HABER MERKEZİ

Ülkenin kuzeybatısındaki İdlib ilinde etkili olan yağışlar, Baas rejimi ve destekçilerinin saldırılarından kaçarak derme çatma çadırlara sığınan sivillerin yaşamlarını olumsuz etkilemeye devam ediyor. Altyapının olmadığı araziler üzerine kurulan sığınmacı kampları, yağışlarla birlikte lağım ve pis sularla doldu. Yayılan kötü koku ve zararlı böceklerin hastalıklara yol açmasından endişe duyan aileler, soruna bir an önce çözüm bulunmasını bekliyor. İdlib'in batısındaki Bala'a'daki kamp sakinlerinden Muhammed Added, yaptığı açıklamada, yağmur suyunun kanalizasyon suyuyla karışarak çadırların arasına taştığını söyledi. "Sudan çıkan kötü kokudan dolayı kampta yaşayan çocuklar Halep çıbanı ve uyuz gibi hastalıklara yakalanıyor" diyen Added, kalıcı çözüm bulunması için insani yardım kuruluşlarına çağrıda bulundu.

"ÇOCUKLARDA HASTALIKLAR ARTIYOR"

Derme çatma çadırda yaşayan Marva Halil de "kanalizasyon suyundan yayılan kötü koku sonucu" kızının uyuz hastalığına yakalandığını söyledi. Sivilcelerin ve kaşıntının kızının vücuduna yayıldığını belirten Halil, "Hava esince ve yağmur yağınca pis koku yayılıyor. Kampta yaşayan çocuklarda hastalıklar artıyor" diye konuştu.

YAĞIŞ SONRASI ÇADIRLARI SU-ÇAMUR BASIYOR

Yağan yağmur sonrası çadırlarını su basan mültecileri ziyaret eden İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, yaptığı açıklamada, “Suriye’de İdlib’te böyle birçok kamp var. Burada 2 bin aile yaşıyor. Her yağmur yağdığında buralar tamamen gölet oluyor, su doluyor. Ve bu çadırların içerisine su-çamur doluyor. İnsanlar yürüyemiyor, hatta yatamıyorlar. Kimi zaman bir çadırda 15 kişi yaşamak zorunda kalıyor. İçlerinde çocuklar var, ayakları çıplak kendilerine sorduğumuzda çadırın içinin tamamen su altında kaldığını yataklarının bile çamur içinde kaldığından yakınıyorlar.” Diye konuştu.

MÜLTECİLERE YARDIM ELİNİ UZATALIM

“Bu kamp bizim vicdanımızı harekete geçirmeli.” İfadelerini kullanan Yıldırım şunları ifade etti; “Bu kamp bize bir tokat olmalı. Bu kamp bizi kendimize getirmeli. Buradan herkese sesleniyorum. Bunların yakacağa ihtiyacı var. Elbiseye, yatağa, yorgana, battaniyeye her bir şeye ihtiyaçları var. En önemlisi de bu kampı alıp buradan taşımamız lazım. Briket evler yapıp bunları yerleştirmemiz lazım. Gelin hep birlikte 2 bin tane ev daha yapalım. Bu kampı başka yere taşıyalım.” 

BOMBARDIMAN DEVAM EDİYOR

Özellikle Rus savaş uçakları 3 milyondan fazla insanın sığındığı İdlip şehrini ve çevresini bombalıyor. Bu bombalamalarda insani hiçbir değeri gözetmeyen Rus ordusu su depolarını, tahıl ambarlarını, çiftlikleri, pazar yerlerini, ekmek fırınlarını bombalayarak binlerce sivilin ölümüne neden oldu. İnsani yardım kuruluşlarının faaliyetlerine engel olmak için yardım araçlarının vurulduğu, yaralıların tedavi edilmemesi için hastanelerin bombalandığı, yasaklı silahların ve kimyasal gazların yer yer kullanıldığı vahşi saldırılara karşı herhangi bir engelleme açıklaması ya da girişimi de yok. Bununla da yetinmeyen Baas ve destekçileri oyuncaklara bombalar bağlayarak çok sayıda çocuğun ölümüne ya da sakat kalmasına yol açtılar.