• DOLAR 34.591
  • EURO 36.714
  • ALTIN 2903.977
  • ...
Savcılık İşkenceyi Örtbas Etmeye Mi Çalışıyor?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Şükrü Gündüz/ DOĞRUHABER
 
İSTANBUL - Bolu F Tipi Cezaevi`nde gardiyanlar tarafından bir mahkûma uygulanan işkence vahşetinin ortaya çıkmasının ardından yaşanan skandallara bir yenisi daha eklendi. Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Cihan Yeşil ile ilgili hazırladığı iddianamede doktor raporu olmasına rağmen Cihan Yeşil`in işkenceye uğramadığını ileri sürdü. Hazırlanan iddianame ise akıllara durgunluk veren cinsten! İşkence vahşeti görmezden gelinerek Cihan Yeşil`in kendi kendisine zarar verdiği iddia ediliyor. İşkenceyi görmezden gelen savcılık, işkenceye uğrayan Cihan Yeşil hakkında `Görevi Yaptırmamak İçin Direnme` suçundan dava açtı.
 
Hazırlanan iddianamede gardiyanların `zor kullanma yetkisine ilişkin sınırı aşmak suretiyle kasten yaralama` yaptığı belirtilmesine rağmen gardiyanların işkence yapmadığının belirtilmesi, "Savcılık işkence olayını örtbas mı etmek istiyor?" sorusunu akıllara getirdi.
 
İşkence yapanlar kamu görevlisi olunca�
Cihan Yeşil`in avukatları, Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı`nın gardiyanlar hakkında işkenceden dolayı kamu davası açmamasına itiraz ederek "İşkence yapanların kamu görevlisi olmaları işkence suçu kapsamına girmektedir. Savcılık faillerin kamu görevlisi olduklarını göz ardı etmiş sıradan bir eylem olarak kabul ederek işkence olayının üstünü örtbas etmeye çalışmıştır" dedi.
 
İşkence yok demek hukuka aykırıdır
Savcılığa yapılan itirazda şu hususlara dikkat çekildi:
- Savcılığın, Bolu F Tipi Kapalı Cezaevi görevlilerinin görevi kötüye kullanmak suretiyle suç işlenmediği; kötü muamele, işkence ve hakaret yapmadığı ile ilgili kovuşturmaya yer olmadığı kararı hukuka ve hakkaniyete aykırıdır.
- Müvekkilimiz, vücut fonksiyonlarında tahriplere sebep olacak derecede, hayati tehlikeye maruz kalacak şekilde ağır yaralanmıştır. Tarafımızca cezaevinde yapılan ziyarette de hafıza kaybı yaşadığı ve vücudunun muhtelif yerlerinde darp olduğu tespit edilmiştir. Yapılan işkenceye rağmen müvekkilimiz ancak ısrarlı taleplerimiz neticesinde 4 gün sonra hastaneye kaldırılmıştır. Bu şekilde işkence izlerinin silinmesi sağlanmaya çalışılmıştır. Ancak buna rağmen doktor raporuyla işkence gördüğü tespit edilmiştir.
 
İşkence örtbas edilmeye çalışılıyor
- Cihan Yeşil`in işkence gördüğüne dair doktor raporu da dosya kapsamında mevcuttur. Bununla birlikte işkence yapanlar ve müvekkilimize saldıranlar da kamu görevlisi olmalarından dolayı işlenen suç, açıkça neticesi itibariyle ağırlaştırılmış işkence suçu kapsamına girmektedir. Savcılık faillerin kamu görevlisi olduklarını göz ardı etmiş, sıradan bir eylem olarak kabul ederek işkence olayının üstünü örtbas etmeye çalışmıştır. Defalarca AİHM tarafından işkenceden mahkûm olan Türkiye`nin yargı tarihinde işkenceden dolayı ceza alan kimsenin neredeyse olmamasının sebebi bu anlayıştır. Devleti ve devlet görevlisini her ne pahasına olursa olsun koruma refleksi, işkence suçlarını ve faillerini örtbas etmiştir.
 
Savcılık tarafsızlığını yitirmiştir
- Müvekkilimiz, bilinci kapalı bir şekilde hücresine getirilmiş, ayrıca süngerli odada işkence görmesine rağmen müvekkilimiz hakkında görevliye mukavemet suçundan iddianame düzenlenmişken cezaevi yetkilileri hakkında ise basit yaralamadan dolayı iddianame hazırlanması hukuksuzluğun ötesinde kabul edilemez bir keyfilik oluşturmaktadır.
- Bu itibarla soruşturmayı yürüten iddia makamı soruşturma usulü ve delil toplama yöntemleri ile objektifliğini yitirmiş tarafsızlıktan uzak bir karar vermiştir.
- Müvekkilimiz Cihan Yeşil`in yaralandığı, işkenceye uğradığı ve ayrıca infaz koruma memurları ile tüm şüphelilerin kamu görevlileri olmaları sebebiyle işlenen suçun da açıkça işkence olduğu ortadadır.
- Müvekkilimize yapılanın TCK anlamında işkence olduğu aşikâr olmasına rağmen basit işkence suçundan takipsizlik kararı verilmesi kabul edilemez bir hukuksuzluktur.
- Tanık beyanları da Cihan Yeşil`in işkence gördüğü yönündedir.
 
Savcılar ve hâkimler tarafsız olmalıdır
- Savcılık tarafından müvekkilimizin müşteki sıfatıyla beyanı alınmayıp sadece sanık sıfatıyla beyanının alınması dahi savcılığın taraflı davrandığının göstergesi niteliğindedir.
- Ayrıca kovuşturmaya yer olmadığına karar veren soruşturma makamı bu kararı verirken müvekkilimiz ile yaptığı görüşmeleri, diğer tutuklu ve hükümlülerden oluşan mahpusları ciddiye almamış ve beyanlarına itibar etmemiştir. Oysaki aynı savcılık işkence yapan infaz koruma memurlarının sadece beyanlarına dayanarak kamu davası açmış bulunmaktadır. Savcılar ve hâkimler devleti ve kamu idareleri ile devlet memurları lehine taraflı kararlar yerine kendi vicdanları ve bağımsız kararlar vermek zorundadırlar.
 
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir