Uluslararası İşgal Esirleriyle Dayanışma Vakfı Başkanı Fehd Hüseyin, İlke Haber Ajansı'na yaptığı açıklama, Filistinli esirlere yönelik yapılan hukuksuzlukları ve trajik olayları anlattı.

Filistinlilerin uluslararası hukuka göre de hakları olan askeri ve cihadi direnişin sürdüğü Filistin’de sürekli olarak yeni şehid ve esirlerin bulunduğunu belirten Hüseyin, işgal zindanlarındaki esirlerin sayıları ile ilgili şu detayları paylaştı:

3 bin 754'ü Batı Şeria'da olmak üzere siyonist işgal hapishanelerindeki tutuklu esir sayısı yaklaşık 4 bin 400'dür. Bunlardan 385’i Kudüs'ten ve 240’ı da Gazze'den olan mahkumlardır. Bu 240 mahkumun çoğunluğu ya balık avlamak için denize açılmalarından ötürü tutuklanmış ya da işgalci tarafından izin belgeleri olmasına rağmen işgal edilmiş Filistin topraklarına girdiklerinde olaylara katıldıkları bahanesiyle tutuklanan Filistinli tüccarlardır. Ayrıca 18 yaşından küçük 140 çocuk tutuklu bulunmaktadır. Her yıl ortalama 18 yaşının altında 600-700 Filistinli çocuk işgal zindanlarına girip çıkmaktadır. İşgal rejimi 12 yaşının üzerindeki tüm çocuklara yetişkin mahkûm olarak muamele ediyor ve onlara da yasadışı olarak keyfi idari kararlar veriyor ve idari tutukluluk zulmü uygulanıyor.

"Hasta esirlere gerekli tıbbi destek verilmemekte"

İşgal zindanlarında 700 hasta esirin olduğunu belirten Hüseyin, "İşgal zindanlarında çoğunluğu solunum cihazına bağlı birçok hastamız var. Bunlardan 24'ü kanser, 4'ü felçli, böbrekleri sürekli yıkanması gereken birkaç hastamız vardır. İçeride bulunan hastalarımıza gerekli tıbbi destek verilmemektedir. Doktor hastalara sadece pazartesi sabahı kontrol etmekte hatta pazartesi günü öğleden sonra bile hasta fenalaşırsa doktora götürülmez ve gelecek haftayı veya sonraki haftayı beklemekte. " ifadelerini kullandı.

"İdari tutukluluk, Filistin’deki en kötü tutuklama şeklidir"

Yasama Konseyi'ndeki 9 milletvekili hakkında hiçbir suç isnat edilmemesine rağmen idari tutukluluk adı altında gözaltına tutulduğuna dikkat çeken Hüseyin, "​​İdari tutukluluk Filistin’deki en kötü tutuklama şekillerindendir. Ziyaretler büyük ölçüde engelleniyor, avukat tutulmasına izin verilmiyor ve tutuklanma nedeni hakkında sadece kendi savcılar ve işgalci israil emniyet güçlerine bilgi vererek başkalarına bilgi vermeyi reddediyorlar. Onları müebbet ve uzun yıllara mahkûm ediyorlar. İşgal onları 6 ay hapsediyor ve ardından 6 ve 6 olarak tutukluluklarını devam ettiriyor, bu şekilde tutuklanan bir esir toplam 14 yıl boyunca tutuklu kaldı." diye konuştu.

İdari tutuklama zulmünün oluşturduğu zorluk ve dramlardan bahseden Hüseyin, "Örneğin bir anneye 5 yılın ardından sonunda oğlunu görme izni çıktı ancak otobüse bindiği gibi yere düştü ve hayatını kaybetti. Bu çocuk annesinin kendisini ziyaret etmesini bekliyor ve annesinin öldüğünü bilmiyor. Bu da bu büyük bir trajedi. Her bir mahkûmun birçok endişesi ve üzücü hikâyesi var." ifadelerini kulandı.

"Mücadele ve davamız çok büyük"

Siyonist rejimin büyük baskılarına rağmen eğitimlerine zorluklarla devam eden Filistinli tutsaklardan büyük umutları olduğunu belirten Hüseyin, " Birçoğu üniversiteden mezun oldu. Okuma yazma bilmeyip esir düşenlerin bir kısmı medya alanında yüksek lisanslarını tamamladılar." dedi.

Ardından işgalcilere önemli bir ders veren bir Filistinlinin hikayesini anlatan Hüseyin, "İbrani Üniversitesi'nde bir siyonist memurun da okuduğu bölümde okuyan Filistinli esirin en yüksek dereceyi kazanınca o memura, 'ben bu diploma parçasını kazanmak için okumuyorum. Ben seni yenmek, onurunu kırmak için okuyorum' demiş ve diplomayı yırtıp yere atmış ve ardından, 'işte şimdi senin yenilginle asıl diplomayı kazandım' dediğini aktardı.

Kadınlara yapılan hadsizliklerine karşı cezaevinde bile direniş ile karşılaşacaklar

"Tutsakların davasını benimseyerek Filistinli tutsakları maddi ve manevi olarak desteklemeliyiz. Tutuklularla dış dünya arasında bir köprü olması için hazırız" diyen Fehd Hüseyin, bir süre önce bir kadın esire yönelik yapılan saldırıya değindi.

Hüseyin, mücahid esirlerden birinin Raymond cezaevinde kadın mahkûmlara saldırı gerçekleştikten sonra gardiyanlardan birini bıçakladığını ifade ederek, kadınlara yapılan hadsizliklere karşı cezaevinde bile direniş ile karşılaşacakları mesajını verdi. (İLKHA)