Almanya`da Kutlu Doğum Coşkusu
Almanya`nın İngolsdadt şehrinde bu yıl ilk defa düzenlenen Kutlu Doğum etkinliğinde cahiliye devrinin vahşi uygulamalarından olan kız çocuklarının diri diri gömülmesi ve günümüze yansıması anlatılırken, Peygamber sevgisinin sadece sözden ibaret kalmaması gerektiği belirtildi.
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
ALMANYA - Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed`in (s.a.v) Kutlu Doğumu münasebeti ile Avrupa Peygamber Sevdalıları ve Avrupa Yetim-Der, Almanya`nın İngolstadt şehrinde "Alemlere Rahmet Hz. Muhammed" adıyla ilk kez bir etkinlik gerçekleştirdi.
Katılımcılara güllerin hediye edildiği program, dünya Kur`an-ı Kerim Okuma Birincisi Celal Kaloşi`nin okuduğu Kur`an-ı Kerim tilaveti ile başladı.
Açılış konuşmasını İngolstadt Avrupa Yetim-Der Temsilcisi Murat Korkutata yaptı.
Hz. Peygamberin (a.s) zamanında insanların kız çocuklarını diri diri toprağa gömmelerinin cehaletin hangi boyutlara varmış olduğunun bariz göstergelerinden biri olduğunu belirten Korkutata, "Karanlık çağın nurlu aydınlatıcısı olan Hz. Muhammed`in (s.a.v) doğumu ile kâinat aydınlanmaya başlamış ve peygamberliği ile insanlar erdemli birer varlık haline gelmiştir" dedi.
Hz. Peygamberin (a.s) kutlu mesajından uzaklaşan insanların günümüzde de çocuklarını diri diri toprağa gömmelerine dikkat çeken Korkutata, "Bu ne acı bir durumdur ki, nasipsizler kendilerini böyle zelil bir duruma düşürerek insanlıklarını kaybedebilmektedirler" şeklinde konuştu.
"Peygamberi sevmek dilden ibaret olmamalı"
Programda Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed"in (s.a.v) hayatından örnekler vererek O`nun üstün ahlak ve faziletini anlatan Siyer araştırmacısı Ahmet Baygın, "Peygamberi sevmek sadece dilden ibaret olmamalıdır. O`nu sevmek sünnetine uymak ve O`nun derdini dert edinmekle olur. Ümmetin derdi ile dertlenmeli ve yaşam tarzımızla gerçek O`nun ümmeti olduğumuzu göstermeliyiz." ifadelerini kullandı.
Programda Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed"in (s.a.v) hayatından örnekler vererek O`nun üstün ahlak ve faziletini anlatan Siyer araştırmacısı Ahmet Baygın, "Peygamberi sevmek sadece dilden ibaret olmamalıdır. O`nu sevmek sünnetine uymak ve O`nun derdini dert edinmekle olur. Ümmetin derdi ile dertlenmeli ve yaşam tarzımızla gerçek O`nun ümmeti olduğumuzu göstermeliyiz." ifadelerini kullandı.
"Peygamber (s.a.v) hayatı boyunca güzel ahlaktan ödün vermedi"
Programda bir konuşma yapan Muhammed Dündar ise, Hz. Peygamberin örnek ahlakına vurgu yaparak, "Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) hayatının tamamını davete, tebliğe ve İslami bir yaşama adamıştı. Müşrikler O`na karşı azgınlık yapıp, O`na hakaret etmiş olsalar da Hz. Peygamber (sav) her zaman onlara karşı güzel ahlakını korumuş, örnekliğini ve övülen üstün ahlakını sergilemiştir" şeklinde konuştu.
Programda bir konuşma yapan Muhammed Dündar ise, Hz. Peygamberin örnek ahlakına vurgu yaparak, "Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) hayatının tamamını davete, tebliğe ve İslami bir yaşama adamıştı. Müşrikler O`na karşı azgınlık yapıp, O`na hakaret etmiş olsalar da Hz. Peygamber (sav) her zaman onlara karşı güzel ahlakını korumuş, örnekliğini ve övülen üstün ahlakını sergilemiştir" şeklinde konuştu.
"Resülullah (a.s) bizler için örnektir"
Programda kısa bir konuşma Molla Yahya Yılmaz Yahya, "Peygamberin davet usulü, samimiyet ve ihlâsı her zaman bizler için örnek olmalıdır. Müslüman`da yeis ve gevşeklik olmamalıdır. Bu Nur`un tamamlanabilmesi için tüm gayretler seferber edilmelidir.`` dedi.
Programda kısa bir konuşma Molla Yahya Yılmaz Yahya, "Peygamberin davet usulü, samimiyet ve ihlâsı her zaman bizler için örnek olmalıdır. Müslüman`da yeis ve gevşeklik olmamalıdır. Bu Nur`un tamamlanabilmesi için tüm gayretler seferber edilmelidir.`` dedi.
Programda Vahdet İlahi Grubu ilahi ve ezgiler seslendirirken, Tevhid Tiyatro Ekibi de kısa bir tiyatro oyunu sergiledi.
Program okunan Kur`an-ı Kerim ve yapılan duayla sona erdi. (Zafer Korkut, Mustafa Bulanık, Kasım Tufan)
Bu haberler de ilginizi çekebilir
-
Bilecik’te, Osmanlı’nın uç beyi İsa Sofi adına inşa edilen türbede keşfedilen şamanik çizimlerin Osman bey zamanında yapıldığı, dolayısıyla İlk Osmanlıların şaman dinini terk etmemiş oldukları iddia ediliyordu. Son çalışmalar bu çizimlerin türbeye 18. veya 19. yüzyıla işlendiğini gösterdi. Yani daha net bir tabirle, bu çizimler türbeye 1750 ile 1944 tarihleri arasında bir zamanda işlendiği kesinleşti. Yani İlk Osmanlılarla bu çizimlerin hiç alakası yok.
-
Arkeologlar Fransa’nın Dijon kenti yakınlarındaki Marliens’te “benzeri görülmemiş” olarak tanımladıkları eski bir anıtı ortaya çıkardı.
