Büyükşehir Belediyesi, Fiskaya’daki Dicle ve Ferit Köşk mahallelerinin 2017 yılında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından riskli alan ilan edilmesinden ardından başlattığı çalışmalara devam ediyor.

İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı, çarpık kentleşmenin önlenerek kente yeşil alanların arttırılması amacıyla toplam 5 etapta gerçekleştirilecek kentsel dönüşüm projesi kapsamında 1. etapta yer alan 93 dönümlük alanda bulunan 245 hak sahibi ile anlaşma sağladı.

Hak sahiplerinden 96’sı ile TOKİ konut sözleşmesi, 149 hak sahibi ile nakit bedel anlaşması yapıldı. Hak sahiplerine ödemelerini nakit olarak yapan Büyükşehir Belediyesi, konut edinimi şartıyla anlaştığı 96 vatandaşa da anahtarını teslim etti.

"Kaloriferli, lüks bir eve girdik"

TOKİ konutlarına yerleştirilen Mehmet Orak 53 yıl Fiskaya’da ikamet ettiğini ve kentsel dönüşümden memnuniyet duyduğunu ifade etti.

Fiskaya’da kaldıkları dönemler zorluklar çektiğini anlatan Orak, kentsel dönüşümün başlamasıyla kendi rızasıyla anlaşma yaptığını belirtti.  TOKİ’deki dairede konforlu bir yaşam sürdüklerini aktaran Orak, şöyle konuştu:

Herhangi bir sıkıntımız yok. Burada kaloriferli, lüks bir eve girdik. Ne kömür ne odun derdim var. Sıcak suyum var. Buranın yaşama şekli oradan daha farklı, orası neticede bir gecekonduydu. En azından asansörlü binada yaşıyoruz. Burası daha güzel bir yer, Karacadağ manzarası var.

Çocukluğunun geçtiği Fiskaya’nın kentsel dönüşümle daha güzel olacağını vurgulayan Orak, "Belediye oraya insanların faydasına bir park yapacak. İnşallah Allah bize nasip eder, gideriz o parklarda otururuz." dedi.

TOKİ’nin yaptığı konutlara yerleştirilen 72 yaşındaki Faik Çiftçi ise Fiskaya’da kaldıkları dönem gecekondu tarzında bir yapıda oturduğunu ifade etti.

Fiskaya’nın düzensiz bir yerleşim yeri olduğuna dikkat çeken Çiftçi, şöyle konuştu:

"Sokağı, yolu yoktu, bakımsızdı. Hastalandığımda araba kapı önüne gelemiyordu. İhtiyarladım, nasıl yokuşlarda gidip gelecektim, çok zorluk çekiyorduk. Yokuştu, kar yağdığı zaman düşüyorduk, kafamızı, kollarımızı kırıyorduk." (İLKHA)