BİNGÖL - Karlıova İlçesi Devecik (Kürük) Köyü`nde şehir merkezine gelen isale hattında heyelan oluşması sonucu 14 Mart 2013 Perşembe günü akşam saatlerinden itibaren başlayan su sorunu sürerken, heyelana maruz kalan bölgenin onarım çalışmaları devam ediyor.

Yaşanan heyelan afeti ve su sorunu ile ilgili yazılı bir açıklama yapan Bingöl Belediye Başkanı Serdar Atalay, çalışmaların zor şartlar altında yapıldığını belirterek, \"Komple bölgede oluşan heyelan, isale hattını kullanılamaz hale getirdi. Bu alanın yaklaşık 100 metrelik bir bölümü yapıldı. Diğer kısımlardaki isale hattının da kullanılamayacak halde olduğu, bu arada daha önce kullanılabileceği düşünülen mevcut isale hattında da tümüyle yenileme ihtiyacı oluştuğundan, bu kısmında yenileme çalışmaları devam ediyor. Bölgede yağışların da etkisi ile heyelanın ilk günden beri devam ettiği, arazide de bire bir gözlemlendiği için daha esnek bir malzeme türü olan polietilen borularla bu hattın yapımı devam ettirilmektedir. Polietilen borular belli bir sıcak derecesinin üzerinde ancak kaynaklanabildiği için günün belirli saatlerinde bu kaynak yapılabiliyor. Bu nedenle bütün imkanlarımızı zorlamamıza rağmen bu yapım belirli bir zaman alacaktır. Bir afet hali olan bu durumda belediyemiz ve ekiplerimiz insan üstü bir gayretle bu çalışmalara devam etmektedirler\" dedi.

Gece gündüz demeden çalışmalara devam ettiklerini ifade eden Başkan Atalay, \"14 Mart 2013 Perşembe günü akşam saatlerinde Kürük (Devecik) köyüne yaklaşık 2 km mesafede toprak kayması sonucu (Heyelan) Kürüksuyu İsale Hattı büyük bir sorun oluşmuştur. Bu andan itibaren Belediye ve Bingöl Valiliği koordinesindeki ekipler olay yerine giderek, heyelan bölgesindeki alana müdahale etmişlerdir. Yaklaşık 100 metrelik bir alanın isale hattı yenilenmiş, 17 Mart 2013 Pazar günü saat 24.00`te su denenme maksadıyla şebekeye verilmiştir. Yapılan kısmın dışındaki tüm bölgede hasar oluştuğu anlaşıldığından diğer bölümlerin de polietilen borularla yapımına devam edilmektedir. Burada kamuoyunun bilmesi gereken husus; bu afetin boyutlarının ne kadar büyük olduğu ve yapım imkanlarının da arazi ve mevsim şartlarından dolayı ne kadar zor olduğu konusudur\" ifadelerini kullandı.

Ekiplerin gece gündüz aralıksız bir şekilde çok fedakârca ve zor şartlar altında çalıştığını belirten Atalay, \"Burada heyelanın oluşmasında etken olabilecek her konu kurumlar ve belediyemiz tarafından incelenmektedir. Belediyemiz tarafından da bölgede yapılan Hidro Elektrik Santrali( HES)`nin bu heyelana etkisinin ne olduğu konusunda mahkemeden bilirkişi tespiti talep edilmiştir. Ayrıca diğer kamu kurum ve kuruluşlarına valilik tarafından konunun incelemesi için talimat verilmiştir. Toprağın çok gevşek, havanında çok yağışlı ve sert olduğu bir dönemde bu çalışmaları yürütmek ekiplerimizi bir hayli zor durumda bırakıyor. Bu sonuçta bir afet halidir. Her birimiz bir an önce bu sorunu çözmek için insanüstü bir gayret sarf ediyoruz. Bütün ekiplerimiz ve çalışanlarımız bu şuurla hareket ediyor. Ancak karşımızda da çok büyük bir afet hali var. Bu konuda ilk günden itibaren yaptığımız açıklamada, irademiz dışında gelişen bir olay olduğunu ve bundan dolayı kamuoyundan özür dilediğimizi beyan etmiştik. Bundan dolayı kamuoyunu bilgilendirme adına bu açıklamayı yapıyoruz. Böylesine uygun olmayan bir hadiseyi açıklamanın bile ne kadar sevimsiz bir durum oluşturduğunun farkındayız. Bu gerçeği halkımızla paylaşmak zorundayız. Çok zor şartlarda çalışıyoruz. Zor bir alan ve tümüyle heyelan riskine maruz bir isale hattında bu işlemleri yapıyoruz. Gece gündüz demeden çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bütün gelişmeleri de halkımızla bire bir paylaşacağız\" diye konuştu.

Başkan Atalay, \"Metan-Mirzan, Şemo kaynaklarımızı, bütün parklarımızdaki ve diğer yerlerdeki sondajlarımızı da ilk günden beri faal hale getirmiş durumdayız. Özellikle Metan-Mirzan ve Şemo kaynaklarımızı şebekenin el verdiği ölçüde dönüşümlü olarak kullandırmaya çalışıyoruz. Ancak eski şebekeden dolayı her yere aynı dönüşüm uygulamasını yapamıyoruz. Bundan dolayı bazı mahallelerimiz hiçbir şekilde su alamıyor. Oralarda da parklarımızdaki sondajlarımızı 07-24 saatleri arasında kullanıma açmış durumdayız. Hastaneler, Okullar, Camiler, Pansiyonlar ile ilgili de sadece itfaiye araçlarımız su taşıma yapıyor. 2 itfaiye aracımız ve İl Özel İdaresi`nin bir taşıma aracıyla bahse konu yerlere su veriyoruz ve su ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz. Bunun dışında evlere ve sitelere tankerlerle kesinlikle su veremiyoruz. Sadece suyu Hastaneler, Okullar, Pansiyonlar ve Camilere verebiliyoruz. Bu suyu da İtfaiye Müdürlüğü`ndeki su depomuzdan verebiliyoruz. Oradaki suyumuz bu yerlere ancak yetiyor. Bununda halkımız tarafından anlayışla karşılanacağına inanıyoruz. Bütün imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız. Yeni alternatif arayışlarla da ilgili yoğun çalışmalarımız devam ediyor. Depo bölgelerimize yakın yeni sondaj alanlarında etüt çalışmalarını yapıyoruz. Uygun debilerle ilgili araştırma yapıyoruz. Bunu da ayrı bir alternatif olarak gündemimizde bulunduruyoruz. Ayrıca sondajı olmayan parklarımızda da çok hızlı bir şekilde sondaj etüt çalışması yapıyoruz. Bütün bu anlattıklarımıza rağmen günlük hayatın en önemli öğesi olan içme suyunun hangi nedenden olursa olsun kısıtlanmış olmasının nasıl bir olumsuz etki oluşturduğunun farkındayız. İnsan iradesi dahilinde yapılması gereken tüm çalışmaları bütün gücümüzle yapıyoruz. Bu konudaki samimiyetimizin, çalışma gayretimizin bilinmesinin bizleri de motive edeceğini düşünüyoruz. Bütün imkanları bir an önce bu sorunu giderme ve yeni alternatifler oluşturma noktasında kullanıyoruz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur\" şeklinde konuştu. (Nihat Kanat - İLKHA)