Erdoğan`dan Cevap: `Asıl Hain Sensin Bahçeli`
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin haftalık olağan meclis grup toplantısında konuşuyor.
VUR DE VURALIM
Bizden öncekiler gibi zorluklar karşısında elimizi bağlayıp köşemize çekilmedik. Yeni bir ilkbahara hep birlikte ulaştık. Kılıçdaroğlu`na rağmen ulaştık. Devlet Bahçeli`ye rağmen ulaştık. Ulaşmaya devam ediyoruz. Sayın Bahçeli`nin süreçle ilgili ihanet ifadesini aynen iade ediyorum. Onlar bugüne kadar hep bu ihanetlerle bu ülkeyi küçülttüler. Bu ihanetlerle emperyalist yapılara altyapı oluşturdular. Bizden önce 3,5 yıl iktidar oldular. Devletin bankalarını malum şebekelere peşkeş çektiler. Onlara yataklık yapanlar da bu ülkenin adeta ihaneti içinde olanlar başta sayın Bahçeli`ydi. Bütün bu adımları atarken şimdi sıkılmadan bu ülkede ciddi bir sıçramayı meydana getirelim derken onların bu çözüm sürecine barış sürecine milli birlik sürecine ihanet süreci demelerini anlamak mümkün değil.
Bu ülkede bir ihanet varsa, bu ihanet içinde olan sadece Bahçeli`dir. Hiç bir zaman bir çözüm derdinde olmamışlardır. Şİmdi okullar üniversiteler karışmaya başladı. Bunların iki dili var. Bunların bir de görünmeyen dili var. Bursa`da öl de ölelim diye bağıranlara onun da zamanı gelecek diyen kim? Devlet Bahçeli... Şimdi Bahçeli`nin öğrencileri Muğla Üniversitesi`nde karşıt görüşlü gençlerle vuruşmaya başladılar. O karşıt görüşlü gençler de aşırı solcu uçlar.
Bunların derdi ilim değil. Bunların milliyetçiliğinin tanımında da bu var. Bu meydanları bize de okumadı mı? Siz bu ülkeyi adeta çöküşe götürüyordunuz. Milletimiz bunun farkına vardı ve sizi parlamentonun dışına attı ve bizi de tek başımıza iktidar yaptı. O günden bugüne AK Parti`yi milletimiz yükseltti yüceltti. Şimdi ne yapalım da yeniden toparlanalım diye ne yapacaklarını şaşırdılar.
Aynı şey Kılıçdaroğlu için de geçerli. Onda da farklşı bir metot var. Sabah başka akşam başka. Ne dediğinin farkında bile değil. Son bir kaç aydır farklı bir süreçteyiz.
Şanlıurfa neden dünyanın bir tarım merkezi olmasın? Muş neden ihracatın üssü olmasın? Van neden sanayi merkezine dönüşmesin? Hakkari sokaklarında dünyanın her ülkesinde gelen öğrenciler neden dolaşmasın? Ağrı dağının eteklerinde Diyarbakırın sokaklarında neden turist olmasın?
ÇÖZÜM SÜRECİNİN TARİFİ
Aziz Milletimin şunu bilmesini istiyorum. Çözüm süreci adını verdiğimiz süreç, daha huzlu, daha müreffeh bir Türkiye`nin adımıdır. Bunu ne bahçeli ne Kılıçdaroğlu provake edebilir. Biz artık elinde silah olanların değil kan tacirlerinin değil, miletimin kazanmasını istiyoruz. Biz artık çocukların kazanmasını istiyoruz. Bugün önümüzde tek bir engel kalmıştır. bu da çatışmacı anlayıştır. Erciyes ve Muğla üniversitesinde çatışmaların içinde yer alanlar bu gayret içindedirler. Biz 80 öncesi biz bunun bedelini ödedik. Siz bu belaya karışmayın, okullarınızı zamanında bitirin bu ülkeye millete katkınız olsun. Terörün varlığı üzerine gençlerin hayatı üzerinden istismar üretmek artık son bulmalıdır. Birileri vurun dedi, birileri bir sağdan biri soldan olsun dedi, hiçbir suçu olmayanlar asıldı kim kazandı, gençler birbirine kırdırıldı kim kazandı, çatışmadan çıkar sağlayanlar kazandı. Toplumu korkutmak, toplumu dizayn etmek isteyenler kazandı. Gençlerin yok olmasına ama bunların kazanmasına daha ne kadar müsade edilecek, çözümsüzlük devam etsin yeterki ben koltuğumda oturayım diyenlere daha ne kadar tepki gösterilmeeycek. Gençleri çocukları sokağa sürüp onların arkasına saklanan korkaklara rağmen biz bu meseleyi çözmek zorundayız.
Çözüm süreci içinde kamuoyunda güvenilen akil insanları tespit ettik. Bunlarla ilgili bir havuz oluşturduk. Bu havuz içinde bugün çalışmamazı yapacağız ve 7 ayrı bölgeye göre bir planlama yapacağız ve heyeti açıklayarak perşembe günü de ilk toplantımızı yapacağız. Daha sonra kendi bölgelerinde çalışmalarına görüşmelerine başlayacaklar. Türkiye`deki aydın yazar ve kadrolarına hepimizin ihtiyacı vardır. Tahriklere ve sabotajlara karşı herkesin gücü nisbetinde katkı sağlamalarını bekliyoruz. Biz milletçe üzümü yiyelim istiyoruz. Bağcı ile bir hesabımız yok. Eğer birileri bağcı ile uğraşırsa ona da müsade edecek değiliz. Biz bu süreçte en geniş katılımla başarıya ulaşmanın gayreti içinde olacağız. Tüm toplumsal kesimlerin bu sürece karşılık vermesini bekliyoruz. Bazı sanatçılar korkuyor, önüm kesilir bana randevu vermezler endişesi içindedirler. Herkesin bu sürece omuz vermesini desteklemesini istiyoruz. Türkiye daha emin adımlar ve koşar adımlarla geleceğe gidecektir.
DÜNYA EKONOMİLERİ VE TÜRKİYE EKONOMİSİ
Gelişmiş ülkelerden çok daha iyi durumdayız. 2012 yılında Belçika ekonomisi yüzde 0,2 oranında küçüldü. Büyüme oranı yüzde -0,2. Çek Cumhuriyeti aynı şekilde 1,3 oranında azaldı. İtalya 2012 yılında yüzde 2,4 oranında daraldı. Büyüme yüzde -2,4. Yunanistan için -6,4. Almanya yüzde 0,7 olarak büyüdü. İngiltere ve ABD bizim kadar yüzde 2,4 oranında büyüdü.
Beklentilerimizin altında dahi olsa gelişmiş ekonomilere nazaran Türkiye bir kez daha çok başarılı bir performans sergilemiştir. 2012 büyüme oranlarının açıklanmasıyla birlikte borç yapısıyla ilgili gerçek ortaya çıktı. Kamu net borç stoğunun milli gelire oranı yüzde 61,5`tu. Borç stoğunun milli gelire oranı son raporlara göre yüzde 17`lere kadar gerilemiştir. İşte 61,5`ten düştüğü yer ortada. AB tanımlı borç stoğumuz yüzde 74`ken şimdi 36`ya düştü.
BORSA İSTANBUL
Ekonominin her cephesinde son derece kontrollü itidalli ilerlemeye devam ediyoruz. Bu arada artık menkul kıymetler borsamızı değiştiriyoruz. Menkul kıymetler borsamız artık sadece menkul kıymetler olarak değil altın borsasını da altına alıyor. Borsa İstanbul olarak bundan sonraki hayatına devam edecek.
EKONOMİDE İSTİKRAR
Yanıbaşımızdaki ülkeler zorluklar yaşarken Türkiye istikrarlı bir şekilde büyümeye dikkatleri çekmeye devam ediyorum. Bir kuruluş kredi notumuzu arttırdı. Bu yeterli değil. Başka ülkeler için 6 kat birden çıkış gösterip Türkiye`ye karşı bu çıkış haksızlık oluyor. Hakkın teslimi konusunda bu açıklamayı önemli bir gelişme olarak değerlendirmek istiyoruz.
TEŞVİK SİSTEMİ
2012 Nisan ayında yeni bir teşvik sistemini uygulamaya koyduk. 81 Vilayetimizi 6 bölgede sınıflandırdık. Aradan bir yıl geçti. Yeni teşvik uygulamamnızın geri kalmışi illerimizde ciddi sonuçlar verdiğini görüyoruz. 20 haziran 2010`dan 1 Nisan 2011`e kadar 6. bölgedeki iller için 445 adet belge aldık. Aynı tarihlerde bu illerde 240 bin teşvik belgesi aldık.
Son teşvik sistemiyle 6. bölgede yatırımların ve istihdamın yaklaşık 2,5 kat arttığını görüyoruz. Bunların üzerinde son derece hassas şekilde durmamız gerekiyor. 20 Haziran 2012`den 1 Nisan 2013`e kadar yatırımların ve istihdamın 2,5 kat artış kaydetmesi sadece ekonomideki iyi gidişin eseri değildir. Bu artış aynı zamanda istikrarın aynı zamanda bölgede çoğalan ümidin eseridir.
Burada Ankara`da doğu ve güneydoğu illerinde yatırım yapmak için girişimlerde bulununca engel çıkıyordu. Mafya bu yatırımların önünü kesiyordu, terör bu yatırımlara engel oluyordu. Devlet kendi köyüne yatırım götüremez hale gelmişti. Ankara bahanelerin arkasına sığınıp elini çekerken terör o boşluğu doldurup kendine güç devşiriyordu. Biz AK Parti olarak sadece çetelerle mücadele etmedik. Sadece mafyayla cuntalarla mücadele etmedik. Doğuda güneydoğuda canlar üzerinden ticarey yapan bu kirli ticaretlede mücadele ettik. Biz tüm saldırılara karşı yılmadık okul da yaptık havalimanlarını da yaptık hastaneleri de yaptık.