DİYARBAKIR - Türkiye`de yaşanan başörtü zulmüne ve yanlış örtünme anlayışına karşı kampanyalar başlatan kurumlar arasına Mustazaflar ile Dayanışma Derneği de(Mustazaf Der) girdi. Büyük bir kitlesel eylem projesi başlatan Mustazaf Der Genel Merkezi, Diyarbakır Şubesinde, şube başkanlarıyla düzenlediği toplantıda bunun startını verdi.

`Tesettür Seferberliği Kampanyası` adıyla başlatılan eylem planı çerçevesinde istişare toplantısı düzenleyen genel merkez yapılacak etkinliklerin yol haritasını diğer şube başkanlarıyla görüştü. Yaşanan başörtü zulmünün anlatıldığı bir slâyt gösterimiyle başlayan toplantının açılış konuşması Mustazaf Der Genel Başkanı Av. Hüseyin Yılmaz tarafından yapıldı.

YENİ ANAYASADA İSLAMİ TALEPLERİMİZ İ DİLE GETİRECEĞİZ

Kur`an tilavetinin ardından kürsüye çıkan, Mustazaf Der Genel Başkanı Av. Hüseyin Yılmaz, seçim gündemiyle birlikte başörtüsü sorununun seçimden sonraya bırakıldığını belirterek, "Hükümet yeni bir Anayasa için hazırlık yapıyor. Hükümet Anayasa`yla ilgili değişim taleplerini ben her şeyi seçim sonrasına erteledim, deyip noktayı koyarak, bütün kapıları kapattı. Bu kapıları kapatınca o noktadan sonra bunu daha fazla ileri götürmenin anlamı yoktu. Nihayetinde toplum da buna razı oldu.

Herkes o defterleri kapattı. Yeni Anayasa`yla ilgili talepler de İslami yaşamla ilgili talepler de hepsi ertelendi ve şuan seçim yapıldı bitti. Yeni bir süreç başlıyor ve bu yeni süreçte yeni Anayasa yapılacak biz bu yeni Anayasa`da ne kadar etkili olacağız bunu deneyeceğiz. Bunu gündemimize alacağımız farklı yöntemlerle; basın açıklamalarıyla, seminerlerle, kitlesel etkinliklerle etkili olmaya çalışacağız. Anayasayla ilgili çalışmalar eylül ayında başlayacak biz de programımızı ona göre yapacağız." şeklinde konuştu.

Baskı yoluyla yanlış örtünmeyle tesettür anlayışının değiştiğini ifade eden Mustazaf Der Genel Başkanı Av. Hüseyin Yılmaz, "Tesettür bir bütündür, tepeden tırnağa kadar kapanan bir giyim tarzıdır. Kot pantolon, üste gömlek kafada bir bez parçası bu tesettür değildir. Bu yanlış anlayışı değiştirmek için köyümüze, mahallemize, komşumuza bunu tanıtacak etkinlikler yapmalıyız. Toplumu bu konuda bilinçlendirdikten sonra bazı etkinliklerle bu taleplerimizi hükümete sunacağız toplum sizden bunları istiyor diyeceğiz. Bursa`da çocuğunu örtüyle okula götürmek isteyen bir kardeşimize başörtülü bir bayan çıkışıyor.

"Ne diye huzurumuzu bozuyorsunuz. Biz de Müslümanız kızım geliyor, okulun kapısında başını açıp okula giriyor, öğretmeni geliyor başını kapıda açıp dersine giriyor." Toplum bunu artık kanıksamış kamu kurumudur devlet dairesidir ne diyorsa yapacağız günahları onların boynuna fetva verenler de vardır. Bu konuda bazı hoca efendiler sorun yok diyor ve böylece kalbi mutmain huzurlu bir şekilde gidiyor. Onun bu durumu ayetle, sünnetle çelişiyor.

TESETTÜRLE AHLAKİ YOZLAŞMANIN ÖNÜNE SET ÇEKMELİYİZ
"Biz tesettür seferberliğini başarırsak toplumdaki ahlaki yozlaşmanın önüne set çekeceğiz" diyen Genel Başkan Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü: "Şeytanın en büyük silahı kadındır çıplaklıktır. Bu toplumun ahlakını, inancını bozmak isteyen kesimlerin, düşüncelerin oyunları bozulacaktır. Bilgili, bilinçli gençlerimizi kimse yozlaştıramaz ama sadece aile baskısıyla olursa kafasındaki örtüsüyle beraber ahlaksız bir davranış içinde olacaktır.

Bakacaksınız daracık bir kot veya kısa bir etek giyinmiş üstünde daracık bir bluz, başında örtüsü var. Sadece kızlarımızda değil erkekler içinde öyle düşük kemer pantolon giymiş namaz kılıyor ama sırtın yarısı dışarıda namaz da gidiyor, ama farkında değil. Bizi moda üzerinden de vurmaya çalışıyorlar. Bilgilendirmeyle ilgili bir seferberlik olduğu vakit herkese her alanda iş düşüyor."

BU TOPYEKÜN BİR KAMPANYAYA DÖNÜŞMELİDİR
Bunun her kesimin katılacağı topyekün bir kampanyaya dönüşmesi gerektiğini ifade eden Av. Hüseyin Yılmaz, "Bu sadece bizimle olacak bir iş değildir. STK`larla beraber bunu yapmak lazım. Bu bir seferberlik olacak bütün STK`larla ortak çalışma yolları bulunmalıdır. Bu konuda başörtüsüyle ilgili platformlar vardır herkesle diyaloga geçmemiz lazım herkes kendi mıntıkasında çalışmalı, herkes elini taşın altına koymalıdır.

Ortak hareket edelim ortak platformlar kuralım bizimle aynı platformda yer almak istemeseler bile desteklerini istemeli alanlarında tesettür konusunu gündemlerine almalarını doğru tesettür anlayışını topluma yerleştirmeleri gereği noktasında onlarla görüşmeliyiz. O zaman Allah`ın izniyle büyük bir başarı olur." dedi.

Her kesimden bu konuda yoğun bir talep gelirse bu konunun çözüleceğini ve nihai bir çözümün elde edileceğini belirten, Av. Yılmaz "Anayasal bir düzenleme yapılırsa bu da bir kazanım olacaktır. Yeni hükümetler gelse bile bunu geriye getiremeyecek. Bu çorbada bir tuzumuz olursa bununla iftihar ederiz. En azından sorumluluğumuzu yerine getirmiş oluruz. Siz arkadaşlarımızdan bu desteği bekliyoruz.

Bütün STK`larla topyekûn ortak büyük bir kitlesel etkinliği düzenleyebilirsek o zaman neticeyi elde etmiş oluruz. İlköğretim, eğitimin zorunlu bir parçasıdır ya başörtüsüyle okula alacaklar ya da bir düzenleme yapmak zorundadırlar. Tepkimiz topyekûn olursa bürokratlar statükocular kendilerini değiştirmek zorunda kalır." ifadelerini kullandı.

Program İkra Der Başkanı Av. Abdulgani Orhan`ın yaptığı konuşma ve Genel Sekreter Murat Oruç`un etkinlik takvimini anlattığı sunuşla son buldu.

Serdar Aktaş - İLKHA