Muhsin Şenol-DOĞRUHABER

Süresiz Nafaka Mağdurları Platformu Başkanı İlhan Ergincan, “Son günlerde sıkça dile getirilen ‘evlilik süresi kadar nafaka’ fikri KADEM tarafından dillendirildi. Bu durum ise süresiz nafaka meselesini çözümsüzlüğe itti.  5 yıldır yürüttüğümüz Süresiz Nafaka mücadelesi ağzımıza bir parmak bal çalarak evlilik süresi kadar nafaka saçmalığına katlanmamız beklenmektedir. Öte yandan Süresiz Nafaka konusu kamuoyunda ne zaman yoğun bir gündem olmaya başlasa bazı CHP vekilleri, feminist dernekler ve mor çatı üyeleri ‘nafaka kadının kazanılmış hakkıdır’ ifadeleri ile hükümete baskı yapmaktadırlar.” ifadelerini kullandı.

“MAĞDURİYET DEVAM EDECEK”

Ergincan, “Bu belirtilen çalışmanın mağduriyetleri bitirmeyeceği ortadadır. Örnek 2 yıl evli kalan birisinin en az 5 yıl davası sürmektedir. Bu dava süresince ödediği tedbir nafakasıdır ve yoksulluk nafakasından sayılmamaktadır. Dava sonunda evlilik süresi kadar nafaka dediğinizde sistem 2 yıllık evliliğe 2 yıl olarak tanımlayacak ve 2 yıl nafakaya hükmedecektir. 5 yıl tedbir nafakası ve 2 yıl da yoksulluk nafakası toplamda 7 yıl nafaka ödeyen mağdurun evlilik süresi kadar nafaka ödediğini kim söyleyebilir.  Başka bir örnek 10 yıldır davası devam eden engelli mağdurumuz 10 yıldır tedbir nafakası ödemektedir. 2 yıl evliliği sürmüş mağdurumuzun evlilik süresi kadar nafaka hükmü ile 2 yıl nafaka ödemesine karar verilecek bu mağdurumuz 2 yıllık evliliğine toplamda 12 yıl nafaka ödemesi gerçekleşecek. Evlilik süresi kadar nafaka olmaz, uygulanamaz.” dedi

“KADININ AYAKLARI ÜZERİNDE KALMASI SAĞLANMALI”

Nafakanın 1 yıl ile sınırlandırılması gerektiğini düşünen Ergincan, “Nafaka talep eden kişinin yaşı, tekrar evlilik yapıp yapamayacağı, kaç yıl evli kalındığı. Nafaka talep eden kişinin eğitim durumu, mesleki becerisinin olup olmadığı. Boşanmada kusuru olup olmadığı araştırılmalı ve ona göre kararlar verilmelidir. Kurulacak olan aile fonu ile devlet destekli nafaka formülü başta olmak üzere, ev hanımı sigortaları ile kadının ayakları üzerinde kalması sağlanmalıdır. Aile fonu, evlendirme dairesine başvurarak evlenmek isteyen kişilerden 500 lira gibi bir meblağ alınarak oluşturulabilir. Boşanmadan sonra yaştan dolayı çalışamayacak durumda olan, yoksulluğa düşen veya ciddi sağlık sorunları olan kadınlar bu fondan faydalanmalıdır.” şeklinde konuştu.

“KALICI ÇÖZÜMLER İLE SORUNLARIN ÖNÜNE GEÇİLEBİLİR”

Ayrıca boşanma davalarının çok uzun sürdüğünü belirten İlhan Ergincan, şöyle devam etti: “Boşanma davasında ilk celsede boşanma ve nafaka kararı verilmeli, tedbir nafakası ortadan kaldırılmalı, 1 yıl içinde de maddi-manevi tazminat, mal paylaşımı ve ziynet eşyası davaları sonuçlandırılmalıdır. İstinaf ve Yargıtay davalarına başvurulardan birisi kaldırılmalıdır. Aile mahkemesi kararlarına itiraz mercii tek bir mahkeme olmalıdır. Evlilik süresi kadar nafaka ile geçici çözümler üreterek değil, kalıcı çözümler ile kadın ile erkek çekişmesinin ve sorunlarının önüne geçilebilir.  TMK 169’daki ‘nafaka alacaklısında kusur aranmaz’ maddesi derhal kaldırılmalıdır. Bu madde ile her türlü ahlaksızlığı yapan bazı kadınlar ödüllendirilmektedir. Bu madde ile boşanma davası boyunca aldatan kadına dahil tedbir nafakası ödenmektedir.”

“SÜRESİZ NAFAKA YOKTUR’ DİYEN VEKİL AKIL TUTULMASI YAŞIYOR”

CHP Milletvekili Gamze Taşcıer’in ‘süresiz nafaka yoktur’ sözlerine tepki gösteren Ergincan, “Süresiz Nafaka konusunda konuşan CHP’li vekilin algıları ve yalanları da son çırpınışları olarak tarihin tozlu raflarında yerini alacaktır. ‘Süresiz nafaka yoktur’ diyen vekil akıl tutulması yaşamakta ve başka ülkede yaşadığını düşünmektedir. Nafaka ortalamasını 264 lira diye ortaya atanlara nafaka ortalamasının 850 lira olduğunu hatırlatır artan asgari ücretle de bu ortalamanın 1500 liraya çıkacağını belirtiriz. Aileyi yıkma projesi feministlere ve dış güçlere meydanı boş bırakmayacağız.” dedi.

17 YILDIR HEM MAHKEMELERDE SÜRÜNÜYOR HEM NAFAKA ÖDÜYOR!

Süresiz nafaka mağdurlarından Y.A, 17 yıldan beri boşanma davasının sürdüğünü belirtti. Bu süre zarfında tedbir ve iştirak nafakası ödediğini kaydeden Y.A, başından geçenleri şu sözlerle anlattı: “11 yıllık evliliğim şiddetli geçimsizlik yüzünden çekilmez hale geldiğinden 2005 yılında ayrılık kararı aldım. Çekişmeli mahkeme üç yıl sürdü, 2 yıl istinaftan gelen kararla mahkeme evliliğin devamına karar verdi. Geçimsizlik olan bir evde çocukların büyüme şansı olmadığından üç yıl ayrı yaşama zorunluluğu dolduğunda tekrar dava açtım. Üç yıl da bu mahkeme sürdü ve istinafa giden dava iki buçuk yıl sonra karara bağlandı. İlk davayı açan boşanmada ısrarcı olduğundan ikinci davada haklı bile olsa kusurlu sayılacağı hükmü verildi. Dava Yargıtay’a gitti ve maalesef usul hatası yapıldığı için bir yıl Yargıtay’da bekleyen dava tekrar istinaf mahkemesine geri döndü. Bir yıl sonra çıkan karardaki tutarsızlık yüzünden tekrar Yargıtay’a gitti ve bir yıl sonra tekrar istinafın kararını düzeltmesi için geri gönderildi. Halen karar verilmesini beklediğim bu dava süresince iştirak ve tedbir nafakası ödüyorum.”

KADINLAR DA SÜRESİZ NAFAKADAN ŞİKAYETÇİ!

Süresiz nafaka mağdurları arasında kadınlar da bulunuyor. Eşleri önceki eşlerine nafaka ödeyen kadınlar, bu durumdan oldukça rahatsız. Evliliklerinin süresiz nafaka nedeniyle huzursuz olduğunu belirten kadınlar, kocalarının eski eşlerine nafaka ödemek için çalışmak zorunda kaldıklarını ifade ediyorlar. Bu durumun kendilerini çok yaraladığını belirten kadınlar, “nafaka ödenenler kadın da biz kadın değil miyiz” diyerek duruma tepki gösteriyor.