Hani vahdet isteyenler?
Hamd, bizleri insan olarak yaratan ve insanlar arasından ahsen-i takvim olarak nitelendiren Allah’adır. Salat u selam O’nun Resulü, Mü’minlerin önderi ve rehberi olan Hz. Muhammed (SAV)’in üzerine olsun; gökteki yağmur adedince selam, yerde ki kum adedince salat olsun Ona.
Türkiye toprakları üzerinde yaşayan herkesin malumudur ki Peygamber Sevdalısı halk peygamberi için her yerde her şehir, ilçe ve köyler de bir araya gelip bu kutlu aylarda Resulullah’ın kutlu viladetini kutluyorlar.
Tabii bu kadar insan yani Amed’in Newroz Parkı’nı, Batman’ın Terminal Meydanı’nı, İstanbul’un Kazlıçeşme Meydanı’nı ve Bursa’da meydanları hınca hınç dolduran bu kadar insan kendiliğinden de çıkıp gelmiyor hani. Peygambere âşık olan bi takım insanların gece gündüz demeden haftalarca hatta aylarca durmadan, yorulmadan çalışması sonucu yüz binlerce hatta Türkiye olarak düşündüğümüzde milyonlarca insan akın edip geliyor.
Peki, Peygamber aşığı olan bu insanlar kapı kapı gezip sadece mahalle sakinlerini mi çağırıyor dersiniz Peygamberin kutlu doğumuna. HAYIR! Diğer sivil toplum kuruluşlarının başkanlarına ya da temsilcilerine de gidiyorlar özellikle de İslami kuruluşlara. Hani derdimizden en iyi anlayanlar onlar ya, hani gelen çağrıya icabet etmenin hak olduğuna gerekli olduğuna iman etmişler ya, hani her toplantılarında vahdet diyerek Müslümanlar neden birleşmiyor neden bir bedenin azaları gibi olmuyor deyip sitem edenler var ya, işte onları da çağırıyor bu Peygamber Sevdalısı insanlar, birlik ve beraberlik adına, vahdaniyet adına.
Ama sonuç ne oluyor biliyor musunuz çok garip hiç beklenilmeyen insanlar akın edip gelirken o meydana bizim kardeşlerimiz dediğimiz, şuurlu Müslümanlar diye nitelendirdiğimiz o kuruluşların başkanları veya temsilcileri maalesef iştirak etme tenezzülünde bile bulunmuyor. Bunu söylerken de diğer şehirlerde bulunan ve Peygamber sevdası için bir araya gelen STK temsilcilerini tenzih ediyorum. Sözlerimin muhatabı dâhilinde olan Bursa’daki İslami STK temsilcileridir. El insaf diyorum onlara. 2007 yılından bu yana büyük küçük tüm etkinliklere çağrıldıkları halde, her defasında ayaklarına kadar davetiye götürüldüğü halde ve onlar çağırdığı zaman Bursa’dan kalkıp taa Konya’ ya, Ankara’ya kadar gidilerek davetlerine her seferinde icabet edilen STK’lar, bir kere bile gelmediniz çağırıldığınız hiçbir etkinliğe. Hani vahdet nidalarınız, hani Müslümanların birlik ve beraberliği olsun diyenleriniz? Allah için söylesenize neredesiniz, neden kısılmış sesiniz?
Allah için bir kere de siz gelseniz, yanımızda olduğunuzu gösterseniz. Bizim için değil de zalimler bizi bir bilsin diye, biz de sizin yanımızda olduğunuzu bilip moral bulsak hani diyorum. Çok mu şey istiyorum acaba? Nedir sizleri bizden bu kadar ayrı tutan? Aynı karede görünmekten mi çekiniyorsunuz acaba? Yazık ediyorsunuz Müslümanın Müslümandan başka kimsesi yoktur diyen kimseler değil miydiniz? Şunu da iyi bilin ki biz Müslüman olarak sizleri yine davet edip ayaklarınıza kadar davetiyenizi getireceğiz, bundan bıkmayacağız ve usanmayacağız. Kardeşliği tahsis etme adına bütün mücadelemizi sonuna kadar vereceğiz. Bir gün gelecek sizler de bu insanların gerçekten Peygamber Sevdalısı olduğunu anlayacaksınız ve belki aynı karede bulunmak için yarışacaksınız.
O günleri görme temennisiyle…
Aras Bazidi