Geçen hafta Diyarbakır`da düzenlenmek istenen sözde güzellik yarışması, halktan ve İslami STK`lardan gelen tepkiler üzerine iptal edilmişti. Halkın ve STK`ların toplumsal olaylara etkileri ile ilgili Doğruhaber`e değerlendirmelerde bulunan Mustazaflar Cemiyeti İstanbul Şube Başkanı Mehmet Eşin, önemli mesajlar verdi.

 

STK`ları, devletten yardım almayan bağımsız ve gönüllülük esası üzerine bir araya gelmiş bireylerin oluşturmuş olduğu kurumlar olarak tarif eden Eşin, "STK`lar, yerine göre devletin yetersiz kaldığı, yapamadığı veya eksik bıraktığı hizmetleri insanlara ulaştıran kurumlardır. Yaptıkları hizmetlerden dolayı çıkar ve menfaat beklemeyen STK`lara devletten daha fazla güven duyulmakta, yerine göre devlete alternatif olabilecek güç ve kuvvete ulaşabilmektedirler" dedi.

 

Sivil toplumun geçmişte meslek kuruluşları, tarikatlar, medreseler, yardım kuruluşları, halkın maddi-manevi sorun ve problemlerini, ihtilaflarını çözen şahsiyet ve kurumlar olarak faaliyet yürüttüğünü ifade eden Eşin, "Tarihteki Hılf`ul Fudul`un oluşumu zulme karşı toplumun sivil vicdani sesidir. Mezhep imamları, Şeyh Halid-i Bağdadi, Şeyh Abudlkadir-i Geylani`nin ilim ve topluma hizmet etmedeki çalışmaları mükemmel bir STK çalışmasıdır. Üstad Said-i Nursi`nin Miran aşireti reisi Mustafa Paşa`dan yaptığı zulümden dolayı hesap sorması, Ruslara karşı öğrencileriyle birlikte savaşması, hayatını Kur`an`a hizmete adaması örnek alınacak bir STK çalışmasıdır. Bu minvalde baktığımızda İslami STK`ların halkın maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılamada, ihtilaf ve sorunlarını çözmede, Müslüman halkın hak ve hukukunun korumasında, İslami bir neslin yetişmesinde kendilerine büyük bir görev ve sorumluluk düşmektedir" şeklinde konuştu.

 

Sivil halk bir araya gelerek kitleselleşmeli
Geçen hafta içerisinde Diyarbakır`da düzenlenmek istenen sözde güzellik yarışmasının halk ve STK`ların tepkisiyle iptal edildiğini vurgulayan Eşin, "Bu olay bile STK`ların neler yapabileceğini, etkinliğini göstermede bizim için güzel bir örnektir. Günümüzde bireysellikle bir yere varılamaz. Gün, bir araya gelinerek örgütlenme ve kitleselleşme günüdür. Örgütlü halkı, hükümetler ve devletler kaale almak zorundalar ve alıyorlar da. Mavi Marmara Gemisi`nin yaptığını birçok ülke yapmadı veya yapamadı. Dolayısıyla Müslüman halk; dernek, vakıf ve eğitim kurumları etrafında bir araya gelerek kitleselleşmeli, haklı talep ve isteklerini dile getirmeli, inancına ve menfaatlerine aykırı durumlarda meşru çerçevede STK`larıyla ve kanaat önderleriyle kenetlenerek sonuç alıncaya kadar tepkilerini ortaya koymaya devam etmelidir" şeklinde konuştu.