`Tesettür konusunda ısrarcı tavrımızı sürdüreceğiz`
Tesettüre Çağrı Platformu üyelerinden Siverek İkra-Der, kangren haline dönüşen başörtü yasağının sona ermesini ve TV`lerdeki ahlaki dejenerasyona karşı önlem alınmasını istedi.
ŞANLIURFA - Tesettüre Çağrı Platformu (TESÇAĞ) üyelerinden Siverek İkra Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, dernek binasında düzenlemiş olduğu basın açıklamasıyla başörtü yasağını kınadı. Basın açıklamasını İkra-Der sekreteri Hüseyin Şeker okudu.
Okunan basın açıklamasında, yıllardır kangren haline gelen ve bir türlü çözüme kavuşturulamayan tesettür konusunda, yasakçı zihniyetin halen varlığını sürdürdüğüne dikkat çekildi.
Medya açıklığı teşvik ediyor
Şeker, "Özellikle TV, internet, basın yayın v.b birçok alanda açık ve saçıklığın özendirilmeye çalışıldığı gayrı ahlaki durumların ortadan kaldırılması için gerek hükümet olsun ve gerekse sivil toplum kuruluşları olsun derhal harekete geçmelidir. Ayrıca; Yapılan araştırmalar göstermiştir ki gençlerimizin eğitim seviyesini düşüren ve eğitimlerini sağlıklı bir şekilde almalarını engelleyen ve zararı dünya ülkelerinin gündeminde olan ve maalesef hala ısrarla devam eden ve ettirilen "erkeklerle kızların bir arada eğitim gördükleri karma eğitim sisteminden acilen vazgeçilmeli ve en azından ayrı okullarda okumak isteyen öğrencilerimize gerekli şartlar oluşturulmalıdır" dedi.
Başörtüsü Anayasal güvence altına alınmalı
Tesettür yasağının her alan ve kademelerde kayıtsız şartsız ortadan kaldırılmasını isteyen Şeker, bu hakkı kullanmak isteyenlerin haklarının anayasal güvence altına alınması İslami ve insani bir sorumluluk olduğunu söyledi.
Şeker sözlerini şöyle sürdürdü, "Özellikle dindar bir gençlik söyleminin vurgulandığı dönemde Dindar gençliğin eğitim kurumlarında ibadetlerini rahat bir şekilde ifa edebilmelerini sağlamak için her eğitim kurumlarında mescitlerin bulunmaması ve yer tahsis edilmemesi bu söylemlerin ne kadar içinin boş olduğunun en bariz göstergesidir. Bundan dolayı bütün kurumlarda herkesin inancını serbest ve rahat bir şekilde yerine getirebilmesi için mescitler için yer tahsis edilip açılmalıdır. Son olarak bu zulüm çarkları arasında kraldan çok kralcı kesilerek Müslüman bacılarımıza ve kardeşlerimize zulüm eden ve açık ve seçikliği özendirmeye çalışan zulüm sahiplerini ve güçleri yettiği halde müdahalede bulunmayanları en üst perdeden kınıyor ve hesaplarını Züntikam olan yüce Allah`a havale ediyoruz." (A. Uğurlu-İLKHA)
Okunan basın açıklamasında, yıllardır kangren haline gelen ve bir türlü çözüme kavuşturulamayan tesettür konusunda, yasakçı zihniyetin halen varlığını sürdürdüğüne dikkat çekildi.
Medya açıklığı teşvik ediyor
Şeker, "Özellikle TV, internet, basın yayın v.b birçok alanda açık ve saçıklığın özendirilmeye çalışıldığı gayrı ahlaki durumların ortadan kaldırılması için gerek hükümet olsun ve gerekse sivil toplum kuruluşları olsun derhal harekete geçmelidir. Ayrıca; Yapılan araştırmalar göstermiştir ki gençlerimizin eğitim seviyesini düşüren ve eğitimlerini sağlıklı bir şekilde almalarını engelleyen ve zararı dünya ülkelerinin gündeminde olan ve maalesef hala ısrarla devam eden ve ettirilen "erkeklerle kızların bir arada eğitim gördükleri karma eğitim sisteminden acilen vazgeçilmeli ve en azından ayrı okullarda okumak isteyen öğrencilerimize gerekli şartlar oluşturulmalıdır" dedi.
Başörtüsü Anayasal güvence altına alınmalı
Tesettür yasağının her alan ve kademelerde kayıtsız şartsız ortadan kaldırılmasını isteyen Şeker, bu hakkı kullanmak isteyenlerin haklarının anayasal güvence altına alınması İslami ve insani bir sorumluluk olduğunu söyledi.
Şeker sözlerini şöyle sürdürdü, "Özellikle dindar bir gençlik söyleminin vurgulandığı dönemde Dindar gençliğin eğitim kurumlarında ibadetlerini rahat bir şekilde ifa edebilmelerini sağlamak için her eğitim kurumlarında mescitlerin bulunmaması ve yer tahsis edilmemesi bu söylemlerin ne kadar içinin boş olduğunun en bariz göstergesidir. Bundan dolayı bütün kurumlarda herkesin inancını serbest ve rahat bir şekilde yerine getirebilmesi için mescitler için yer tahsis edilip açılmalıdır. Son olarak bu zulüm çarkları arasında kraldan çok kralcı kesilerek Müslüman bacılarımıza ve kardeşlerimize zulüm eden ve açık ve seçikliği özendirmeye çalışan zulüm sahiplerini ve güçleri yettiği halde müdahalede bulunmayanları en üst perdeden kınıyor ve hesaplarını Züntikam olan yüce Allah`a havale ediyoruz." (A. Uğurlu-İLKHA)