Çocukların oyun bağımlılığına karşı ailelerin takınacağı tavır nasıl olmalı?
Kayseri Psikodrama Enstitüsü ve Aile Danışma Merkezi Başkanı Uzm Psk. Şeref Algur, çocukların oyun bağımlılığına karşı ebeveynlerin ne tür önlemler alabileceğini belirtti.
Oyun bağımlılığın günümüzde çocuklarda çok büyük bir problem olduğunu belirten Algur, “Teknoloji bizim ülkemize çok hızlı girdi. Bir şey bizim ülkemize çok hızlı girdiği zaman, o şeyin bilimsel anlamda becerisi de azalır. Teknoloji evet çok önemli ama bunu doğru kullanabilmek, hayattaki bazı süreçleri engellemeden kullanabilmek büyük önem taşımaktadır. Eğer ki bir teknoloji hayatımızdaki sorumlulukları, süreçleri etkiliyorsa o artık bir bağımlılıktır, bunun başka bir açıklaması yok. Maalesef seksenli yıllardan sonra teknoloji ülkemize çok hızlı girdi fakat bunu kullanmakla ilgili bir bilgi düzeyimiz maalesef çok düşük. Mesela eskiden medya okuryazarlığı diye bir şey söylendiğinde çok saçma gibi gelirdi, oysa çok önemli. Çünkü bir şeye bilinçsiz bir şekilde maruz kaldığınızda beyniniz yönetiliyor demektir, istenilen şekilde yönetilirsiniz. Ama bir şeye bilinçli bir şekilde bakıldığında beyniniz istenilen şekilde yönetilemez.” dedi.
“Oyun bağımlılığında ilk bağımlılar ebeveynler oldular”
Oyun bağımlılığında ilk bağımlıların çocukların değil de ebeveynlerin olduğunu söyleyen Algur, “Cep telefonunda, sosyal medyada çok zaman geçirmeler, bilgisayar başında günlerini geçirmeler ve çocuklar bu noktaları göre göre artık onlarda bir bağımlı noktasına geldiler. Şunu çocuğa diyemezsiniz, siz bilgisayar ile uğraşıyorsunuz, hayatınızın büyük bir kısmı cep telefonunda sosyal medya noktalarında geçiyor, siz çocuğu bu noktada engelleyemezsiniz. Bu dürüst de değil, bu şuna benzer, siz kitap okumuyorsunuz, eve hiç gazete girmiyor, diyorsunuz ki sen oku. Bu ne kadar dürüstçe ne kadar anlamlı, baktığımızda bunun hiçbir anlamı yok. O yüzden burada en önemli noktalardan biri şu ki ilk önce biz çocuğa örnek olmalıyız. Çocuğun hayatında boşluklar varsa, çocuğu bir odaya kapatıp, hadi dersine çalış deyip aile ortak bir şeyler yapmıyorsa, ortak bir etkinlikleri yoksa, ortaklıkları yoksa, böyle bir şey yoksa bu çocuk ne yapacak? Bu çocuk bir şeylerle ilgilenecek. Dolaysıyla burada ailenin tutumu son derece önemli.” diye belirtti.
“Eğitilmesi en zor çocuk, kural konulmamış ve şımartılmış çocuktur”
Eğitilmesi en zor çocuğun kural konulmamış ve şımartılmış çocuk olduğunu ifade eden Algur, “Böyle bir çocuğu dizginlemek çok zordur. Bizler tabiatta hırçın olan şeyleri eleştiriyoruz. Örnek verecek olursak, diyelim ki bir ırmağın önüne hidroelektrik santrali yapıyoruz, orayla sadece elektrik üretmiyoruz, o hırçınlığı, o sel baskınlarını da engelleyip, disipline edip, kontrollü bir şekilde akmasını da sağlamış oluyoruz. Çocuklarımızı disipline etmeyip, biz yaşamadık bari onlar yaşasın deyip onların hayatla bağlantısını koparıyoruz. Hayatla bağlantı nasıl kopuyor? Hayatın anlamı şu, hayat bedel ödetmeden insana bir şeyler sunmaz.
Onun için çocuğun bilgisayarda geçirdiği zamanı, bilgisayarda çocuğun neleri ön plana çıkardığı, bunlar bir şekilde disipline edilmeli, kural konulmalı. Gerekirse bir yaptırım olmalı.” şeklinde konuştu.
“Bu sistemde çocuklar ebeveyn, ebeveynler çocuk olmuş”
Sistem içerisinde artık çocukların ebeveyn, ebeveynlerin çocuk olduğunu belirten Algur, “Sistemin ortasında çocuk var, her şey çocuğa göre dizayn ediliyor. Şöyle bir şey var, biz hep kuşaklar birbirini suçlarlar. X kuşağı Y kuşağını suçlar, Y kuşağı Z kuşağını suçlar, böyle bir kuşaklar arası suçlama vardır. Ama insanlar şunu kaçırır, her kuşak bir sonraki kuşağın patolojisini oluşturur. O yüzden burada oyun bağımlılığının en önemli tarafı disipline etmektir. Çok hayret ediyorum 5, 6 yaşındaki çocuklara sıfır cep telefonları alınıyor. Ondan sonra çıkıp diyoruz ki ben şunu kontrol edemiyorum. Edemezsin çünkü sen, yaptığın şeylerin sonuçlarını yaşıyorsun, başka bir şey yaşamıyorsun. Evet teknoloji hayatımızı kolaylaştırıyor, evet teknoloji günümüzün en önemli argümanları ama bunu doğru kullanabilmek önemli. Ben doğru kullanamıyorum, akşam eve gelince oturup sürekli cep telefonuyla sosyal medyada sürekli dolaşıyorum, sonra çocuğun oyun bağımlısı olmasından şikâyet ediyorum, bu korkunç bir ironi. Hep şöyle bir soru sorulur, nasıl çocuk yetiştirelim, bu konun derin bir konu olduğunu söylerim, lakin bir şey söylemek gerekirse, çocuğunuzun ne olmasını istiyorsanız ilk önce siz o olun. Siz o olursanız, o da size benzer. O yüzden çocuğu disipline edebilmek, kurallar koyabilmek ilk yapacağımız noktalardan biridir. Ergen dönemine kadar kurullar koyulmaz ise, ergenin psikolojik özelliklerinden dolayı kural koymak mümkün değil. Kuralın yanında bir panzehir de var, çünkü kural bazen zehirler. Onun panzehiri de sevgidir. O sevgiyi, o koşulsuz kabulü, o sarmalamayı çocuğa hissettirebilmek önemlidir.” ifadelerine yer verdi. (İLKHA)