DİYARBAKIR - Mustazaf Der (Mustazaflar ile Dayanışma Derneği) Genel Merkezi`nin Türkiye genelinde başlattığı "Tesettür Seferberliği"nin istişare toplantısında konuşan İkra Eğitim Der Genel Başkanı Av. Abdulgani Orhan, 28 Şubat süreciyle birlikte olmayan bir yasak "varmış" gibi zihinlerde oluşturulduğunu söyledi.

Türkiye genelinde çok ciddi sorunlar ve sıkıntıların yaşandığına dikkat çeken Orhan sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye`de otuza yakın merkezde bilinçli örtülü olarak okula gitme oturdu. Bunlardan on altı merkezde ciddi sorunlar yaşandı. Şuan da bu merkezlerden sadece iki ilçe merkezi hariç her yerde örtülü okula gidildi. Örtülü olarak okumak isteyenler sorun ve sıkıntılarla karşılaşsalar bile okullarını bitirdiler. Kimileri okul birincisi olarak bitirdi, kimileri takdir ve teşekkür aldı kimileri de örtülü olduğu için tecrit edildi hak etmiş olduğu belgeler ve karne dahi verilmedi. Sadece Doğubayazıt ve Hilvan ilçesinde kızlarımız okuyamadılar."

Türkiye genelindeki bu otuz merkezden gelen sıkıntılara; gerek mail, gerek faks, gerekse telefon konuşmalarıyla yardımcı olmaya çalıştıklarını belirten Orhan, "Bunların bir kısmına bizzat gidip müdahil olduk. Bir kısmıysa orada mağdur olanlar geldiler. Çeşitli şekillerde karşılıklı ilişkiler neticesinde, bu sorunlar nasıl çözülebilir bunları tartıştık ve bunları çözmeye çalıştık. Ortaya konulan yöntemle de bu sorunların çözüldüğü net bir şekilde ortaya çıktı." dedi.

Böyle Bir Yılı Geride Bıraktık
Bu mücadele neticesinde kızların tecrit edildiğine dikkat çeken Orhan, sınıflarda tek başlarına bırakıldıklarını söyledi. Orhan, "İlk önce okullara alınmıyorlardı sonra okul bahçesine alınmaya başlandılar, ardından sınıflara alınmaya başlandılar. Sınıflarda tecritle karşılaştılar, kütüphanelerde ders almaya başladılar. Tek başlarına girdiler belli bir mücadele neticesinde bu da kırıldı. Sınıflarına alındılar ama sınıf arkadaşlarıyla ayrı bölümlerde, ayrı sıralarda oturmak şartıyla alındılar. Böyle bir yılı geride bıraktık" diye konuştu.

Çoğu Kız Çocuğumuz Yalnız Bırakıldı
Orhan, "Bizim bu yıl karşılaştığımız sıkıntıların en önemli sebebi yalnız kalmamızdır. Bir kardeşimiz yalnız başına örtülü bir şekilde okula gidiyordu. Yanında başka örtülü yoktu. Bazı yerlerde aileler veya sivil toplum kuruluşları kızımızın yanında yer almadı veya gözükmedi. İşte bu sorunları aşmanın tek yolu vardır. Sorunlar yaşandığı zaman hem aile olarak hem sivil toplum kuruluşu olarak bunların yanında yer almamız gerekir." dedi.

Doğubayazıt ve Hilvan
Bu yıl sadece Doğubayazıt ve Hilvan`da bu sorunu aşamadıklarını belirten Orhan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Hilvan`a Diyarbakır`dan 52 STK adına komisyon oluşturularak, gidildi, çok ciddi görüşmeler yapıldı. Tek tek okullar gezildi, öğretmenler ziyaret edildi, okul müdürleriyle görüşüldü.

Okul müdürlerinin hemen hepsi aşiret sahibi. Her biri bir aşirete mensup olan ve din düşmanı diye nitelendirebileceğimiz insanlar olarak karşımıza çıktılar ve bunu ideolojiye döktüler. Ardından ilçe Milli Eğitim Müdürü ilçenin belediyesi, kaymakamı daha sonra İl`e gidilip il Mili Eğitim Müdürlüğü oradaki daire başkanları ve müfettişlere varan bir süreç yaşandı ve bu süreç içerisinde gerek Urfa`da ve gerek Diyarbakır`da oluşturulan platformlarla ciddi bir destek sağlanıldı. Buna rağmen netice elde edilemedi. Hukuki olarak hiçbir gerekçeleri yoktu biz başvuru yaptık hukuki olarak tüm süreci işlettik ama maalesef yargı eliyle bile hukuka aykırı yargısız infazla, her alanda karşılaştığımız gibi bu alanda da karşılaştık."

Bu Direnişleri Devletin Tüm Kurumlarını İflas Ettirdi
Bursa, Diyarbakır, Urfa ve Mersin gibi birçok şehirde kız öğrencilerin örtülü olarak okuduklarını ifade eden Orhan, Hilvan`da ise yetmişe yakın tutanak tutulduğunu söyledi. Orhan, "Kasım`ın son haftasında sanki bir yerden düğmeye basılmışçasına başlayan örtü krizi, çocuklarımızın her türlü yerlerde, devletin her türlü kademesinde ciddi tacizlere uğradılar. Özellikle emniyet birimleri tarafından çok ciddi tacizlere ve tehditlere maruz kaldılar.

Örneğin; bir hafta boyunca sivil polis hem bayan hem de erkekler bunların evlerinin ve mahallelerinin bulunduğu yeri ablukaya aldılar. Pencerelerinin ve evlerinin içini kameraya almaya çalıştılar. Evlerinin içinde açık bir poz bulalım diye uğraştılar. İlkokul beşinci ve altıncı sınıfa giden küçücük kızlar evinin kapısının önüne çıktığında ufacık bir başörtüsü yarım yamalaksa bile bir poz almaya çalıştılar. Hatta sivil polisler bir vatandaş gibi bazı çocukları yönlendirerek, gidin bunların başörtüsünü çıkarın bir poz alalım, şeklindeki eylemlere kalkıştılar. Ama tek bir açık poz bulamadılar. Çünkü orada ki aileler elhamdülillah ciddi bir bilinçle yetirilmiştiler. Bu kızlar o yaşta bir büyükten dahi beklenemeyecek bir direnç gösterdiler. Bu başörtüsü direnişini devam ettirdiler. Kızlarımızın takdire şayan bu direnişleri devletin tüm kurumları, başta emniyet iflas etti" dedi.

"Örtüye Hayır, Başörtüsüne Geçit Yok" Seferberliği Başlatmışlar
Orhan, "Urfa Vali Yardımcısı, Urfa Milli Eğitimi; `Örtüye hayır, Başörtüsüne geçit yok.` şeklinde bir direniş kurmuşlar. Fakat bu iflas etti ve bizler de o kızlarımıza düzenlediğimiz etkinlikte onur belgesi verdik. Bu yıl Hür Der`in de desteğiyle bu sorunu aşmaya çalışacağız. Bizler üstümüze düşen görevi yapacağız inşallah." şeklinde konuştu.

Serdar Aktaş - İLKHA