• DOLAR 32.446
  • EURO 34.612
  • ALTIN 2384.11
  • ...
Hüda Par`ın `Güneşi`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Hani bazı şeyler vardır ya, insan bir bakışta,  işte bu, ya da cuk oturmuş veya bundan iyisi Şam’da kayısı, der ya işte Hüda Par’ın amblemi de o türden. Hazırlayanların grafikleri nurlu olsun.

Ha unutmadan, Bizim nur sesli Dengbejlerin, sanatçıların halen Hüda Par üzerine insanı coşturan, kıpır kıpır yerinde duramaz kılan bir marş seslendirmemiş olmaları bir eksiklik değil mi sizce de?

Neyse biz yine ambleme dönelim.  Yeşil zemin üzerinde parti kurucularının, çalışanlarının ve gönül verenlerin yani müminlerin kalbi kadar tertemiz bir sayfa ve o tertemiz sayfaya doğan güneş. Ya da Nur. İman Nuru. Hani Allah Azze ve Celle  “Allah Müminlerin velisidir. Onları karanlıklardan nura çıkarır” diye buyuruyor ya, işte o kavilden Hüda Par’ın güneşi… 

Malum Rabbimiz ihtiyacı olmamasına rağmen bizim anlayabilmemiz için sebepler, araçlar, aracılar yaratmıştır. Bu sırra binaendir ki; idrak ettiğimiz bu zulüm günlerinde Rabbimiz bizlere Hür Dava Partisi’nin güneşini bahşetmiştir. Rabbimize hamdolsun.

Amblemin Güneşini ilk gördüğümde hemen aklıma AKP’nin Ampulü geldi. Kendi kafamda bir karşılaştırma yaptım. Sizinle de paylaşayım.

Hani şu resmi kurumların lamba anahtarlarının altında “Lüzumsuz ise söndür”  diye yazılar var ya, o geldi aklıma. Dedim ki kendi kendime madem güneş doğdu, o zaman ampul lüzumsuzdur.  Söndürelim gitsin…

Bir de bu ülkede yaşayan insanların karakterini tahattur ettim.  Halkımız her şeyin israfını yapar da elektriğin israfını yapmaz. Çünkü faturası el yakar. Bu yüzden de güneş doğdu mu, ortalık ışıdı mı hemen koşar lambayı kapatır yani ampulü söndürür.  Analar, kapatmayan çocuklarına terlik fırlatır. Eh, artık güneş doğduğuna göre ampulün hükmü kalmamıştır.

Gelinen bu aşamada Hüda Par’ın teşkilatlanmasını bir an önce tamamlaması gerçekten çok önemli. İmralı adı verilen bir süreç başlatıldı. İnşallah hayırla sonuçlanır da akan kan durur. Ama nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın birçoklarının dediği gibi sürecin sonunda hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

Süreç başarıya ulaşır da kan durursa eğer, kavgadan ve rejimin zulümlerinden beslenen Kürt CHP’sinin var oluş sebebi ortadan kalkacaktır. Halkın teveccüh sebepleri sonlandıktan sonra, bunların ithal sosyalist ideolojileri kesinlikle Kürt halkının kimyasına uymayacaktır.  Kürt Halkı’nın aslına rücu’ etme süreci başlayacaktır inşallah. Elbette ki; böylesi bir süreçte Kürtlerin temsiliyet gerçeği de el değiştirecektir.   İşte Hüda Par, bu süreçte diktiği sancakla bir cazibe merkezi olacaktır.

 AKP ise zaten bölgeye gelen misafirdir.  Sorun çözülür de Kürt Halkı Devlet zulmüne alternatif olarak sunulan Kürt CHP’sinden kurtulunca doğal olarak AKP’den de kurtulacaktır. 

Allah bilir ya; ufukta, alternatifsiz bir Hür Dava Partisi var, demek yanlış bir analiz olmasa gerek.

Süreç  --inşallah olmaz— Allah muhafaza sonuç alınmadan akamete uğrarsa eğer, Kürdüyle,   Türküyle Halkımız bir bütün olarak bu sürecin tüm aktörlerini cezalandıracaktır. Tıpkı ANASOL-M hükümetini tüm aktörleriyle beraber cezalandırıp sandığa gömdüğü gibi...

Bölge, bu süreçte Hüda Par için verimli bir mecra olacaktır inşallah…

Ülkenin Batısına gelince…

Hüda Par elbette orası için de bir umut kaynağı olacaktır. Taşıdığı “İNNEMEL MÜ’MİNİNE İHVETUN” şiarıyla, her türlü ayrımcılık ve zulme karşı olan Hüda Par, tüm Türkiye’nin umudu olacaktır inşallah…

Bediüzzaman’ın Tarihçe-i Hayatını okuyanlar bilirler. Bediüzzaman ilk İstanbul’a gittiğinde gazeteler “ŞARKIN YALÇIN KAYALIKLARINDAN BİR ATEŞPARE-İ ZEKÂ İSTANBUL ÂFÂKINDA TULU’ ETTİ”  diye yazmışlardır.

Kürdistan’ın ücra bir köyünde doğup, tüm Türkiye’yi Risale-i Nur ile münevver kılan Bediüzzaman Hazretleri’nin; en azılı düşmanları gibi en sadık dostları da Türkler olmuştur.  Bir Kürdün kaleminden damlayan nur, Türklerden oluşan tilmiz ve şakirtler aracılığıyla âleme intişar etmiştir.

Ümmet-i Muhammed’in iki asıl ve fedakâr milleti olan Kürtlerin ve Türklerin Tevhid Sancağı altında kardeşçe, ama vurgulamak istiyorum kardeşçe,  iki tam eşit ve hür kardeşçe birleşmeleri durumunda hem bu iki kavmin hem de Ümmet-i Muhammed’in izzetin zirvesine ulaşacaklarına tarih şahittir.

İşte Bediüzzaman ve talebelerinin başarısı ortadadır.

Kürt Selehaddin Eyyubi ile Türk Mahmut Zengi’nin birlikteliği Kudüs’ün 90 yıllık esaretini sonlandırmış Haçlı keferelerine dünyayı dar etmiştir.

İşte Hüda Par, bi-iznillah o güneş olacaktır. Çünkü güneş Doğu’dan doğar ve âlemi aydılata aydınlata batıya gider.

Bediüzzaman’ın şahsı manevisi hükmündeki Risale-i Nur’un mücessem şekli olan Hüda Par;  doğudan batıya kuzeyden güneye tüm ülkeye doğan bir Şems-i Hürriyet, Ülke afakına tulu’ eden bir hevi, bir umut olacaktır inşallah.

Her gün bir veya birkaç yerde görkemli açılışlar yapılıyor.  Kutlu doğum mevsimine denk gelen bu açılışlar hayırlı ve mübarek olsun.

Bu vesile ile Tüm Hüda Par Camiasına özellikle de Ergani Teşkilatına yürekten selam ve muhabbetler.

Rabbim yar ve yardımcınız olsun.

Güneşiniz ebedi olarak halkımızın ve tüm Müslümanların üzerinde ışıldasın…

SELAM VE DUA İLE…

Zülküf Er / HÜRSEDA HABER

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir