• DOLAR 34.597
  • EURO 36.673
  • ALTIN 2916.184
  • ...
​HÜDA PAR Erbil Temsilcisi Yalçın: Kürdistan yok sayılamaz
Google News'te Doğruhaber'e abone olun.  Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Türkiye'de son günlerde "Biji Kürdistan" gibi ifadeler kullandıkları gerekçesiyle bazı kişiler hakkında "örgüt propagandası" iddiasıyla adli işlemler yapıldı.

HÜDA PAR Erbil (Hewler) Temsilcisi Abdussamed Yalçın, "Kürdistan" tanımlaması üzerinden insanların gözaltına alınıp tutuklanmasının yanlış olduğuna dikkat çekerek bunun Türkiye tarihiyle çeliştiğini vurguladı.

İLKHA'ya konuşan Yalçın, Türkiye'de Kürdlerin ve Kürdistan diye bir coğrafyanın olduğunu söyledi.

Kürdistan, Arabistan gibi coğrafik tanımlamaların benzerinin, Avrupa toplulukları tarafından kendi coğrafyalarının tanımında da kullanıldığını söyleyen Yalçın, "Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık." ayetine atıfta bulundu.

Yalçın, "Birilerinin Kürd veya Kürdistanlı, birilerinin Türk veya Türkistanlı olması ilahi takdirdir. Allah-u Teâlâ kimisini Kürd, kimisini Türk olarak yaratmıştır. Bu bir hakikattir. Kürdleri inkâr etmek Allah'ın ayetlerinden birisini inkâr etmek gibi bir durumdur. Hatta gözle görülen bir hakikati yok saymaktır. Üstad Bediüzzaman Said-i Nursî'nin ifadesiyle menfi milliyetçiliktir, faşistliktir. Faşistlik ve milliyetçilik 20 ve 21'inci yüzyılın en büyük cahili zihniyetlerinden biridir, akıl tutulmasıdır. Nasıl olur da bir insan başka bir insanın varlığını kabul etmeyecek, onun dilini yok sayacak! Nasıl olur da birileri 'Dünyada ne kadar insan varsa hepsi ya benim kavmimdendir ya da benim düşmanımdır, kölemdir' mantığı ile hareket edebilir!" dedi.

"Avrupa ülkelerinden İslam coğrafyası için herhangi hayırlı bir çıkış olmamıştır"

İslam ve tahrif edilmemiş diğer semavi dinlerde ırk ayrımının olmadığını hatırlatan Yalçın, günümüzde ise ırk ve coğrafik ayrımların siyasallaştırıldığını belirtti.

Bu ayrımların temelini 1789'daki Fransız İhtilali'nin oluşturduğuna işaret eden Yalçın, "Fransız İhtilali, 'Her kavim kendi kendini idare etme hakkına sahiptir' sloganıyla ortaya çıktı. Zaten Fransa ve diğer Avrupa ülkelerinden İslam coğrafyası için herhangi hayırlı bir çıkış olmamıştır. Demokrasi, laiklik ile farklı felsefi akımlar ve bu milliyetçilik de yine oradan çıktı. Bunlar İslam dünyası için maalesef bir düşmanlık sebebine dönüştü. O hale geldi ki Müslümanlar kendi eski adetlerini kutsamaya başladılar. Mesela Araplar, Kur'an-ı Kerim Arapça nazil olmuş ve Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Araplardan seçilmiştir. Buna rağmen Müslüman olan Araplar, İslam'ın bunca güzelliklerini bir tarafa bırakıp Arapların eski adetlerini kutsamaya başladılar. Farslar aynı şekilde yaptılar. Türkler, İttihat ve Terakki ile birlikte İslam'ın o güzelliklerinin tamamını bir tarafa bırakıp eski adetlerine dönmeye başladılar. Bu, doğal olarak Kürtlerde de bir tepkiye sebep oldu." diye konuştu.

"İslam'dan nasiplenememiş olan yapı ve şahsiyetler ırkçılığı İslam'ın önüne çıkardı"

Son yıllarda "Kürdistan" ifadesinin PKK ile anıldığını ancak bunun "siyasal duruştan" kaynaklandığını söyleyen Yalçın, "Türk faşistleri, Kürtleri öteleye öteleye, Marksist, Leninist ve aynı zamanda milliyetçilik duygularını kendi lehine ve Kürtlerin aleyhine bir çatışma aracı olarak kullanan PKK'ye malzeme oluşturuyorlar. PKK, milliyetçiliğin ve ırkçılığın bir sebebi değil, neticesidir. PKK'nin aslında Kürdlerle ve Kürdlükle hiçbir alakası yoktur. Tamamen Marksist düşünceli ve İslam düşmanlığı üzerine kurulmuş ve onun için çalışan bir örgüttür. Ama bunun için her türlü olumsuz düşünceyi kendi amacı için kullanıyor. Yani İslam'dan nasiplenememiş olan yapı ve şahsiyetler, ırkçılığı İslam'ın önüne çıkardılar. Böylece, Türkiye'de 'Ben Kürd'üm' deniliyorsa arkasından 'o halde sen PKK'lisin ve teröristsin' anlayışı hakim oldu. Bu şekilde Kürdler, PKK'nin kucağına atılarak hedef düşman haline getirilmeye çalışıyor. Bu da Müslüman milletlerin ve Türkiye'nin birlik ve beraberliğine vurulan en büyük darbedir." dedi.

"Kürdistan yok sayılamaz"

"Kürd ve Kürdistan üzerinden yapılan ötekileştirmelerle ne Kürt ne de Kürdistan yok sayılamaz." diyen Yalçın, bu tür ötekileştirmelerin, Türkiye'nin maslahatını istemeyen emperyalist güçlerin emellerine hizmet ettiğine dikkat çekti.

"İnsani ve İslami çözümler çerçevesinde meseleye yaklaşırsak sorun çözülür"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde söylediği, "Kürd ve Kürdistan kelimeleri ilk Meclis zabıtlarında geçiyor. Osmanlıya gittikleri zaman Doğu Güneydoğunun Kürdistan eyaleti olduğunu görecekler. Doğu Karadeniz'in Lazistan eyaleti olduğunu görecekler… bunlar bizim tarihimizin bize devrettiği mirastır. Bunları görmezlikten gelemezsiniz." sözlerini hatırlatan Yalçın, şöyle konuştu:

"Son zamanlarda Kürdlere karşı yürütülen faşistçe tavırlara karşı suspus kalınması ve bazen böyle bir sorunun olmadığının dillendirmesi aslında kendileri ve tarihleri açısından da büyük bir çelişkidir. Siyasi olarak aklı başında olan liderler, yönetimler ve idareler bu sorunun açık ve net olduğunu, ülkenin kanayan yaralarından, en önemli sorunlarından birisi olduğunu kabul etmektedirler. Eğer akıllıca davranır, insani ve İslami çözümler çerçevesinde meseleye yaklaşır ve ilgili tarafları bunun etrafında toplayabilirlerse ülkenin en büyük sorununun en kolay yollarla en iyi şekilde çözüleceğini hepimiz göreceğiz." (İLKHA)



Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Bu haberler de ilginizi çekebilir