• DOLAR 34.637
  • EURO 36.627
  • ALTIN 2934.98
  • ...
Çağdaş Mankurtlaştırma Projeleri
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Mesut Gözlü / Haber-Yorum

Dünya üzerinde bütün ideolojilerin bir numaralı argümanı gençlerdir. İçerisinde gençliği barındırmayan hiçbir ideoloji hayatiyetini garanti altına alamaz. Bu nedenle gençler, bütün ideolojilerin bir numaralı hedefi olmuşlardır.

Bu kadar öneme sahip olan gençliği elde etmek için her ideoloji ve düşünce kendi emelleri doğrultusunda gençlere yönelik sosyal, ekonomik ve kültürel etkinlikler düzenler. Bu kapsamda ekonomisinin büyük bir bölümünü gençlere ayırır.

Ülkemizde Cumhuriyet tarihinden beri gençleri kendi ideolojilerine kul köle olmaları için etkinlikler düzenlenir. 1922’de İstanbul’da kurulan Üniversite ve Yüksek Okullar Öğrenci Birliği bunlara bir örnektir. O zamandan beri gençleri (kendi emelleri doğrultusunda) harekete geçirmek için öğrenci birlikleri, öğrenci dernekleri gibi gençleri bir araya toplayacak kurum ve kuruluşlar kurulmuştur.

Günümüzde de gönüllü kölelik diyebileceğimiz bir sistemle gençleri özünden uzaklaştırmak için konserler, festivaller, bahar şenlikleri gibi etkinlikler düzenlenir. Bu etkinliklerin temel esprisi gençleri eğlencelere daldırıp, düşünceden yoksun bir hale getirmektir.

Orta Asya Türkleri tarafından köle haline getirilmek istenen kişinin başı kazınır, ıslak deve derisi sarılır ve böylece elleri kolları bağlı olarak güneş altında bırakılır. Deve derisi kurudukça gerilir. Gerilen deri başı mengene gibi sıkar ve inanılmaz acılar vererek aklını yitirmesine neden olur. Böyle bir kişi bilinçsiz ve her istenen şeyi sorgusuzca yapan bir köleye dönüşür. Bu hale gelen insana da mankurt denirdi.

Orta Asya Türkleri tarafından yapılan bu işkence şeklinin temel amacı “kişiyi bilinçsiz ve her istenen şeyi sorgusuzca yapan bir köleye dönüştürmektir.”

Bugün fizikî olarak bu işkence şekli uygulanmamaktadır. Fakat bu işkence şeklinin 21. Yüzyıl versiyonu olarak gençleri bilinçsiz ve her istenen şeyi sorgusuzca yapan bir köle haline getirmek için; şehvetlerini uyandıracak, onları makam ve şehvet tutkunu bireyler haline getirecek festivaller, bahar şenlikleri gibi asosyal etkinlikler düzenlenmektedir.

Bu amaçlar doğrultusunda Mardin, Batman, Diyarbakır ve Adıyaman’da çeşitli etkinlikler düzenleniyor.

Mardin ve Diyarbakır’da Allah’ın ayetleriyle alay eden duman Grubunun konserleri, Batman’da bar açma teşebbüsleri ve Adıyaman’da ise GAP projesi dâhilinde Gap Gençlik Festivalleri düzenlenmek isteniyor. Açılım süreci ile beraber mankurtlaştırma projelerinin hız kazanması ise çok manidardır.

Açılım sürecinden alınan cesaretten olsa gerek, devlet eliyle bu asimilasyon projeleri halkın inançlarına rağmen destekleniyor. Bu projenin diğer boyutu ise halkın doğal olarak bu olaylara göstereceği tepkilerin provokatif eylemlermiş gibi gösterilmeye çalışılmasıdır.

Açılımı sadece Pkk ile sınırlandırmak istemeyen hükümet, hazır açılım çalışmalarına hız vermişken bir de muhafazakâr gençleri bu açılım sürecine dâhil etmek istiyor. Hem “dindar nesil” yetiştirmek istediğini dile getiren hem de dindar nesillerin ahlaki değerlerini hedef alan hükümetin “dindar nesil konusunda ne kadar samimiyetsiz olduğunu göstermektedir.

Çağdaş mankurtlaştırma projelerinin Akp, Mhp, Chp ve Bdp gibi birbirine sözde rakip gözüken partiler tarafından topluca desteklenmesi bir daha göstermiştir ki, “Küfür tek millettir.”

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir