İHH Adıyaman Şubesi: Kış kapıda mazlumları yalnız bırakma
Adıyaman İHH Şubesi "10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü" münasebetiyle yaptığı açıklamada evlerini terk etmek zorunda kalan, göç yollarında ve mülteci teknelerinde yaşamını kaybeden insanların varlığına değindi.
Açıklamayı okuyan Adıyaman Şube Başkanı Mehmet Halit Tekbaş, uluslararası toplumun suskunluğundan cesaret alanların, işgal, tehcir ve zulüm politikalarına pervasızca devam ettiğine vurgu yaptı.
"Bugün insan hakları günü ama gönül coğrafyalarımızda yaşanan kan ve gözyaşı dinmiyor"
Tekbaş zulüm ve haksızlıkların devam ettiğine dikkat çekerek, "Dünyanın farklı coğrafyalarında devam eden savaşlar, çatışmalar, kuraklık, doğal afetler, siyasi ve ekonomik problemler gibi nedenlerle milyonlarca insan çok zor şartlar altında yaşam mücadelesi veriyor. Bugün 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü. Bugün insan hakları günü ama gönül coğrafyalarımızda yaşanan kan ve gözyaşı dinmiyor. Suriye’de, Filistin’de, Yemen’de, Libya’da, Afganistan’da, Irak’ta, Somali’de, Mısır’da, Doğu Türkistan’da, Keşmir’de, Arakan’da, Gazze’de ve Kudüs’te yaşanan acılar hâlâ vicdanları yaralıyor. 2021 yılında hâlâ ülkesini, evlerini terk etmek zorunda kalan, göç yollarında ve mülteci teknelerinde yaşamını kaybeden insanlar var. Bir tarafta zenginliklere sahip olan ülkeler varken diğer yanda en temel gıdaya ve temiz suya ulaşamayan ülkeler ve insanlar var. Her geçen gün milyonlarca insan, yaşam, barınma, beslenme, sağlık, eğitim gibi en temel insan haklarından mahrum kalmakta. Günümüzde uluslararası toplumun suskunluğundan cesaret alanlar, işgal, tehcir ve zulüm politikalarına pervasızca devam etmektedir. Komşumuz Suriye’de 2011’den bu yana devam eden savaşta 600 binden fazla kişi hayatını kaybetti. 12 milyon kişi mülteci konumuna düştü. Ülkede kalanların 11 milyondan fazlası ise insani yardıma muhtaç durumda. Evlerin üçte ikisi yıkıldı." dedi.
"Kış kapıya dayandı"
İnsanların zorlu hava koşullarında yaşam mücadelesi verdiklerini belirten Tekbaş, "Kış kapıya dayandı. İnsanlar, kamplarda ve harabeye dönmüş evlerde ağır kış şartlarından olumsuz etkileniyor. Soğuk hava, zorlu yaşam şartları ve hastalıklar mülteci kamplarındaki insanları daha zorlu şartlarda yaşamaya mecbur bırakıyor. Bu durumdan en fazla etkilenenler ise çocuklar, kadınlar ve yaşlılar. Her ne kadar onlar için bugüne kadar binlerce briket ev inşa etsek de hâlen çadır kamplarda yaşayan on binlerce insan kendilerine uzanacak bir el bekliyor. Suriye’de, her 10 kişiden 6’sı şiddetli yoksulluk içerisinde yaşıyor. Onlar sadece yokluğu değil aynı zamanda acıyı da yaşıyorlar. Soğuk ve karanlık içerisindeki Suriye zindanlarında binlerce masum kadın ve çocuk acı içerisinde yıllardır özgürlüklerine kavuşacakları günü bekliyor. " ifadelerini kullandı.
Suriyede kamplarda kalan insanlara acil insani yaşam malzemesi ulaştırılması gerektiğini hatırlatan Tekbaş, "İHH İnsani Yardım Vakfı olarak bugüne kadar milletimizin destekleriyle milyonlarca kişiye yardım ulaştırdık ve ulaştırmaya devam ediyoruz. Geçen sene 'Rotamız İyilik, Yükümüz İnsanlık' diyerek yola çıkmıştık bu sene de 'Kış Kapıda; Yalnız Bırakma' diyerek kışın zor şartlarında çadırlarda kalan Suriyeli mazlumlar için bir yardım kampanyası başlattık. Bu özel günde 81 ilden insani yardım TIR’ı mazlumlar için yola çıkıyor. Yıllardır zor şartlar altında ve imkânsızlıklar içinde yaşamak zorunda kalan kadınları, yaşlıkları, çocukları ve kimsesizleri asla yalnız bırakmayacağız. Suriye’de kamplarda çadırlarda yaşayan insanların başta un olmak üzere, gıda maddeleri, soba, yakacak, battaniye, sünger yatak, mutfak araç ve gereçleri, ev eşyası, kışlık giysi, ayakkabı, bebek bezi, süt tozu, bebek bisküvisi, hijyen malzemeleri, çocuk ve hasta bezi gibi acil ihtiyaçları devam ediyor." şeklinde konuştu.
"Çamurlu yollarda ayakkabısız, botsuz ve montsuz çocuk kalmasın"
Her kesimden destek beklediklerini dile getiren Tekbaş, "Tüm halkımızdan, kurumlarımızdan ve hayırsever insanlarımızdan beklentimiz başlattığımız bu kampanyaya destek olmalarıdır. Bugün yetim ve öksüz çocukların, kimsesiz kalmış yaşlıların, tedavi olamayan, ilaç bulamayan hastaların ve çaresiz kalmış tüm insanların ellerinden tutma zamanıdır. Akşamları yanmayan sobanın yanı başında üşümüş parmaklarıyla kalemi tutamayan çocuklar kalmasın. Çadırlar ısınsın. Tavanı akan çadırlarda insanlar geceleri soğukla mücadele etmesin. Soğuk havada ve çamurlu yollarda ayakkabısız, botsuz ve montsuz çocuk kalmasın. Evler ekmeksiz kalmasın. Bugün buradan ülkemizin ve dünyanın her yerindeki tüm mazlumların yanında olduğumuzu, onları asla yalnız bırakmayacağımızı ve onlara umut olacağımızı herkese yeniden haykırıyoruz." dedi. (İLKHA)