MYANMAR VAHŞETİNE DÜNYA SESSİZ

Basına ve Kamuoyunu

“Müslümanların işiyle ilgilenmeyen onlardan değildir.”

İnsanlık, dünya yaratıcısı tarafından kainata ve insan topluluklarına konulan yaratılış ve vahiy kanunlarını tanımaz veya tatbik etmezse zulüm etmiş olur. Allah’u Teala; Kur’an-ı Kerim’de insanlığı saadete götürecek yolu, tüm anlatım tarzlarını kullanarak belirtmiştir. Müsbet davranış, ifade ve neticeleri dile getirdiği gibi, menfi davranış, ifade ve neticeleri dile getirdiği gibi, menfi davranış, ifade ve neticeleri de dile getirmiştir. İnsanların yersiz iş yapıp haddini aşmasını ya da kendisine düşeni yapmamasını da zulüm diye nitelemiştir. Buna göre kişi ya adil bir insan, ya da zulüm eden zalim bir insandır.

Adil insan, kötülüklerden arınan ve iyiliklerle bezenen insandır. Bu yolda götürülen kötülükleri kaldırmak, iyilikleri talep etmekten daha önceliklidir. Kişinin “Lailahe”sinde sorun olursa “İllallah”ı da makbul değildir. Kötülük ve zulüm genel kavramlardır. En büyükleri Allah’a karşı gelmek ve insanlara haksızlık yapmaktır. Bir zulüm görüldüğünde iki taife suçlu olurlar. Biri zulüm edenler diğeri zulmü seyredenler.

Bu bağlamda yeryüzünde Müslümanlara yapılan zulümleri değerlendirdiğimiz de zalim olmamak için zulmü bizzat işleyenlerden ve onu seyredenlerden olmamamız gerekir. Dünyanın dört bir yanında uyanan ümmetin uyanışından tıpkı nemrut, firavun ve ashab-ı uhdut gibi korkup, hırçınlaşarak Müslümanlara saldıran zalimlere karşı dünyadaki Müslüman liderler ne yapmaktadır. Zulümleri seyredip güç ve yetkilerini kullanmayanları uyarıyoruz! Allah’ın beni israile Hz. Davud’un ve Hz.İsa’nın dili ile lanet etmesi onların kötülüklere karşı çıkmamaları nedeniyledir. Kur’an-ı Kerim’in deyimi ile :”…insanlardan adeleti emredenleri öldürenler..” diye bahsettiği günümüzde ashab-ı Uhdud’un ki kadar canice olan Budist vahşetine dünya neden sessiz? İman, akıl ve vicdan sahibi hiçbir insanın kabul edemiyeceği Myanmar’da işlenen zulümlere rağmen; İslam ülkelerinin alimleri, kanaat önderleri, devlet başkanları, STK’lar parti ve hizipler hani nerede?

Ey Dünya mazlumları, ey vicdan sahibi insanlar, Myanmar’da insanlar Budist çetelerince diri diri ateşe atılarak ölümleri de şölen seyredilir gibi seyredilmektedir. Hani balinaların yardımına koşan insanlar, dünya hak ve özgürlüklerden dem vuranlar! Myanmarda ateşe atılarak şehid edilenlerin sizin yanınızda hiçmi değeri yok. Bu olaya tüm Müslüman halklar hatta dünya insanlığı vebal altındadır. Bu konuda etki ve yetkimiz nispetinde hepimiz sorumluyuz.

Myanmar’a Acilen Müdahale Edilsin

Acilen uluslar arası bir komisyon kurulmalı, katiller tespit edilerek hemen cezalandırılmalı ve geri kalan Myanmar Müslümanlarına hayati ve güvence verilmelidir.

Ateşe atılanları seyredenleri Kur’an kınayarak şöyle der “…o ateşi yakanlar… diye başlayıp o ateşte mü’minleri seyredenleri Allah kahretsin… diyerek biten ayetler bizi neden ürkütüp korkutmuyor? Rabbimizin bize daha ne desin? Buruç suresi 4,5,6 ve 7. ayetler.

Sizden biri kendi nefsi için sevip istediğini mü’min kardeşi içinde istemedikçe kişi (gerçek anlamda) mü’min olamaz.

Yeryüzünde bir imdat nidasını duyupta imdada koşmayan onlardan değildir.

BİZ MARMARA İNSANİ HAK VE ÖZGÜRLÜKLER PLATFORMU olarak öncelikle yetkili makamları, STK’ları, İslam alimlerini, kanaat önderlerini ve tüm halkları bu zulme karşı seslerini gür bir şekilde çıkarmaya davet ediyoruz. Müslüman Myanmar halkına uygulanmakta olan soykırımı şiddetle kınıyoruz.

MARMARA İNSANİ HAK VE ÖZGÜRLÜKLER PLATFORMU(MİNHAP)