Bir evde Kur’an okunduğunda...
Bismillâhirrahmânirrahîm
“İşte böylece sana da emrimizden bir ruh (olan Kur'ân'ı) vahyettik. (Sen bundan önce) kitab nedir, îmân nedir bilmezdin; fakat (biz) onu (o Kur'ân'ı) kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle hidâyete erdirdiğimiz bir nûr kıldık. Ve şübhesiz ki sen, elbette dosdoğru bir yola rehberlik ediyorsun.”
(Şûrâ Sûresi, 52)
Burada Kur’ân-ı Hakîm’e “Ruh” ta‘bîr edilmesiyle, cesedlerin ruh ile hayat bulması gibi, kalb ve nefislerin ancak Kur’ân ile canlanacağı ve ebedî hayâta böylece mazhar olunacağı beyân buyurulmaktadır. Ayrıca bununla Cebrâil (as)’ın kasdolunduğu da bildirilmiştir. “Kitab nedir, îman nedir bilmezdin” ifâdesinden maksad; Resûlullah (asm) vahiyle kendisine bildirilen hakīkatleri, nübüvvetinden evvel bilmezdi, demektir. (Celâleyn Şerhî, c. 7, 75)
Rasulullah (SAV) buyurdu ki:
“Bir evde Kur’an okunduğunda melekler hazır olur. Şeytanlar çekilir. Ev halkına genişlik hasıl olur ve hayır çok, şer az olur. Bir evde ise Kur’an okunmadığında, orada şeytanlar hazır olur, melekler bulunmaz, ev halkına darlık gelir, hayr azalır ve şer çoğalır.”
(Ramuz’ül-Ehadis, 196-2)
“Rızkın daralırsa, Allah’a istiğfarda (bağışlanmada) bulun; rızkın genişler. Her nimete eriştiğinde: “Elhamdülillah” de ki nimetin artsın.”
(Hz. Ali (K.V))