Lübnan İslami Tevhid Hareketi Lideri Şaban: Müslümanlar özgür bir Filistin için hazırlık yapmalı
Siyonist işgalcilere karşı tüm Müslümanların birlikte hareket çalışmaları gerektiğini belirten Lübnan İslami Tevhid Hareketi Lideri Bilal Şaban, "Müslümanlar özgür bir Filistin için hazırlık yapmalı." dedi.
Filistin ve Kudüs davasının canlı tutulması adına Her yıl recep ayının son haftasında çeşitli etkinliklerle hatırlanan "Dünya Kudüs Haftası" münasebetiyle İLKHA muhabirine demeç veren Lübnan İslami Tevhid Hareketi Lideri Bilal Şaban, kutsal toprakların özgürlüğüne kavuşması için her yaşta, her mezhepten insanın cihad görevini icra etmesi gerektiğini, özgür bir Filistin için hazırlık yapmaları gerektiğini söyledi.
"Kudüs, bizi oluşturan çeşitli dini, milli ve mezhebi faktörlerimizin birleşim noktasıdır"
Şaban, "Kudüs, İsa Aleyhisselamın doğduğu, Allah'ın elçisi Hazreti Muhammed (Sallalahu Aleyhi Vesellem)'in İsra yolculuğunu yaptığı yerdir. Kudüs, Allah'u Teâlâ'nın üzerine yemin ettiği incir ve zeytin diyarıdır. Kudüs, Allah'u Teâlâ'nın Kur'an-ı Kerim'de andığı mübarek ve mukaddes topraktır. Allah'u Teâlâ İsra suresinde ondan bahsetmiştir. Tüm bunlardan ötürü Kudüs, bizi oluşturan çeşitli dini, milli ve mezhebi faktörlerimizin birleşim noktasıdır. Her şeye gücü yeten Allah'tan, destansı dönüşümüzü ve kurtuluşumuzu gerçekleştirmek için bu toprakları buluşma yerimiz yapmasını diliyorum." dedi.
"Bize düşen Kudüs'ü temizlemek ve özgürleştirmek için çaba göstermektir"
İngiliz ve Fransız işgalinden, sömürge döneminden ve o dönemde 'Büyük Arap İsyanı' olarak adlandırılan olaydan sonra siyonistlerin Balfour maddelerine göre Filistin topraklarına girdiğini ve zorla nüfuz ederek Filistin'de kendileri için bir varlık oluşturduklarını hatırlatan Şaban, "Siyonistler, yetmiş yılı aşkın bir süredir Filistin halkına en kötü biçimde saldırıyor, vatanın evlatlarını sürgün ediyor, tüm kutsallarına saygısızlık ediyor ve değerli olan her şeyi çiğneyip ihlal ediyorlar. Deir Yasin, Kafr Kasım katliamlarını ve zulme boyun eğmeyen Filistin halkına karşı yapılan tüm katliamları bu siyonistler gerçekleştirdiler. Bu nedenle bugün bize düşen, efendimiz Hazreti Ömer bin Hattab tarafından fethedildiği ve Nasır Selahaddin-i Eyyubi tarafından özgürleştirildiği gibi, Kudüs'ü temizlemek ve özgürleştirmek için çaba göstermektir. Bugünkü sorumluluğumuz, Allah'ın izniyle Kudüs'ü yeniden özgür kılmaktır." diye konuştu.
"Tüm Müslümanlar Kudüs ve Filistin'in özgürlüğü için hazırlık yapmalı"
Her yaştan Müslümanın elinden geldiğince malı, anı ve duası ile cihad etmesi gerektiğini belirten Şaban, Filistin topraklarının özgürlüğüne kavuşması için yapılması gerekenleri şu şekilde özetledi:
"Güç dengelerinin değişmeye, hak tarafının ve halkların, batıl güçlere ve despot zalim hükümetlere üstün gelmeyen başladığı günümüzde, bize düşen görev, cihat etmemiz ve sürekli kendimize cihadı hatırlatmamızdır. Çünkü Peygamber Efendimiz, 'Cihat etmeyen ve kendine cihadı hatırlatmayan kişi, nifakın şubelerinden birisi üzerine ölür.' Diye buyurmuştur. Cihat, erkek, kadın, küçük, büyük, genç ve yaşlı hepimizi kapsamalıdır. Bir tarafta birisi kanını dökerken diğer tarafta bir başkası malını, ötekisi de duasını sunmalıdır. Bunları hepsi birbirini tamamlayan bir bütündür. Bizlerin de Mescidi Aksa'nın kurtuluşunda, Kudüs ve Filistin’in özgürleşmesinde parmak izimizin olması gerekiyor. Değerli kardeşlerim! Bu görev tüm halkların, tüm ulusların ve mezheplerin görevidir. O halde Hazreti Ebubekir'in, Ömer'in, Osman'ın ve Ali'nin evlatları bizi bekleyen direniş projesinde birleşsinler. Nasır Selahaddin-i Eyyubi'nin evlatları, sultan Abdülhamid'in ve Selman-ı Farısi'nin torunları hazırlansınlar. Hepimiz hazırlanalım. Araplar ve Arap olmayanlar, Türkler, Farslar, Beluçlar, Tacikler, Özbekler, Berberiler ve zikretmediğim diğer herkes hazırlansın. Allah'u Teâlâ'nın 'Evlerin aralarına kadar girip araştırdılar.' sözünü yerine getirmek için her taraftan girmeye hazırlanın. Giriş yerlerini keşfedin. Yaklaşmakta olan yaklaştı. Bizim için tüm kapılardan girme zamanı geldi; Lübnan Kapısı'ndan, Golan Kapısı'ndan, aşağı Ürdün Kapısı'ndan, Sina Kapısı'ndan ve Gazze Kapısı'ndan. Ne bir yemin ne de bir imza beklemiyoruz. Ayrıca ne doğudan ne de batıdan gelecek hiçbir tehditten ve gözdağından korkmuyoruz. Filistin'e olan sevgimizi ve hakkımızı sınırlayan hiçbir anlaşmaya imza atmayacağız. Zorla alınan şey, kınama ve eleştiriyle alınamaz. Denizden denize, yerden göğe olan her yer bizim hakkımızdır. Allah'ın izniyle vaadimiz yakındır çünkü o yakın olan şafak vaktindedir inşallah. Onlar onu uzak görüyorlar ama biz ise onu yakın görüyoruz." (İLKHA)