• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
"Zinciriye Medresesi tekrar Kur'an Kursu olsun
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

DİYARBAKIR- Yüzyıllarca İslam âlemine dindar insan yetiştiren, bulundukları çağı ilim ve irfan ile donatan medreseler şu an içinde bulundukları konumun içler acısı ve vahim bir durum aldığı ortaya çıktı. Diyarbakır'daki STK'lar Diyarbakır tarihi Ulu Cami'nin bitişiğindeki Zinciriye Medresesi'nin başka amaçlarla değil, tekrar Kur'an Kursu olması çağrısında bulundular.

 

Konuyla ilgili olarak bir basın açıklaması yapan Memur Sen Konfederasyonu Bem Bir Sen İl Başkanı İbrahim Gökdemir, Diyarbakır'ın tarihi dokusu ve kültürel mirası bakımından İslam dünyasının en önemli İlim ve İrfan merkezlerinden biri olduğunu belirterek, Diyarbakır'da bulunan medreselerin yüzyıllarca ülkenin ve bölge için Müslümanları aydınlatan, ışık saçan birer kandil konumunda olduğunu söyledi.

 

Bem Bir Sen İl Başkanı Gökdemir Vakıfları; yararları insanlara ait olmak üzere Allah'a adanan ve zaman süresi ile sınırlanmayan temlik ve temellükten ibaret hayrat kurumları olarak tanımlayarak, vakıf medreselerin üzerinde asırlar geçse bile aslına uygun kullanılmak zorunda olduğunu söyledi.

 

'Sanat ve festival etkinlikleri adı altında gayrı meşru etkinlikler yapılıyor'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Dindar Nesil' söylemine atıfta bulunan Gökdemir basın açıklamasında daha sonra "Yüzyıllarca İslam âlemine dindar insan yetiştiren, bulundukları çağı İlim ve irfan ile donatan medreselerimizin şu an içinde bulundukları konum içler acısı ve vahim bir durumdur. 'Dindar nesil yetiştireceğim' iddiası ile ortaya çıkan hükümetin bu ilim mekânlarını atıl durumda bıraktığına" dikkat çekerek bu durumun ise kabul edilemez durumda olduğunu söyledi.

 

'Hükümet mescit, medreselere sağır ve dilsiz kesiliyor'
Gökdemir, hükümetin bu güne kadar Avrupa Birliği ilerleme sürecinde İslam dışında diğer dinlere ait taşınmaz mülk, tarihi mekânları ve mabetleri sahiplerine iade etme hususunda gerekli adımı attığı halde, İslam Kültür mirasına ait mabet, mescit ve medreseler hususunda sağır ve dilsiz kesilmesini ise manidar bulduklarının altını çizdi.

 

'Diyarbakır'da onlarca medrese atıl durumdadır'
Diyarbakır'da bulunan onlarca medresenin bu gün asli görevlerinin ötesinde atıl bir vaziyete, kendi haline terk edildiğini vurgulayan Gökdemir, basın açıklamasına şöyle devam etti: "Sözkonusu mekanlar Kültür Bakanlığı ve Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından onarıma alınanlar ve tadilatı yapılanların hiç biri asli amacına uygun olarak kullanılmamaktadır. Örnek vermek gerekirse; İlimizde bulunan Ulu Cami'nin bitişiğindeki Zinciriye medresesi bu güne kadar Kız Kuran Kursu olarak faaliyetini sürdürülmekteydi. Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından onarıma alındıktan sonra Sur İlçe Kaymakamlığı ve Sur Müftülüğünce Kur'an kursu olarak tahsisatı istenmesine rağmen Vakıflar Bölge Müdürlüğünce bu mekânın başka amaçlara tahsis etmeye çalışması vahim bir durumdur. Ayrıca Hüsrevye, Alipaşa, Zinciriye, Latifiye ve Hatuniye gibi Medreselerimiz çoğu atıl durumda, bir kısmı ise görevlerin dışında uygun olmayan sosyal etkinlikler için kullanılmaktadır. Dağ kapı burcunda bulunan Mervani Müslüman Kürt devleti tarafından inşa edilen ilk mescit konumunda olan "Mervan'ıMescidi"nin Vakıflar Bölge Müdürlüğü envanterinde Mescit olarak geçtiği halde onlarca yıldır sanat ve kültürel faaliyetler için kullanılması yüz kızartıcı bir durumdur. Bu mescidi inşa edenlerin kemiklerini sızlatan ve Müslüman halkımızın mabedine saygısız bir tutum ve yüreğini derinden yaralayan bir durumdur."

 

'Birkaç kuruş uğruna müstecirlere peşkeş çekilen Deililler Hanı hayrat kurumdur'
Uzak diyarlarından gelip kutsal mekânları ve hac görevlerini ifa etmek için Müslümanların hizmetine amade olmak üzere inşa edilen Deililler Hanı'nın ( Kervansaray) da bir hayrat kurumu olduğuna dikkat çeken Gökdemir, "Bu gün ise bu mekân vakıflar tarafından yapanların kemiklerini sızlatacak bir mahiyete yerli ve yabancı turistlere içki, bar ve eğlence mekânı olarak maddi birkaç kuruş uğruna müstecirlere peşkeş çekilmektedir" şeklinde ifadeleri kaydetti.

 

Gökdemir son olarak, "Bem Bir Sen olarak; Diyanet İşleri Başkanlığımız başta olmak üzere tüm müftülüklerimizi İslam dinimizin en sağlam müesseseleri olan vakıf medreselerimizi kendi çatısı altına alma çağrısında bulunuyoruz. Bu güzide mekânları İslami Araştırmalar Ve İslami Bilim Merkezleri adı altında aslına uygun kullanıma açmalıdır. Yüzyılı aşkın bir zamandır İslam dışı faaliyetlerde kullanılan bu mekânların daha fazla rencide olmamaları ve layık oldukları bir konumda tutulmaları için gerekli adımlar atılmalıdır. Ayrıca duyarlı Sivil Toplum Kuruluşları olmak üzere tüm Müslüman halkımız kendi adına vakıf edilen Camii, Mescit, Medrese ve hayrat kurumlarını aslına uygun faaliyet sürdürmesi için gerekli hassasiyeti göstermeli, yetkililer nezdinde tepkilerini dile getirmelidirler. İmamlarımız ve âlimlerimiz manevi sorumlulukları gereği bu vakıf müesseselerini tekrar medrese olarak faaliyete sokmak için sorumluluk almalıdırlar" çağrısında bulundu. (Osman İçli-İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir