirerek yenilediğimiz yüzüyle göstereceğiz."

Proje çerçevesinde yeni tesisler yapılacağını anlatan Olcay, "Çalışmalar esnasında ortaya çıkartılan Helenistik döneme ait zeytinyağı işleme içlikleri de aslına uygun hale getirilecek. Böylelikle burada zeytin işlemesi yapılarak üretilecek zeytinyağları satışa sunulacak" diye konuştu.

Bölgeyi gezen Rus, Belçikalı, Alman, İsviçreli ve Hollandalı turistlerin yörede hızla konut almaya başladıklarını ifade eden Olcay, "Yabancıların konut almasında Kanlıdivane Antik Kenti, Kızkalesi ve Cennet Cehennem obruklarının etkili olduğunu düşünüyoruz. Bölgeden konut alan yabancılar artık buralara günlük ziyaretler gerçekleştirmeye başladı. Özellikle Kanlidivane Antik Kentine gelen yabancı konuklar tekrar gelmek istiyor. Ayrıca ülkelerinden gelenleri de mutlaka buralara getiriyorlar" dedi.

-"HEDEF YILDA 100 BİN ZİYARETÇİ"-

Suphi Olcay, Kanlıdivane Antik Kentinin çok sayıda yapı ve esere sahip olduğunu, uygulanan proje sayesinde bunların daha etkin biçimde ziyaretçilerin beğenisine sunulacağını söyledi.

Antik kentte 4 kilise bulunduğunu, yapılan çalışmalarla 5`incisinin gün yüzüne çıkarılması için çalışmaların sürdüğünü anlatan Olcay, "Helenistik döneme ait kulenin bulunduğu antik kentte 4 anıt mezar, kaya mezarlar, sarnıçlar, kesme taştan yapılmış bazilikalar, kabartmalar ve nekropol bulunuyor" diye konuştu.

Projenin tamamlanması ile antik kentin yeni bir yüze kavuşacağını ifade eden Olcay, böylelikle yıllık 20 bin civarında olan ziyaretçi sayısının 100 bine çıkarılmasının hedeflendiğini belirtti.

Projenin arkeoloji danışmanı MEÜ Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr Ümit Aydınoğlu da, proje ile ilgili müze yetkilileri ve mimarlık fakültesi ile işbirliğinde çalıştıklarını bildirdi.

Aydınoğlu, ziyaretçilerin net bilgilere ulaşabilmesi için bilimsel çalışma yaptıklarını dile getirerek, projenin Ayaş Belediyesi üzerinden yürütüldüğünü, tarihi ve kültürel açıdan zengin potansiyeli barındıran bölgede diğer belediyelerin de sorumluluk alanlarındaki tarihi mekanlarda benzer projeleri gerçekleştirerek turizme önemli katkı sunabileceklerini sözlerine ekledi.

-KANLIDİVANE-

Antik Olba Krallığı`nın kutsal yerleşim yeri olan Kanlıdivane Antik Kentinin geçmişi M.Ö 3. yüzyıla kadar gidiyor. M.S 4. yüzyılda adı Neapolis olarak değişen antik kentte, Bizans İmparatoru II. Theodosius (408-450), kutsal bir Hristiyanlık merkezi kurmuştur.
Efsaneye göre doğal bir çöküntü alanı olan çukura "Roma döneminde suçlular atılarak vahşi hayvanlara yem edildiği" için kente Kanlıdivane denilmiştir. Bir rivayete göre ise obruğun içinde divan üzerinde oturan bir kadın ve iki erkek kabartması yer alır. Yağmur sularıyla toprak rengi alan bu kabartmalar nedeniyle "Kanlı Divan" denildiği ve zamanla Kanlıdivane`ye dönüştüğü de anlatılır.

AA