`Dizilerde kadınlar aşağılanıyor`
Kadına yönelik şiddeti eleştiren Mardin`in Midyat ilçe kaymakamı Oğuzhan Bingöl, kadınların dizilerde aşağılandığına dikkat çekerek, dizilerdeki kadının aşağılanmış halinin Türkiye`de ikinci bir örneği olmadığını söyledi.
MARDİN - Ortadoğu Okul Öncesi Eğitimi Geliştirme Derneği tarafından yürütülen `Hayatın Aktif Kısmında Kadınlara Yer Açın` projesinin kapanış toplantısı yapıldı.
Midyat`ta bulunan Ortadoğu Okul Öncesi Eğitimi Geliştirme Derneği`nce yürütülen ve AB tarafından desteklenen `Az Gelişmiş Bölgelerdeki Kadınların ve Kadın STK`larının Güçlendirilmesi Hibe Programı` kapsamında hazırlanan "Hayatın Aktif Kısmında Kadınlara Yer Açın" proje kapsamında yapılan çalışmalar anlatıldı.
Avrupa Birliği desteği ile GAP İdaresi tarafından Kadın ve Kadın Sivil Toplum Kuruluşlarının Güçlendirilmesi Hibe Programı kapsamında yürütülen projenin kapanış toplantısına Kaymakam Oğuzhan Bingöl, Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Tevfik Baysal, Midyat Meslek Yüksek Okulu Müdürü Tarık Demir, kamu kurum müdürleri ve sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı.
Toplantıda konuşan Midyat Kaymakamı Oğuzhan Bingöl, kadına uygulanan şiddetin sorgulanması gerektiğini belirterek, şiddetin sadece salt bir cehaletten kaynaklandığını düşünmediğini söyledi. Şiddetin toplumda güçlünün güçsüze uyguladığı bir oransız güç olduğunu anlatan Bingöl, "Şiddet sadece erkeğin kadına uygulamış olduğu orantısız bir güç değildir. Toplumda usta çırağına, amir memuruna şiddet uyguluyor. Bizim adalet duygumuz mu eksik?" diye sordu.
"Erkek olmaktan utanıyorum"
Şiddet mağduru kadınların kullanımına sunulan `panik butonu` ile ilgili olarak da Bingöl, "Sorunun haksızlık eden tarafı olmaktan dolayı utanıyorum. Eğer bu soruna erkek sebep oluyorsa gerçekten erkek olmaktan utanıyorum. Şimdi kadının eline bir alarm zili verilmesinden söz ediliyor. Nasıl bir varlığız ki sizler kendinizi korumak için butona ihtiyaç duyuyorsunuz. Bu soruna çok acil bir çözüm getirilmesi gerekiyor. Ama Türkiye`de ne olur sorunu Doğu`ya, Güneydoğu`ya indirgemeyelim. Hamuruyla yorulduğumuz bu dinin özü adalet. Bizi dinin bu temel emrinden uzaklaştıran nedir? Aslında ben onu çok merak ediyorum. Nasıl bir adalet duygusudur ki bir insana haksızlık edebiliyoruz. Burada sosyal sebepleri ve bizi yönlendiren sebepleri çok iyi araştırıp ortaya çıkarmak gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Şiddet mağduru kadınların kullanımına sunulan `panik butonu` ile ilgili olarak da Bingöl, "Sorunun haksızlık eden tarafı olmaktan dolayı utanıyorum. Eğer bu soruna erkek sebep oluyorsa gerçekten erkek olmaktan utanıyorum. Şimdi kadının eline bir alarm zili verilmesinden söz ediliyor. Nasıl bir varlığız ki sizler kendinizi korumak için butona ihtiyaç duyuyorsunuz. Bu soruna çok acil bir çözüm getirilmesi gerekiyor. Ama Türkiye`de ne olur sorunu Doğu`ya, Güneydoğu`ya indirgemeyelim. Hamuruyla yorulduğumuz bu dinin özü adalet. Bizi dinin bu temel emrinden uzaklaştıran nedir? Aslında ben onu çok merak ediyorum. Nasıl bir adalet duygusudur ki bir insana haksızlık edebiliyoruz. Burada sosyal sebepleri ve bizi yönlendiren sebepleri çok iyi araştırıp ortaya çıkarmak gerekiyor." ifadelerini kullandı.
"Dizilerde kadınlar aşağılanıyor"
Dizilerdeki kadının aşağılanmış halinin Türkiye`de ikinci yaşamsal bir örneğinin olmadığını kaydeden Bingöl, şiddete çare aranırken sadece eli sopalıların diğerlerini dövdüğü bir uygulamadan bahsedildiğini, bunun da medya tarafından yönlendirildiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
Dizilerdeki kadının aşağılanmış halinin Türkiye`de ikinci yaşamsal bir örneğinin olmadığını kaydeden Bingöl, şiddete çare aranırken sadece eli sopalıların diğerlerini dövdüğü bir uygulamadan bahsedildiğini, bunun da medya tarafından yönlendirildiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Şiddeti kanıksayamıyorum, anlayamıyorum. Toplumda biraz da şiddeti Güneydoğu`ya atfediyorlar. Ama ben en eğitimli çevrelerde dahi kadına yönelik şiddetin çok daha fazla olduğunu, sadece fiziksel anlamda bir şiddet değildir ama baskının çok daha fazla olduğunu düşünüyorum. Çare aranırken de sadece eli sopalıların diğerlerini dövdüğü bir uygulamadan bahsediliyor genelde bu noktada ben medyanın yönlendirmesinden şikâyetçiyim. Çünkü en büyük şiddeti medyanın kendisi bize gösteriyor. Özellikle televizyondaki diziler. Dizilerdeki kadının aşağılanmış halinin Türkiye`de ikinci bir örneği yaşamsal olarak yok bence. Bunun aslında gündeme getirilmesi gerekiyor. Dizileri bir insan olarak, bir kişi olarak, sonuna kadar eleştiriyorum. Çünkü bir kadının aşağılandığı yegâne yer varsa onlar dizilerdir. Toplumda biraz sanki Doğu ve Güneydoğu`ya bir objektif çekerek sorunu asıl kaynağı kapatılmak isteniyor."
Toplantıda proje hakkında bilgi veren Dernek Başkanı Tülay Talay da, projeyi başarılı bir şekilde sonlandırmanın sevinci içerisinde olduklarını belirterek, "Bu projeyle, Midyat`ta yaşayan kadınların, kadın kimlikleriyle sosyal, ekonomik ve kültürel hayatta var olmalarını sağlamayı hedefledik. Kadının insan hakları konusunda duyarlılık oluşturmak, kadınların gelir seviyesini yükseltmek, kültür ve sanat faaliyetlerini artırmak, iş alanlarını tanıtmak ve cinsiyet ayrımcılığına karşı farkındalık oluşturmak istedik" şeklinde konuştu. (Mehmet Sait Başaran - İLKHA)