DOĞRUHABER / Muhammed Miraç Aslan

Batı dünyasında son dönemlerde siyasetçilerin ve medyanın da kışkırtmasıyla Müslümanlara yönelik düşmanlık artış gösteriyor. Fransa’da camilere yönelik baskılar devlet eliyle gerçekleştirilirken birçok Avrupa ülkesinde aşırı sağcılar, camilere saldırıyor. Batı medyası ise Müslümanlara yönelik saldırılara ışık tutuyor.

‘BATI’DA İSLAM DÜŞMANLIĞI GİDEREK YÜKSELİYOR’

Batı medyasının İslam düşmanlığını körüklemesi meselesini gazetemize değerlendiren HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, “Maalesef Batı’da İslam düşmanlığı var ve giderek de bu düşmanlık yükseliyor” ifadesini kullandı.

Söz konusu kesimlerin farklı gerekçelerle İslam’a düşmanlık beslediğini belirten Yapıcıoğlu, “Batı kültürünün temeli eski Yunan ve Roma’ya dayanır. Yunan mitolojisi veya paganizmi aklı merkeze alan felsefeye karşı koyamadı ve yenildi. Yenilmesi mukadderdi çünkü akıl dışıydı, akla aykırıydı. Sonra Hristiyanlık Avrupa’da yayıldı ama Hristiyanlık da aslından yani vahiyden uzaklaşınca ortaçağ olarak da tarif edilen karanlık dönemler, engizisyonlar, mezhep savaşları Avrupa’yı kasıp kavurdu. Aydınlanma ile bir çıkış yakaladılar. İşte Avrupa veya diğer bir deyişle Batı’nın bir kısmı, bütün dinlere aynı zaviyeden bakıyor. Sadece Batı değil, içimizdeki Batı kafalı olanlar veya papağan gibi onları tekrar edenler de böyle bakıyorlar” dedi.

“İSLAM’I AVRUPA’DAN TAMAMEN ÇIKARMAYI DENİYORLAR”

İslam’ın orta çağı olmadığına dikkat çeken Yapıcıoğlu, “Batı’nın ideolojileri veya felsefesi İslam ile baş edemiyor. Müslümanların en zayıf oldukları dönemde bile fıtrat dini olan İslam’ı geriletemediler. Müslümanlar çok gerilediler ama İslam’ın hidayet güneşi hep parladı. İslam’ı farklı yol ve yöntemler kullanarak tahrif etmeye çalıştılar fakat bunda da başarılı olamadılar. Bu sefer İslam’ı Avrupa’dan tamamen çıkarmayı deniyorlar. Endülüs’te yaptıkları gibi. İslam’ı bilmeyenler, İslam’ı beşeri dinlerle veya beşer tarafından tahrif edilmiş dinlerle karıştıranlar, cehaletlerinden dolayı İslam’a düşmanlık yapıyorlar. Bu nedenle düşmanlık yapanlarla mücadele etmenin en iyi yolu İslam’ın hakikatini en güzel bir şekilde onlara anlatmaktır.” Diye konuştu.

“İSLAM ONLARI RAHATSIZ EDİYOR”

Düşmanlık eden diğer kesimin ise İslam’ı bildikleri için düşmanlıklarını sürdürdüğünü ifade eden Yapıcıoğlu, “Çünkü İslam tevhid dinidir ve ‘Allah’tan başka hiç bir ilah yoktur’ der. Batı’nın özgürlük anlayışı ile İslam’ın özgürlük anlayışı arasında çok temel bir fark vardır. İslam, bütün sahte ilahları reddedip onların boyunduruğundan çıkmayı teklif eder; hürriyete kavuşmak için heva ve hevesin ihtiras ve isteklerine gem vurulmasını ister. Batının özgürlük anlayışına göre kişi dinden bağımsızlığını ilan edince daha özgür olur; özgürlük insanın hevasına tabi olması, nefsinin her istediğini serbestçe yapabilmesi olarak tarif edilir. Hz. Peygamber (sav) Efendimizden şöyle bir hadis rivayet edilmiştir: ‘Allah’tan başka kendilerine ibadet edilen sahte ilahların, Allah katında en kötüsü kişinin hevâsıdır.’ Hevasına uymayı hürriyet olarak kabul eden bir topluluğun, nefse hakim olmayı, onu terbiye etmeyi isteyen İslam’a düşmanlık yapması bilinçli bir düşmanlıktır. Bu nedenle düşmanlık yapanlar, İslam’ı tanıyıp bildikleri için yani İslam, onların kendilerine ilah edindikleri hevâlarını reddettiği için düşmanlık yapıyorlar. Çünkü İslam onları rahatsız ediyor" açıklamasında bulundu.

“İSLAM’A SAVAŞ AÇANLAR ASLA KAZANAMAYACAKLARI BİR SAVAŞA GİRİŞTİKLERİNİ BİLMELİDİR”

Yapıcıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Furkan suresinde bir ayet-i kerimede Rabbimiz (cc) dikkatimizi onlara çekiyor. ‘Gördün mü hevâsını (bayağı nefsi arzularını) ilah edineni? Şimdi sen bu adamı da doğru yola getirmekle yükümlü olabilir misin?’ Düşmanlığının sebebi nefsi arzuları olanlara da belki hürriyetin tanımı ve nefsi arzuların yaptığı tahribatları iyice anlatmak gerekir.”

“İslam’a savaş açanlar asla kazanamayacakları bir savaşa giriştiklerini bilmelidir.” Diyen Yapıcıoğlu sözlerini şöyle tamamladı: “İnşallah İslam, onlara rağmen onların milletini de bir gün hevâlarına tapmaktan kurtaracak ve gerçek hürriyetle tanıştıracaktır. Ama unutmamak gerekir ki hiç bir şey kendiliğinden olmaz. Müslümanların, özellikle de Batı’da yaşayanların iyi çalışması ve iyi örneklik ortaya koyması gerekir.”