• DOLAR 32.309
  • EURO 34.874
  • ALTIN 2410.326
  • ...
Erbakan: 6284 sayılı kanun, kadını koruma adı altında yuvayı yıkıyor!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Erbakan, İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlüğe girdiği 2011 yılında Türkiye’de 121 kadın cinayetinin olduğunu, 2019 yılında ise yıllık 474 kadın cinayeti yaşandığını belirtti. Erbakan, “İstanbul Sözleşmesi ve sözde kadını koruduğu, kadına şiddeti önlediği iddia edilen 6284 sayılı Kanun, kadına olan şiddeti önlemeyi bırakın, katlanarak artmasına sebep olmuştur. 6284 sayılı Kanun, sözüm ona kadını koruma adı altında yuvayı yıkmakta, aileyi dağıtmaktadır. Çocukları, babaları, aslında kadınları perişan etmektedir. Cinsiyetçi, faşist, feminist bir kanundur. Bu sebeple saadet, selamet getirmesi, kadını koruması mümkün değildir. İstatistikler ve veriler bunun korumadığını gösteriyor. Ayrımcılık yaparak kadın ve erkeği birbirine düşman ediyor. Bütün erkekleri, kocaları potansiyel bir canavar, şiddet suçlusu olarak görüyor ve gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Erbakan, “Sağlıklı, birbirine kenetlenmiş, birlik ve beraberlik içerisinde bir toplum olmadığı zaman o ülkenin, o devletin ele geçirilmesi, yumuşak lokma haline getirilmesi, yönetilmesi, köle haline getirilmesi çok daha kolay olacak. İstanbul Sözleşmesi doğrultusunda çıkartılan 6284 sayılı Kanun da aynı güçler tarafından özel olarak laboratuvarlarda hazırlanmıştır. Aile yapısının bozulması, yuvaların yıkılması için çok etkili bir silahtır. Yaşanan olaylar bu gerçeğin en önemli ispatıdır. Yaklaşık 2 milyon baba evinden uzaklaştırılıyor, ailesiyle, eşiyle, çocuğuyla 10 milyon insanın bu garabet kanundan olumsuz bir şekilde etkilendiğinin en açık bir ispatıdır. Kaş yapayım derken göz çıkaran bir kanun haline gelmiş. Bu uygulamalarda en çok da kadınlar ve çocuklar, aile müessesi zarar görüyor, çocuk babasız kalıyor, kadın tek başına kalıyor. Yuva parçalanıyor, yıkılıyor. Bu veriler ve bu kanun kadına, çocuğa ve aileye koruma değil yıkım getirmiş.

Tamamen bir iftirayla, beyanla milyonlarca baba psikolojik, sosyolojik yıkıma ve cinnet geçirmeye sevk edilmiştir. Anayasa’nın 10. maddesinde belirtilen eşitlik ilkesine aykırıdır bu kanun. Bu kanunu savunan çevrelerin yıllardan beri gece gündüz dile getirdikleri kadın erkek eşitliği iddiasına da aykırı bir durumdur. Madem kadın erkek eşitliğini savunuyorsunuz, öyleyse aynı kanunun aynı şekilde erkekler için de olması lazım. Bu kanunu ithal ettiğimiz Avrupa’da, Batı'da bizimki kadar uzun süreli bir uzaklaştırma ortada yok. En fazla 15 günlük bir uzaklaştırma var ve burada delil aranıyor. Eğer ispat edemezse kadının söylediklerinin yalan olduğu ortaya çıkarsa çok ciddi yaptırımlara maruz kalıyor. Bizde bu tedbirlerin hiçbir tanesi yok. Yeniden Refah Partisi olarak tüm milletimize, kamuoyuna ilan ediyoruz ve diyoruz ki inancımızdan, kültürümüzden, değerlerimizden referans alan, yerli ve milli düzenlemelerle, kanunlarla aileyi, kadını, çocuğu, insanı korumamız gereklidir.'' dedi. 

Bu haberler de ilginizi çekebilir